Son birkaç haftadır futbolumuzun önüne geçen hakemlerimiz, ligin dokuzuncu haftasında tavan yaptılar! Lig tablosu her takımın şampiyonluğa oynayacağı gibi küme düşebileceğini göstermesine rağmen konuşulan futbolumuz değil, hakemlerimiz olmuştur. Galip gelen de mağlup olan da feryat figan bağırıyor! Teknik adamlarımız, “Hakemleri konuşmak istemiyorum ama” diyerek söze giriyor, en acımasız söyleri söylemekten geri durmuyorlar. O kadar da kalmıyorlar,  ilgili mercilerle konuşmaya, isyana teşvik ediyorlar…

   Şu gerçeği kabul etmek gerekir ki son iki haftadır önemli pozisyonlarda hakemlerimiz, hatalı kararlar üreterek puan cetvelini etkilemişlerdir. Ancak Teknik adamlarımızın ima ettikleri gibi hakemlerimizin bazı takımlara karşı ön yargılı mı davranıyorlar yoksa yanlış karar vererek hata mı yapmışlardır, incelenmesi gereken bir varsayım. Bizce hakemler, hata yapmışlardır ama ön yargılı olduklarına kesinlikle inanmıyorum. Ancak öylesine acayip kararlar üretmişlerdir ki teknik adamlarımızı ikilemde bırakmışlardır. Emre Öztaşlı’nın çalamadığı penaltı ve üretilen penaltılar gibi…

   Bunlara bir de dostları koruma içgüdüsüyle olsa gerek, spor yazarı arkadaşlarımızın kişiye veya takıma göre hareket ederek futbol oyun kurallarını es geçmekleri, pozisyonları (bana göreye) devşirtmeleri, teknik adamlarımızın tedirgin etmiştir. Burada da aslında ön yargı yoktur. Kuralın ruhunu bilmemek var. Hayatlarında sahaya inmemişliğin konu hakkında hiç eğitim almamışlığın getirisidir sadece…

   Özetle vurgulayacak olursam hakemlerimiz ne önyargılı ne de peşin hükümlüdür. Çok hata yapmalarının nedeni ise otorite boşluğudur. Çekindikleri bir Merci’in olmamasıdır. Hata yapanların da yapmayanların da her hafta maçlarını alması bunun kanıtı değil mi sizce?

                                                                           * * *

   Futbol kalitesin düşük olduğu futbolumuzda, sahada olmasa da umutların taze tutulmasına neden olan lig tablosu, heyecan barometresini yükseklerde tutuyor. Bu atmosferde K-Per Süper Ligimize renk katan takımların başında Merit Alsancak Yeşilova gelmektedir. Kariyeri yüksek, ses getirici transferlerle lig öncesi büyük sükse yapan Merit Alsancak Yeşilova, lig süresinde sergilediği futbol ve aldığı sonuçlarla sporseverlerin takdirini toplamış bir takım kimliğinde. Yenicami maçında hakemin kadrine uğramasalardı onu da şampiyon adayları takımların arasında koymaktan geri duramayacaktık.

   Ancak şu da bir gerçek ki Merit Alsancak Yeşilova bu düzeye, çok umut bağladığı Lua Lua sayesinde değil, önceki yıllarda başarıya ulaşmış kendi öz kaynağından yetiştirdiği futbolcuları sayesinde ulaştığını göz ardı etmemeliyiz. Lua Lua, çok kariyerli bir futbolcu ama bugün için maalesef güçlü bir yapıya sahip değildir. Gerektiği şekilde takıma yararlı olamamaktadır. Hatırlatmak isterim ki, kariyer ile performans ayrı şeylerdir. Merit Alsancak Yeşilova, üç yabancıyla mücadele etmek hakkından mahrum olmamalıdır.