Güney Kıbrıs’ta yapılan ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde “Kıbrıs’ta siyasi çözüm için AB başrolde olmalıdır” diyen Nikos Hristodulidis’in 13.02.2023 tarihinde Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından hızla vaatlerini yerine getirmek için harekete geçecekti!..

Geriye dönüp baktığımızda 12 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı için gerçekleşen propaganda sürecinde Nikos Hristodulidis: “İki toplumlu, iki kesimli Federasyon”dan başka bir siyasi çözüm hedefini kabul etmeyeceğini; ayrıca olası bir siyasi çözümde Garanti Antlaşmalarının iptalini ve Türk Askerinin adadan çıkmasının kendileri için “Kırmızı Çizgi” olduğunu ve de Rum-Yunan ortak savunma doktrininin canlandırılması gerektiğini dile getirmişti.

13 Şubat 2023 tarihinde Güney Kıbrıs’ta gerçekleşen ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerini 2. Turda oyların %51.9’unu alarak seçilmesinin ardından yapmış olduğu konuşmasında Nikos Hristodulidis: “Bu gece vatanımız kazandı. En büyük emelim ‘Türk İşgaline ‘ son vermek ve “Vatanımızı yeniden birleştirmektir” demişti.

‘Sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde “Kilit olmuş meseleleri aşmak, diyaloğu yeniden başlatmak ve Kıbrıs meselesini çözmek için gerekli koşulları oluşturmak için her şeyi yapacağım” ifadelerini dile kullanan Hristodulidis Ankara ve Kıbrıs Türklerini müzakere masasına dönmeye ikna etmenin en büyük önceliği olacağını vurgulamıştı.

Yine o günde GKRY lideri Nikos Hristodulidis “Hayalimdeki Kıbrıs’ta ‘Biz’ ve ‘Onlar’ yoktur. Hayalimdeki Kıbrıs’ta tüm Kıbrıslıların Cumhurbaşkanı olacağım!” sözlerini dile getirmişti.

28.02.2023 tarihinde ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in de hazır bulunduğu Temsilciler Meclisinde gerçekleşen yemin töreninde yapmış olduğu konuşmasında ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yeni Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, anavatanımız Türkiye’ye mesajlar göndermeyi de ihmal etmedi!..

Yine yakın geçmişte ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hristodulidis Mart 2023’te Brüksel’e yapmış olduğu ziyarette Hristodulidis, müzakerelerin kaldığı yerden başlaması için AB’nin Kıbrıs konusuna etkin katılımına ilişkin ikna turları gerçekleştirdi.

Bu arada Rum-Yunan ikilisi; 11 Kasım 2022’de Semerkant’ta gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı olağanüstü zirvesinde ‘Gözlemci’ statüsü elde eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, ilk defa TDT zirvesinde yer almasından epey rahatsız olmuşlardı.

Avrupa Birliğinin Kıbrıs konusunun siyasi çözüm sürecine “Aktif bir şekilde müdahil olmasına” ilişkin yapmış olduğu talihsiz açıklamasına karşı yaptığı açıklamada KKTC Dışişleri Bakanı sayın Tahsin Ertuğruloğlu: “GKRY yeni Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, Avrupa Birliğinin (AB), Kıbrıs konusunun çözüm sürecine “ Aktif bir şekilde müdahil olmasına” ilişkin talihsiz bir açıklama yapmıştır. Yeni Rum mevkidaşıma Kıbrıs konusunda bir çözüm süreci olmadığını ve

ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kıbrıs konusundaki gerçekçi vizyonunun kabul görmesini müteakip iki devlet arasında yeni bir müzakere süreci başlayabileceğini hatırlatmak isterim..

..Ayrıca, Kıbrıs Türklerine verdiği hiçbir sözü yerine getirmeyen Rum tarafını koşulsuz destekleyen AB’nin olası bir müzakere sürecine katılmasının da beklenmemesi gerekmektedir. Müzakerelerin doğası gereği tarafların rızası, müzakere süreçlerine ilişkin alınacak kararlarda hayati öneme haizdir. Tarafgir bir tutum sergileyen AB’nin halen bu tutumunu sürdürmesi nedeniyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, AB’nin herhangi bir müzakere sürecine müdahil olmasına rıza göstermemektedir” dedi. Kaynak: mfa.gov.ct.tr/tr/Dısisleri-bakani-tahsin-ertugruloglunun-rum-disisler-bakaninin-avrupa-birliginin-ab-kibris-konusunun-cozum-surecine-aktif-bir-sekil.

Yine 18 Mayıs 2023 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; KKTC’nin 2. Cumhurbaşkanı sayın Mehmet Ali Talat “Rum halkının çoğunluğunun Federasyonu hazmedemeyeceğini gözlemledim” dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin 2. Cumhurbaşkanı sayın Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorunu konusunda çok önemli bir rolü olan Türkiye’nin , Kıbrıs sorununa angaje edilmesi ve çözüm için mutlaka Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiğini kaydederek, aksi taktirde kimsenin bir şey beklememesi gerektiğini kaydetti.

“Avrupa Birliği, Kıbrıslı Türkler ve Gelecek” konulu konferansta konuşan KKTC’nin 2. Cumhurbaşkanı sayın Mehmet Ali Talat; bunun kolay bir iş olmadığını ancak, çok yönlü bir çalışma ile başarılabileceğine inandığını ve bu konuda en büyük görevin Avrupa Birliğine düştüğünü söyledi.

Kendi tecrübelerine de yer vererek, Crans Montana’ya kadar hem Türkiye-AB ilişkileri hem de Kıbrıs’ta yaşanan gelişmeler hakkında konuşan sayın Mehmet Ali Talat, Hristofyas’ın seçilmesinin ardından onunla birlikte çözüm hedefi doğrultusunda çalışmaya başladıklarını, bir buçuk yıllık sürelerinde Garanti ve Toprak konuları haricinde ciddi yaklaşımlar sağladıklarını aktardı!..

Neticede kendi tecrübelerine de yer vererek , Crans Montana konferansına kadar hem Türkiye-AB ilişkileri hem de Kıbrıs’ta yaşanan gelişmeler hakkında konuşan sayın Mehmet Ali Talat; Hristofyas’ın seçilmesinin ardından onunla birlikte çözüm hedefi doğrultusunda çalışmaya başladıklarını, bir buçuk yıllık sürelerinde garanti ve toprak konuları haricinde ciddi yaklaşımlar sağladıklarını aktardı.

Ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Anastasiadis’in görüşmeleri sonucunda Crans Montana’ya kadar gidildiğini anımsatan sayın Mehmet Ali Talat, burada kendisinin Rum Halkının çoğunluğunun iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı Federal bir çözümü kolay hazmedemeyeceğini gözlemlediğini söyledi.

Geriye dönüp baktığımızda facebook’ta yer alan açıklamasında sayın Sabahattin İsmail : “Akıncı 7 Kasım 2016’da Habertürk Gazetesi’nde yapmış olduğu açıklamada İsviçre’de Toprak ve Güvenlik konularının konuşulamayacağını , diğer 4 başlığın konuşulacağını ve onlar bitince diğer başlığa geçileceğini söylemişti..

.. Bu ilk başta varılan “Tüm diğer konularda anlaşma olmadan toprak ve güvenlik konularının görüşülemeyeceği” şeklindeki mutabakata uygundu. Ama ne oldu? Akıncı bu mutabakatı Habertürk’e yaptığı açıklamayı çiğneyerek, diğer konularda anlaşma olmadan, hem toprak konusunda 29.2’ye inerek tek yanlı taviz verdi, karşılıksız harita sundu, hem de garantörlüğü pazarlık masasına yatırarak karşılığında bir şey almadan bir taviz verdi, 12 yıl sonra sıfır asker, sıfır garanti olmasını önerdi. Kendi açıklamasını ve mutabakatı bile çiğneyen sayın Akıncı’ya asla niye güvenemediğimiz şimdi anlaşıldı mı? Diyordu. Kaynak: https // www.facebook.com./pg/sabahattin-%C4Bismail-936629456378846/posts/

Keza Kıbrıs’ta siyasi çözüm adına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncı, verdiği tüm tavizlere ve de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisinin dahi haberi olmadan verdiği Haritaya karşın Rum-Yunan ikilisi yine de ‘Garanti Anlaşmaları iptal edilmeli Türk Askeri adadan gitmeli’ şartının kabulünü isteyecek ve de kabul edilmeyince de Crans Montana Konferansını sabahın erken saatlerinde saat 03.30’da terk edeceklerdi.

Bu gelişmelerin ardından sabah 09.00’da basına yaptığı açıklamada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncı: “Bu Bizim Neslin Son Denemesiydi” derken Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı sayın Mevlüt Çavuşoğlu “Federasyon Görüşme Süreci Bir Daha Başlamamak Üzere Sona Ermiştir” demişti.

Günümüzde de GKRY lideri Nikos Hristodulidis her vesileyle Kıbrıs’ta olası bir siyasi çözümde Garanti Antlaşmalarının iptalini ve Türk askerinin adadan çıkmasını, keza tüm Rum göçmenlerin evlerine ve diğer mülklerine dönmelerini ön şart olarak dile getirmektedir.

Gerçek şu ki; Rum-Yunan ikilisi adil ve kalıcı bir siyasi çözümü hedeflemiyor ve de olası bir siyasi çözümle birlikte Enosis’e giden yolun açılmasını istiyor!..

Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkı anavatanımız Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden hiçbir zaman asla ve asla vazgeçmeyecektir. Kıbrıs Türk Halkına düşen görev bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Yaşatılmasını ve Tanınmasını sağlamaktır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..