Nevruz, geçmişten günümüze birçok ülkede baharın gelmesini, doğanın uyanmasını simgeleyen bir gün olarak kutlanmaktadır. Sözcük olarak Fars kökenli olup, yeni gün/ gün ışığı anlamındadır.

...

Nevruz, geçmişten günümüze birçok ülkede baharın gelmesini, doğanın uyanmasını simgeleyen bir gün olarak kutlanmaktadır. Sözcük olarak Fars kökenli olup, yeni gün/ gün ışığı anlamındadır.

Halen Türkler, Arnavutlar, İranlılar, Gürcüler, Kürtler ve Zazalar  Nevruzu bayram olarak kutlamaktadır.

Bazı ülkelerde Nevruz 21 Martta, bazı ülkelerde ise kuzey kürede İlkbaharın başlamasını temsilen 22 ve 23 Martta kutlanır.

 3000 yıldan beri bir çok ülkede kutlanmakta olan Pers kökenli bu şenliği , 2010 yılında Birleşmiş Milletler, Manevi Kültür Mirası listesine ekledi ve ‘Dünya Nevruz Bayramı kabul edip ilan etti.

Anavatan Türkiyede de 1995yılından beri Nevruz, resmi bayram olarak kabul edilip kutlanmaktadır.

İlk kez Pers kaynaklarında adı geçen Nevruz Fars ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder.

İlk çağlarda mevsimlerin başlaması oldukça önemli idi. Özellikle İlkbaharın başlaması doğanın yeniden canlanması, ağaçların uyanması, çevrenin yeşillenmesi, hayvanların yavrulaması bakımında büyük önem taşımaktaydı. Bu nedenle Nevruz çok önemliydi.

Türklerde ise Nevruz, Göktürklerin Ergenekondan çıkışı ve baharın gelişi olarak M.Ö 8.Yüzyıldan beri kutlanıyor.

Kürtler ise İran mitolojisindeki Demirci Kava efsanesine dayanarak, Nevruzu bayram olarak kutlamaktadır.

Görüldüğü gibi Nevruz Birleşmiş Milletler tarafından bayram olarak tanınan ve halen bir çok ülkede kutlanan bir gündür.

Atalarımız Anadoludan geldiğine ve Türk ulusunun parçası olduğumuza göre, Nevruz bizim için de bayramımızdır. Bu nedenle son yıllarda Nevruzun  ülkemizde de kutlanması normaldir.

Yalnız bazı kişilerin anavatanımızda olduğu gibi, ülkemizde de bu güzel ve anlamlı günü kutlamak yerine, bölücü örgütün propagandasını yapmak için bir fırsat olarak kullandığı görülüyor.

 İskeledeki kutlama töreninde, bazı kişilerin bölücü terör örgütünün propagandasını yapması üzücü bir olaydır.

KKTC olarak varlığımızı anavatan sayesinde sürdürdüğümüze göre, terör örgütü bizim için de ayni derecede tehdit ve düşman olarak görülmelidir.

Zaten terör, tüm insanlık ve dünya için büyük bir tehdit olduğuna göre, hiçbir gerekçe ile ve ayırım yapılmadan desteklenmemelidir.

Halkımızın huzur ve güveni bakımından da ülkemizde herkes, teröre karşı ciddi duruş sergilemeli ve anavatanımızda büyük acılara sebep olan teröre karşı hepimiz de karşı çıkmalıyız.

 

 Bu nedenle, işin başında ülkemizde kutlama törenlerinde böyle olaylara tevessül edenler saptanıp haklarında yasal işlem yapılmalıdır.