26 Eylül 2023 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre KKTC’ne dönüşünde  “Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargoların bugünün şartlarında uygun olmadığını , bir zulme dönüştüğünü ve bu zulmün son bulması gerektiğini” ifade eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı  sayın Ersin Tatar “Özel Temsilciye Karşıyız” dedi.
Eğer adada adalet, sürdürülebilir  bir anlaşma istiyorsak  her iki tarafın da birbirine her bakımdan yanaşması gerekir, iki taraf arasında bir uçurum günü geldiğinde bir anlaşma için tehlikeler arz edeceğinden  uçurumun ortadan kalkması lazım. Dolayısıyla bizim üzerimizdeki ambargo ve izolasyonların da ortadan kalkması gerekir” diye  konuşan KKTC  Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, bunu New York’ta hem Genel Sekreter  Antonio Guterres hem de görüştüğü diğer yetkililere aktardığını  kaydetti..
 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti  Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ı adaya dönüşünde KKTC Meclis Başkanı sayın Zorlu Töre ve Başbakan Ünal Üstel  ile Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek karşıladı..
..Ercan Havalimanı’nda  New York  temaslarını değerlendirdiği bir basın toplantısı yapan KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, “BM’nin 78. Genel Kurul toplantıları kapsamında bulunduğu  New York’ta yoğun bir hafta geçirdiklerini ve farklı platformlarda yürüttükleri temaslarda  Kıbrıslı Türklerin  sesini, hakkını, hukukunu ve  verdiği mücadeleyi  duyurmaya çalıştıklarını ifade etti.
New York’ta çalışmalarını Türk Evi’ndeki ofisinde yürüttüklerini kaydeden sayın Ersin Tatar, orada çok sayıda ülke temsilcisiyle  toplantılar yaptıklarını aktardı..
..New York’a vardıklarında ilk önce TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve diğer yetkililerle istişarelerini yaptıktan sonra temaslarını sürdürdüklerini anlatan KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, milli davanın yürütülmesinde  her zaman Türkiye ile uyum ve istişare içerisinde  olduklarını kaydetti..
..BM Genel Kurulu’na bu yıl da geçen yıl olduğu gibi Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının tanınması ve uluslararası topluluğun KKTC ile ilişkilerini  geliştirmesi yönündeki çağrısının damga vurduğunu ifade eden sayın Ersin Tatar, “Bu çağrının Kıbrıs Türk halkına güç verdiğini” söyledi..
..Bu güçlü mesajın pozisyonlarını güçlendirdiğini vurgulayan KKTC Cumhurbaşkanı  sayın Ersin Tatar  “Bu çağrı ayni zamanda bizim kimsenin hakkında hukukunda  gözümüzü yok; kendi hakkımızı hukukumuzu yedirtmeyeceğiz anlamındadır. 60 yıldır süren Federal çözüm defteri kapanmıştır. Artık yeni siyasetimiz, yani “Egemen Eşitliğimiz ve Eşit Siyasi Statümüz” kabul edilmeden masaya oturulmayacaktır” dedi.
..BM Genel Sekreteri Guterres’le 23 Eylül Cumartesi günü yaptığı görüşmede bunları ifade ettiğini söyleyen KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, ilk ağızdan Kıbrıs Türk halkının  verdiği mücadeleyi , müktesep  haklarını, son 60 yılda yaşananları,  Annan Planı ve 2017 Crans Montana toplantılarında Rum tarafının ne kadar gerçeklerden farklı bir şekilde masanın devrilmesine vesile olduğunu anlattığını kaydetti. Bir anlaşma olacaksa bunun iki devletin işbirliğiyle olabileceğini, iki devletli siyasetin zeminin de güçlü olduğunu Genel Sekreter’e aktardığını söyleyen KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Bu zeminin altında geçmişte verdiğimiz mücadele yatmaktadır, müktesep haklarımız, özden gelen  haklarımız, uluslararası anlaşmaların bize verdiği hak yatmaktadır” diye konuştu.
BM Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen iki bölgeli iki toplumlu federasyon temelinde bir anlaşmanın artık gerçekçi olmadığını da Genel Sekreter’e ilettiğini ifade eden  KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Kendisi de bizim pozisyonumuzu anladı, hatta Cenevre’de 2 yıl önce bunları benim ifade etmemle çelişkiler içerisinde nasıl kabul edilebilir noktasında ağırlığını koydu, ancak dediği gibi Güvenlik Konseyi kararları orada duruyor. Dolayısıyla eli kolu bir bakıma bağlı…” diye konuştu..
 “BM kurallarına göre adada herhangi bir anlaşmanın müzakere edilebilir ve iki tarafça da kabul  edilebilir olması” gerektiğini , kimsenin  baskı ile bir çözüm dayatamayacağını ifade eden sayın Ersin Tatar, herhangi bir çözüm dayatmanın söz konusu olmadığını BM Genel Sekreteri’nin de söylediğini kaydetti..
.. BM Güvenlik Konseyi kararlarını uygulamak ve tarafları federal temelli bir müzakere masasına çekmek için  Özel Temsilci tayinine karşı olduklarını da Guterres’e ilettiğini söyleyen sayın Ersin Tatar, Genel Sekreter’in ise “Şartlara bağlı olarak adada görev yapacak bir özel temsilcinin atanmasının düşünülebileceğini” ifade etti.
..New York’ta siyasetlerini devam ettirdiklerin, “Egemen Eşitlik ve Eşit Uluslararası Statünün” teyidiyle resmi müzakerelere geçilebileceğini vurguladığını aktaran sayın Ersin Tatar ancak Kıbrıs’ta bazı açılımlara vesile olabilmek için işbirliği önerileri olduğunu söyledi..
..Zaman zaman  iki taraf arasında işbirliği  önerileri yaptıklarını ancak  karşı tarafın  Kıbrıs Türk tarafının statüsünü kabul etmediği için bu işbirliklerinin hayata geçmediğini anlatan sayın Ersin Tatar “Faydalı olabilecek  bazı konularda işbirliği yapılabilir. Mesela düzensiz göç doğal kaynakların araştırılması, yenilenebilir enerji, kabloyla enerjinin Türkiye üzerinden  Avrupa’ya enterkonnekte bağlanması , mayınların temizlenmesi. Eğer bu kabul edilirse iki lider ve Genel Sekreter’in görüşebileceğini söyledik.  Bu samimiyetlerinin testi olacak..
..Çünkü Kıbrıs’ın uluslararası camia tarafından da kabul edilen esas gerçeği , adada iki  ayrı halk, yapı ve demokrasi olduğudur” diye konuştu. “O zaman  gelin buyurun eşitlik temelinde iki halkın da faydalanabileceği  bazı önemli  konulara hep birlikte  imza atalım ama  Kıbrıs meselesi bir süre daha ta ki ortak zemin  (Egemen eşitlik) oluşana kadar bekleyebilir diye konuştu.
“Hem BM Genel Sekreterine,  hem de bütün muhataplarıma Rum tarafının giderek dozunu artırdığı izolasyon, ambargo ve kısıtlamaların, Kıbrıslı Türkleri çökertmek ve dayatma bir çözüme zorlamak için samimiyetsiz bir yaklaşımın her yerde görüldüğünü söyledim” diyen KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar  “Halbuki böyle olmasa herkes yoluna devam etse , gün gele adanın geleceği  için her iki halkın da faydasına olabilecek işbirlikleri gelişebilir ve bir yerde bir anlaşma olabilir” şeklinde konuştu ve bunları BM Genel Sekreterine söylediğini aktardı.
02 Ekim 2023 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan açıklamasında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 40 Yıllık  Gerçektir” dedi.
New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmede,  Kıbrıs’ın  gerçeklerine dikkat çektiğini ve egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerisini tekrarladığını kaydeden sayın Ersin Tatar “Rum tarafına da adil ve kalıcı bir uzlaşıya yönelik diyalog çağrısında   bulunmuştum. Ama ne var ki Rum tarafı, her zaman olduğu gibi uzlaşmaz tutumunu sürdürmüştür” dedi.
Devamla  KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Rum liderin söylemleri ve basına yansıttığı sözde önerileri göz önüne alındığında, hedefinin halkımızı Rum devletine dönüşen kendi yöntemlerine tabi kılmak olduğu aşikardır. Kıbrıs’ta yaşanan gerçekler ortadadır ve 1960’a geri dönmek mümkün değildir. Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü zemininde iki devletin işbirliğine dayalı bir uzlaşı ancak  Kıbrıs adasına adil ve kalıcı bir çözüm getirebilir” dedi.
Devamla sayın Ersin Tatar: “Rum liderliği eğer diyalog taleplerinde samimiyse önerilerimizi kabul eder ve iki tarafın da çıkarına olacağı aşikar olan bu öneriler üzerinde iş birliği yapmaya  derhal başlarız” dedi..
..Sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin  Kıbrıs Türk halkını temsil etme yetkisi bulunmadığını ifade eden KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar  “İlgili tüm taraflarca sürdürülebilir olmadığı kabul edilen statükonun en önemli sembollerinden biri, 4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı BM  Güvenlik Konseyi kararlarıyla yaratılan haksız ve hukuksuz süren durumun yürütücü yapısı bugün 1 Ekim’de  kutlanacaktır..
..Bilinmelidir ki; 21 Aralık 1963 tarihinden itibaren bir Rum devletine dönüşen yapı, ne tüm adayı ne de Kıbrıs Türk Halkını temsil  etme yetkisine sahiptir.  Bilinmelidir ki; KKTC 40 yıllık bir gerçektir ve Rum devletinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerinde ne yetkisi ne de otoritesi bulunmaktadır” dedi.
Sonuç olarak gelinen noktada Rum liderliğinin hedefi Kıbrıs Türk halkını ‘azınlık’ hakları ile ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyetine yamalamaktır, Garanti Antlaşmalarının iptalini sağlamak ve de Türk Askerinin adadan çıkmasını sağlamaktır, Kıbrıs Türk Halkını Girit misali yok etmektir.
Ama ne yazık ki; hala daha aramızda Federasyon gibi bir siyasi çözüm hayali ile yaşayanlar vardır ve de bu konuda her fırsatta  Rumlarla işbirliği yapanlar vardır, Rumlarla iç içe yaşamayı hedefleyenler vardır. Yazık, hem de çok yazık..
Gerçek şu ki; Rum-Yunan ikilisinin hedefi  dün olduğu gibi bugün de olası bir siyasi çözümle birlikte Enosis’e giden yolu açmaktır.
Kıbrıs Türk Halkı bu oyuna asla ve asla gelmeyecektir. Kıbrıs Türk Halkına düşen görev anavatanımız Türkiye’nin desteğinde  bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini  yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..