Bir TV kanalında Lefkoşa Belediye Başkanı sayın Harmancıyı dinlerken çeşitli başlıklarda verdiği mülakat yanında “aday olmamak için hiçbir sebebim yok” ifadesine takıldım, kaldım!
Anayasamızın bir gereği olarak her bireyin seçme ve seçilme özgürlüğü olduğuna göre sayın Harmancının da yeniden Belediye Başkanlığına aday olma hakkı, hakkıdır!
Yeniden seçilme konusuna gelince, işte o halkın takdirine kalmıştır!
Lefkoşa Belediyesinin Sosyal Sigortalara ve de İhtiyat Sandığına olan 120 milyonluk borcun dışında oluşan 30 milyonluk borç miktarının Temmuz 2018 yılında sona ereceğini adeta müjde verirmiş gibi dillendiren sayın Harmancı bu borçları bu seviyeye nasıl çekebildiğine her nedense açıklık getirmedi.
Başkanlığa geldiği günden itibaren, başta su2dan tutunda mezarlık yeri harcına varıncaya kadar Belediye hizmetlerine getirmiş olduğu astronomik zamlarla halkı perişan ederek belediye bütçesine sağladığı gelirlerle bu işi başardığını nedense söylemedi!
Nasıl ifade etsin, “KKTC genelinde en yüksek Belediye harcı ödeyen kesim Lefkoşalıdır” nasıl desin!
Ya beledi hizmetlerin halktan esirgenmesine ne demeli?
Son yıllarda Lefkoşa sokaklarındaki sefil manzaralar maalesef geri kalmış Afrika kasabalarını bile gerilerde bıraktı!
Şehit Ecvet Yusuf caddesinde incir ipine dönen yol çalışmaları ile Lefkoşalıya verilmek istenen “çalışıyoruz” imajı, Lefkoşa nın yıllardır yamalama yüzü bile görmeyen delik deşik sokaklarındaki sefillikle yerle yeksan olmuş durumdadır!
Bunlar arasında sayabileceğimiz perişanlığı simgeleyen yüzlerce yol yanında her gün binlerce aracın seyrettiği Lefkoşa istikametinden Hamitköy çemberine uzanan yolun durumunu ifade etmek yeterli olur sanırım!
Lefkoşa yolları sayın Başkanın yeniden aday olması için yeterli sebebi var olarak ortaya koyar mı, koymaz mı o Lefkoşalıya kalmış!
Ya Pazar günleri Lefkoşa terminal sahasında gerçekleştirilen açık pazardaki trafik keşmekeşine ne demeli!
Allaha emanet bir yapının var olduğu Pazar yeri trafiği, alış verişe giden vatandaşlara işkence çektirmekte, pazara gittiğine de gideceğine de bin pişman hale getirmektedir!
Örneğin, Belça yanındaki Pazar girişi ile çıkış yapmaya çalışanların hemen hemen her hafta yaşamış olduğu işkence, buna mukabil Belediyenin Trafikle görevlendirilmiş tek bir elemanın dahi bulunmayışı Harmancının ifade etmiş olduğu “aday olmamak için hiçbir sebebim yok” ifadesine adeta nazire yapmaktadır!
Bütün bunları alt alta koyduğumuzda, ister amiral olsun, isterse peynir gemisi, lafla yüzdürülemeyecek kadar kötü durumdadır!