Rumlar hangi  yönden hangi tuzaklarla önünüze çıkarsa çıksın, onların en büyük hedefi KKTC’yi ortadan kaldırmaktır. Bunu hiçbir zaman unutmamak gerekir. Eğer 33 yıllık KKTC Devletinin bağımsız, egemen statüsünü ortadan kaldıracak “kurucu devlet” çözümü gerçekleşirse ve biz Kıbrıs Türkleri olarak çözüm uğruna KKTC Devletinden vazgeçersek, geleceğimizi Rumların egemen olacağı  “birleşik federal Kıbrıs” çözümüne teslim etmiş olacağız. Kıbrıs Türk halkı, Rumların yaptıkları açıklamalarda bu gerçeği görmüyor mu  sanıyorsunuz? Görüyor da, KKTC halkı bu duruma son vermek için sanki bir yol bulamıyor. Rumlar “kendi kurucu devletini yönetecek olan iki toplumdan söz ediyoruz...” laflarıyla “kurucu devlet çözümünü” KKTC halkına cazip gösterme çabası içindeler.

Ne yazık ki, KKTC’nin bazı politikacıları “kurucu devlet” çözümünü halka cazip göstermek yolunda Rum politikacılar ile işbirliği yapmaktadır. “Bölünmüşlüğü sona erdireceğiz” açıklamalarıyla, her geçen gün güç kazanmaya çalışan Rumlara destek veren bu zihniyet, yıllar boyu kantonlar içerisinde yaşamaya mahkum edilen Kıbrıs Türk toplumunun çektiği eziyetleri unutturmak istemektedir. Rumlarla “ortak bir devlet”  içinde yaşamanın mümkün olamayacağını halâ anlamayanlar, özgürlüğüne çoktan kavuşmuş ve kendi bağımsız, egemen devleti içinde yaşayan halkı “birleşik federal Kıbrıs” saflarına çekmeye çalışmaktadır.

Demek oluyor ki, Rumların en başta gelen amacı KKTC’den kurtulmaktır. Tüm amaç KKTC’nin ortadan kalkmasını sağlamaktır. Olay KKTC’dir... 33 yıllık KKTC bağımsız, egemen devletinin varlığından ve bu devletin devamından söz eden yok maalesef... Toplum içinde maalesef  Rumların “kurucu devlet” çözümüne destek verenlerin var olduğunu görebiliyoruz. “Birleşik federal Kıbrıs” çözümü ile Kıbrıs Türk halkını Rumların tüm adada egemen olduğu bir çözüme itmeye çalışan güçler hemen hemen her gün sahnede...

Bu duruma karşılık 33 yıllık KKTC Devletinin devamını ve tanınmasını isteyen çoğunluk sessiz sedasız olayı izlemeye devam etmektedir. Bu çoğunluktan henüz bir tepki yok... 33 yıllık KKTC bağımsız egemen devletinden vazgeçemeyeceğimizi söylemenin, haykırmanın zamanı gelmedi mi? Bu kritik dönemden geçilirken ses verme zamanı gelmedi mi?..

Rumlar, bu son görüşmelerde Türkiye’nin garantörlüğünün kalkmasını mutlaka isteyecek. Toprak ve mülkiyet konularında anlaşma yok. Ancak, bu konularda Rumların kabul edilemez istekleri devam etmektedir. Yani, bir yerde Rumların görüşmelerden kaçacağını ve Rumların isteklerinin kabul görmeyeceği netleşince bu işin biteceğini söylemek mümkün. Ancak, umudumuzu Rumların bu işi bozmasına bağlayamayız. Sessiz çoğunluk artık ses vermeli...