Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın en büyük acısı sevgili oğlu Raif Denktaş’ın hayatını kaybettiği gündür. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Rahmetli Raif’in ölümü, gerçekten Kıbrıs Türkü için büyük bir kayıptı.

Raif’i iki yönü ile tanıdım. Birincisi milliyetçiliği, ikincisi de, sosyal demokrat yapısıydı. Haksızlığa tahammül etmeyen, her zaman doğrunun ve haklının yanında duran bir siyasetçiydi.

Onun isyanları ve verdiği büyük mücadelesi, yaklaşı 1977-78 yıllarına rastlar. UBP’nin parti genel sekreter yardımcılığını da üstlenen Raif, kendi partisi içinde bile muhalefet yapan birisiydi.

Bir gün rahmetlik Mustafa Hacıahmetoğlu, Raif’le kader birliğini anlatmıştı bana. Siyasetin en büyük cambazı (!) İrsen Küçük Tarım ve Enerji Bakanı olarak Bakanlar Kurulu’na sunduğu akaryakıtla ilgili önerge, hayvancı ve çiftçinin tepkisine yol açmıştı. Bu durumu düzeltmek ve sözkonusu önergenin geri alınması için UBP içinde bir muhalif grup oluşturmuşlardı. Bu grupta; başta Raif Denktaş olmak üzere, Mustafa Hacıahmetoğlu ve Mağusa milletvekili Osman Civisilli vardı.

Bu üçlü siyasetçi bu nedenle bütün tarım araçlarını ve tarımcılarla hayvancıları Sarayönüne taşımışlardı. Bütün sokaklar kapanmıştı. O günlerde Başbakan rahmetlik Nejat Konuk’tu.

Nejat Konuk da haksızlıklara tahammül edemeyen bir siyasetçiydi. Fakat burda durum çok farklıydı. Parti içindeki bu muhalif grup, Nejat konuk’u çileden çıkarmış ve başbakanlık görevinden ve partiden istifa etmişti. Yani Raif Denktaş’ın eti ile Nejat Konuk’un eti bir kazanda kaynamamıştı.

Bu duruma en çok üzülen ve en zor durumda kalan kişi de, merhum baba Denktaş’tı. Bir tarafta kader birliği yaptığı ve köhne bir kayıkla Kıbrıs’a kendisi ile çıkan Nejat Konuk, diğer tarafta da oğlu Raif Denktaş’tı. Rahmeetli Raif sırasında babasına bile rest çeken bir insandı. Neticede Nejat Konuk hem başbakanlıktan, hem de partisinden ayrılmıştı. Daha sonra İrsen Küçük o önergeyi geri çekince herşey rayına oturmuştu.

Raif benim İskanda çalıştığım dönemlerde sık sık bana partililer için notlar gönderirdi. Tabii ki olabilecek işleri yapardık, olamayanları izah ederek yapmazdık. Buna bile tepki gösterirdi rahmetlik.

Raif, 1981’de yapılacak seçimlerde liste dışı kalmış ve bir kısım arkadaşı ile Sosyal Demokrat Partiyi kurmuştu. Fakat halk, yine güçlünün yanında yer aldı ve seçimlerde başarılı olamadı.

Kolay mı birden bire insanın kendini boşlukta hissetmesi. Raif mecburen Gazimağusa’da, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde öğretim görevine başladı.

İşte yeni yıl sürecinin başladığı bu süreçte Raif, Mağusa yolunda bir askeri araca arkadan çarpınca korkunç bir şekilde yaralanmıştı. Denktaş ailesinin acıları o an başlamıştı.

Beyin cerrahı Öztürk Ünverdi hemen müdahalede bulunmuş ve onun sağlığına kavuşması için harekete geçmişti.

Bunun üzerine Ankara bir askeri uçak göndererek Raif’i Ankara’ya nakletmeye karar vermişti.

Hastanenin bahçesi ana baba günüydü.

Ercan Havaalanına gittiğimizde kendimi onun sedyesinin önünde bulmuştum. Rahmetlik Raif’in başında kanlı bir sargı vardı. Onun sedyesini taşıyanlardan birisi de bendim. Sedye sarsıldıkça Raif sızı tepkisi veriyordu. Denktaş Bey’le Aydın Hanım kalın paltolarını giymişlerdi. Her ikisi de askeri uçağın içindeydi. Raif’in sedyesini uçağın içine kadar taşımıştık.

Ankara’da Raif’e yapılan müdahaleler fayda etmedi ve Ankara’da hayatını kaybetti.

Esasında Denktaş ailesinin üçüncü evlatlarıydı Raif, hayatını kaybeden.

Takvim 1984’ün Aralık ayını gösteriyordu.

Denkteş Bey’le Aydın Hanım nerdeyse on yıl ihtiyarlamışlardı. Böyle bir acıyı yaşamak gereçekten çok zordu.

Ve o olayın üzerinden tam 39 koca yıl geçti ve Raif bu dünyadan göçtü.

Denktaş Bey Dikmen mezarlığında “aile kabristanlığı” için yer ayırmıştı. En büyük arzusu öldüğünde oğlunun yanına gömülmesiydi. Ama o da kısmet olmadı, Denktaş Bey, milli parktaki anıt mezara gömüldü.

Denkteş Bey hayatı boyunca, Raif’i siyaset sahnesinden silen UBP içindeki kliğe tepkili olmuştur.

İşte hayat öyle birşey. Ölüm ne milletvekili dinler, ne de Cumhurbaşkanı.

Allah gani gani rahmetler versin, sevgili Raif’e. Mekanı cennet olsun. O, her zaman hatıralarımızda heyecanlı ve dürüst bir insan olarak kalacak.