19 Ekim 2020’de KKTC’nin 5’nci  Cumhurbaşkanı seçilen sayın Ersin Tatar, 26 Ekim’de  Ankara’ya gerçekleştirmiş olduğu  ilk resmi ziyaretinin ardından;  03.11.2020 akşamı   GKRY Lideri Anastasiadis ile gayrı resmi bir toplantıda bir araya geldi. Toplantı, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilci Vekili Elizabeth Spehar’ın Lefkoşa’da  ara bölgedeki ikametgahında  gerçekleştirildi.
KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar,  söz konusu toplantıya   ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Anastasiadis’e işte vizyonum budur! diyerek göğsüne gururla taktığı KKTC rozeti ile gitmiştir. Sayın Tatar, bu  hareketi ile ne kadar gurur duysa  yeridir!..
GKRY Başkanı Anastasidis ile  gerçekleştirmiş olduğu görüşme sonrası yapmış olduğu yazılı açıklamada KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar:
 “Gayrı resmi olmasına rağmen toplantı sırasında gerek ben gerekse sayın  Anastasiadis Kıbrıs konusuna ilişkin görüşlerimizi  ayrıntılara girmeden dile getirdik…
... Sayın Anastasiadis’e Kıbrıs’ta yaşayan iki halk olarak her birimiz kendi Devletimizde bu adayı paylaşmakta  olduğumuzu ifade ettim. Dolayısıyla yan yana barış için yaşamak için bir işbirliği ilişkisi içinde  olmamız gerektiğini ifade ettim. Bunun için, Kıbrıs’ın ortak sahipleri olarak birbirimizin eşit statüsüne  saygı duymalı ve  işbirliğine dayalı bir ilişki için yapıcı  diyaloğa girmeliyiz…
..Federalizm müzakereleri 1977’den beri sonuç vermekte başarısız oldu.  Bu başarısızlık üzerine  kafa yormamız ve gerçekçi bir kazı-kazan sonucunu kolaylaştırmak için  kalıpların dışında düşünmeye başlamamız gerekmektedir. 1960’lardan bu yana çok şey değişti ve  yeni gerçekler ortaya çıktı…
…Biz , iki taraf arasında anlamlı güven artırıcı önlemleri ve kapsamlı işbirliği mekanizmalarını destekliyoruz. Bu bağlamda , hidrokarbon arama, çıkarma ve faydalanma konusunda işbirliği teklifimiz hala masadadır. Bu, karşılıklı refaha ve işbirliği için somut bir mekanizmanın kurulmasına  katkıda bulunacaktır...
…Görüşme sürecinin başlaması ile ilgili düşüncelerimizi ise kısaca  şöyle ifade ettim:Biz masaya kalıpların dışında yeni fikirler koymanın zamanının  geldiğine inanıyoruz. Bunların başında egemen eşitlik gelmektedir….
… Beşli Konferans  bilindiği gibi Türk tarafının önerisidir. BM Genel Sekreteri uygun bir ortam ve aşamada böyle bir  konferansı gerçekleştirmenin imkanlarının araştıracağını  duyurmuştu. Böyle bir Konferansın mevcut kalıplar dışındaki yeni düşünce ve yaklaşımlarımızı masaya koymak için bir fırsat olacağını değerlendiriyoruz..
..Görüşme esnasında Sayın Anastasiadis’e izolasyonlar, Kapalı Maraş ve Hidrokarbonlar konularındaki görüşlerimizi de aktardım.”  Dedi.
 
Sonuç olarak; gelinen  yeni süreçte; KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın işi oldukça zor. Karşısında  Enosis’i hedefleyen bir Anastasiadis vardır ve dün olduğu gibi bugün de Rum-Yunan ikilisine  arka çıkan BM ve AB vardır, diğer büyük güçler vardır..
Dünden bugüne gelinen süreçte Rum liderliği Enosis’e giden yoldan hiç sapmadı, görüşme sürecinde hep Enosis’e giden yolu açmayı hedefledi!.. Rum-Yunan ikilisi BM’den ve AB’den aldığı destekle  dün olduğu gibi bugün de Enosis hayali ile yaşıyorlar..
Kıbrıs’ta adil ve kalıcı  bir siyasi çözümü hedeflemeyen BM parametreleri vardır, dünden bugüne değişmeyen ve değişmeyecek olan , sadece ve sadece Enosis’i hedefleyen bir Rum-Yunan  zihniyeti vardır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni birlik ve beraberlik içinde hareket ederek  yaşatmak azminde ve kararında olan Kıbrıs Türk Halkının dik duruşunu ve kararlılığını  KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ın  BM ve AB’ne hissettireceğine  ve yıllar öncesi  yapılması gerekeni yapacağına  yürekten inanıyoruz..
Bu noktada Kıbrıs Türk Halkına düşen görev; KKTC’ni yaşatmak azminde ve kararında olduğunu ısrarla dile getirmektir, tanınmasını istemektir. Aksi taktirde Kıbrıs Türk Halkını ve haklarını dünya kamuoyu ve büyük güçler  dikkate almayacaklardır..
Kıbrıs Türk Halkı olarak Anavatanımız Türkiye ile birlikte  el ele omuz omuza  inandığımız yolda bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin  tanınmasına giden yolda  yürümeye ve  mücadele etmeye devam etmeliyiz.
Kıbrıs Türk Halkı olarak  ilkelerimize önce biz inanmalıyız ve de  onlara  sahip çıkarak; Kıbrıs’ta adil ve  kalıcı bir siyasi çözüm ve barış ve huzur için   GKRY’nin, BM’nin   ve AB’nin siyasi çözüm dayatmalarına  fırsat vermemeliyiz, kendi milli  siyasi irademizi ve karakterimizi  ortaya koyarak  hedefimize giden yolda yürümeliyiz..
Gelinen noktada KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’a düşen görev; bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Rum-Yunan ikilisi   tarafından tanınmadıkça yeni bir  görüşme  sürecine  oturmamaktır.
Kıbrıs Türk Halkı olarak Anavatanımız Türkiye ile birlikte el ele , omuz omuza inandığımız  yolda bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin  tanınmasına giden yolda yürümeye devam etmeliyiz..
KKTC’nin tanınmasına giden yolda  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü örnek almalıyız, Atatürk’ün  yürüdüğü yolda ısrarla yürümeliyiz..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..