1896 yılında İstanbul’da doğan ve Anavatanımız Türkiye’de yüksek tirajlı gazeteciliğin temellerini atan gazeteci, yazar ve karikatürist, Sedat Simavi 11 Aralık 1953 tarihinde yine İstanbul’da vefat etmiştir..Gazeteci-Yazar ve karikatürist Sedat Simavi’yi ölümünün 68’nci yıl dönümünde saygıyla anıyoruz..
Türk basınında reform yaratan ve pek çok yeniliğin öncüsü olarak kabul edilen Sedat Simavi, II. Abdülhamid devrinde özgürlükçü fikirleri nedeniyle hayatını sürgünde geçiren Samsun Mutasarrıfı Hamdi Simavi Bey’in oğludur. Sedat Simavi’ninAnnesi Melek hanım tarafından dedesi, eski Sadrazamlardan Saffet Paşa’dır.
Sedat Simavi, Orta ve Lise tahsilini Kadıköy’deki Saint-Joseph Fransız okulunda okuduktan sonra geçtiği Galatasaray Lisesi’nden1912 yılında mezun oldu..
Daha okul sıralarında iken çizdiği ve çeşitli dergilerde yayınladığı karikatürlerle dikkati çeken Sedat Simavi,Galatasaray Lisesi’nde kısa bir süre tarih öğretmenliği görevinde bulundu.Sedat Simavi, daha henüz 20 yaşında iken 1916’da haftalık olarak yayınlamaya başladığı Hande dergisiyle basın hayatına başladı. Sedat Simavi’nin Yeni Zenginler (1918) ve Kadınlar Saltanatı (1920) isimli karikatür albümleri vardır. 1919’da yazı hayatına atılan Sedat Simavi, “İnci”, “Diken”, “Karikatür” gibi mizah dergilerini yayınladı. Kendisi de karikatür yapan Sedat Simavi, sonraları yayınladığı dergilerin yönetimiyle uğraştı..
Sedat Simavi’nin en ünlü haftalık dergisi olan haftalık “Yedi Gün”ü1933’te çıkarmasının ardından 1935’te devraldığı Karagöz isimli dergilerin yayınını uzun yıllar sürdürdü.. Böylece Türk basın hayatına mecmuacılıkta büyük yenilikler getiren Sedat Simavi, 1946’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer almış ve 1949’a kadar başkanlığını yürütmüştür. 1 Mayıs1948’de de Hürriyet Gazetesi’ni kurarak, basın hayatında ileri bir hamle sağladı. 1 Mayıs 1948 tarihinde Hürriyet Gazetesini “Ürdün ve Irak Orduları Filistin’e girdi” manşetiyle ilk sayısını çıkardı. Sedat Simavi hayatının sonuna kadar da gazeteci olarak “Hürriyet” Gazetesi’nde başmakaleler yazdı ve Hürriyet gazetesini de Türkiye’nin en çok okunan gazetesi durumuna getirdi.
Sedat Simavi’nin gazetecilik dışında da çeşitli eserleri vardır: “Fuji-Yama” adıyla bir roman, “Ceza” ve “Hürriyet Apartmanı” adıyla 2 piyes yazmıştır.. “Hürriyet Apartmanı” 1945 yılında filme de çekilmiştir. Sedat Simavi, 1946’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer almış ve 1949’a kadar başkanlığını yürütmüştür. Ölümünün ardından Sedat Simavi Vakfı tarafından verilen Sedat Simavi Ödülleri, daha sonra kurucusu olduğu Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından verilmeye başlandı..
1950’de Kıbrıs’a gelen Sedat Simavi’ye yaşlı bir Türk anısını şöyle anlatır: Ahaaşurda.. Rumlar Türklerin azınlıkta olduğu yerlerde müthiş baskı yapıyordu. Anavatandan tüm umudunu yitiren köy halkı, “Urum” oldu, imam da Papaz iyi mi? Rumlar köyün Camisini de Kilise yaptılar..
..Bunu dinleyen Sedat Simavi , hüngür hüngür ağlamıştır. “Bu insanları yapayalnız Rum’un insafına bırakamayız ki..” demişti. İşte Hürriyet’in Kıbrıs kavgası böyle başlamıştır. 1952’de Necati Zincir Kıran’ın Kıbrıs Dizizi birinci sayfadan 10 gün boyunca verilir..
İlk Türk gazetecidir Necati Zincirkıran Kıbrıs’a gelen. “Rumlar bizi dilim dilim doğramak yok etmek istiyor” der sokaktaki insanlar, gerçek ortadadır. Şımarık Rumlar tıpkı bu günkü gibi arkalarında emperyalist güçler azmışlardır…
Ama gerçek bir lider var Adada: Dr. Fazıl Küçük. Onunla tanışınca çok şey değişir. Atatürkçü , vatansever Denktaş’ın yetişmesini sağlamıştır..
Hürriyet gazetesi artık adaya gidecektir, bir muhabir vardır sıcak haberler anavatana akacaktır..Sedat Simavi adada, Rodos’ta, Batı Trakya’da da öyle sevilecekti ki, bir çok çocuğun adı Sedat olacaktı.. İşte halen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin verdiği Sedat Simavi ödüllerini bugün de değer yapan da arkasındaki bu kimlik ve kişiliktir..
..Yunanlıların kötü niyetini herkesten önce gören Sedat Simavi, Kıbrıs davası için öyle cansiperane çalışmıştır ki, Hürriyet’in efsane Genel Yayın Yönetmeni Necati Zincirkıran anılarında onu “İlk Kıbrıs Şehidi” olarak belirtir. Kaynak: Kıbrıs ve Sedat Simavi ile ilgili Bilgiler Hürriyet eski Genel Yönetmeni Necati Zincirkıran’ın anılarını içeren “Genel yayın Müdürü/Epsilon Yayınları” adlı kitabından derlenmiştir. Nevval Sevindi, KKTC’nin Tanınması sağlanmalı,06.03.2017;Kaynak:https://www.aydinlik.com.tr/ozgurluk-meydani/2017-mart/kktc-nin-taninmasi-saglanmali
Atalarımız Kıbrıs’ı 1571’de fethederek bu toprakları vatan yapmasını bilmişlerdir. Ancak 1878’de Kıbrıs’ın idaresinin Osmanlı Devleti tarafından İngilizlere bırakılmasının ardından I. Dünya Savaşı günlerinde Kıbrıs’ı ilhak ettiğini bildirmesinin ardından Türk İstiklal Savaşı sonunda imzalanan 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ile Kıbrıs Adası İngilizlere bırakılıyordu..
19 Şubat 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları temelinde Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde, 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Antlaşmaları ile Rumların ve Türklerin siyasi eşitliğine ve egemenliğine dayalı olarak Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edildiği günde 950 kişilik Yunan Askeri Alayı ve 650 Türk Askeri Alayı adaya ayak basarken Kıbrıs Türk Halkı; 82 yıllık bir ayrılıktan sonra Türk askerine yeniden kavuşuyordu.
Ancak bu antlaşmaları Megaliİdea hayalleri çerçevesinde Enosis’e basamak olarak gören Rum-Yunan ikilisinin 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarıyla gerçekleştirdikleri silahlı saldırlar ve katliamlar gerçekleştirildi. 15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası desteğinde RMMO ve EOKA-B’nin gerçekleştirdiği darbenin esas hedefi Enosis’i gerçekleştirmekti. Bu gelişmenin ardından Anavatanımız Türkiye’nin gerçekleştirmiş olduğu 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile Kıbrıs’a barış ve huzur geldi.. 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi..Kıbrıs Türk halkına düşen görev Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır..
İlk Türk gazetecidir Necati Zincir Kıran Kıbrıs’a gelen. “Rumlar bizi dilim dilim doğramak yok etmek istiyor” der sokaktaki insanlar, gerçekler ortadadır. Şımarık Rumlar tıpkı bugünkü gibi arkalarında emperyalist güçler azmışlardır..
..Ama gerçek bir lider var adada: Dr. Fazıl Küçük. Onunla tanışınca çok şey değişir. Atatürkçü, vatansever Küçük, Denktaş’ın yetişmesini sağlamıştır. Hürriyet gazetesi artık adaya gidecektir, bir muhabir vardır sıcak haberleri adamızdan anavatanımız Türkiye’ye aktaracak..
Kıbrıs sorununu Türk kamuoyuna ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerine mal eden ve Kıbrıs konusunun ulusal bir dava haline gelmesine en büyük desteği veren Hürriyet Gazetesi ve kurucusu Sedat Simavi olmuştur..Sedat Simavi Kıbrıs’ta, Rodos’ta, Batı Trakya’da öyle sevilecekti ki, bir çok çocuğun adı Sedat olacaktır. Sedat Simavi, Ege Adaları ve Kıbrıs’ın Türklüğüne olan inancını miras olarak bıraktığını yazmıştı. Hürriyet gazetesi, hem Ege’de hem de Kıbrıs’ta , Sedat Simavi’nin mirasına sahip çıktığını her zaman ispatladı.
Hürriyet Gazetesi’nin tiraj almasını sağlayan ilk “Milli Mesele” Kore Savaşı’dır. Öyle ki kurulduğunda Hürriyet Gazetesi’nin 28 bin civarında olan tirajı, Aralık 1950’de 200 bine çıkar. Ama Kıbrıs Meselesi’ninHürriyet tarihindeki yeri başkadır. Aslında Hürriyet’te Kıbrıs’la ilgili ilk yazı, 13 Ağustos 1948 tarihinde çıkar. “Kıbrıs Ne Alemde?” başlıklı yazısında Hürriyet’in Türkiye dışında yaşayan Türklerle yakından ilgilendiği belirtilerek bu bağlamda bundan böyle “Yetmiş yıldan beri anavatandan ayrı olan Kıbrıs Türkleri’yle ilgileneceği” müjdeleniyordu..
Hürriyet’in Kıbrıs’la ilgisinin dozu giderek artar ve 30 Ocak 1950 günü TBMM’de yaptığı konuşmada Sedat Simavi: “Türkiye’nin Kıbrıs meselesi diye bir meselesi yoktur” diyen Fuat Köprülü hakkında her biri diğerinden sert sekiz makale kaleme alır…
.. Bu ve benzeri birkaç makalede kendisine hakaret edildiğini düşünen Fuat Köprülü, Sedat Simavi’yi mahkemeye verir. Davalar sonuçlanmadan Sedat Simavi , 11 Aralık 1953’te vefat eder. 12 Aralık tarihli Hürriyet Gazetesi, “Vasiyet” başlığı altında Sedat Simavi’nin 22 Mayıs 1953 tarihli başyazısına dikkat çeker. Yazıda “Ben On iki adamızın ve Kıbrıs’ın Türklüğü’nü iddia etmekten asla vazgeçmem. Bu dava, benim çocuklarıma bırakacağım en kıymetli mirasımdır” yazmaktadır. Hürriyet bu tarihten itibaren Kıbrıs ve On İki Adalar meselesini hiç gündemden düşürmez..
..Gazete Kıbrıs davasını, Sedat Simavi’nin yakın arkadaşı, Hürriyet gazetesinin yazarı Avukat Hikmet Bil vasıtasıyla örgütler. Milli Türk Talebe Birliği adlı muhafazakar-sağcı öğrenci örgütünün bünyesinde, 30 Ağustos 1954 günü Hürriyet gazetesinin öncülüğünde yapılan bir toplantıda doğan Kıbrıs Türk’tür Cemiyeti’nin Başkanı Hikmet Bil, İkinci Başkanı o günlerde Yeni Sabah Gazetesinde çalışan Orhan Birgit’dir. Kaynak: https://www.medyafaresi.com/haber/sedat-simavi-ve-hurriyetin-kibrisa-buyuk-katkisi/45846
“KKTC’nin Tanınması Sağlanmalı” adlı kitabında Neval Sevindi; rahmetli Sedat Simavi’nin ve Hürriyet Gazetesinin 1950’de Kıbrıs’a gelişini şöyle anlatıyor:“1950’de Kıbrıs’a giden Sedat Simavi’ye yaşlı bir Türk anısını şöyle anlatır: Ahaaaşurda… Rumlar Türklerin azınlıkta olduğu yerlerde müthiş baskı yapıyordu. Anavatandan umudunu yitiren köy halkı, “Urum oldu, imam da papaz iyi mi? Köyün camisini de kilise yaptılar..
..Bunu dinleyen Sedat Simavi, hüngür hüngür ağlamıştır. “Bu insanları yapayalnız Rum’un insafına bırakamayız ki..” demişti. İşte Hürriyet’in Kıbrıs kavgası böyle başlamıştır. 1952’de Necati Zincirkıran’ın Kıbrıs yazı dizisi birinci sayfada 10 gün boyunca verilir. İlk Türk Gazetecisidir Zincirkıran Kıbrıs’a giden. “Rumlar bizi dilim dilim doğramak yok etmek istiyor” der sokaktaki insanlar, gerçek ortadadır. Şımarık Rumlar tıpkı bugünkü gibi arkalarında emperyalist güçler azmışlardır..
..Ama gerçek bir lider vardır adada: Dr. Fazıl Küçük.. Onunla taşınınca çok şey değişir. Atatürkçü, vatansever Dr. Fazıl Küçük, Rauf R. Denktaş’ın yetişmesini sağlamıştır. Hürriyet Gazetesi artık adaya gidecektir, bir muhabir vardır sıcak haberler anavatana akacaktır…Sedat Simavi Kıbrıs’ta, Rodos’ta , Batı Trakya’da öyle sevilecekti ki, bir çok çocuğun adı Sedat olacaktı.. İşte halen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin verdiği Sedat Simavi ödüllerini bugün de değer yapan da arkasındaki bu kimlik ve kişiliktir..
..Bugün onun sayesinde elimizdedir. Kıbrıs’ta 38 yıllık bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır. Çok iyi bilmeliyiz ki Rumlar, bu denge bozulur bozulmaz kan dökecekler ve Enosis’e giden yolu açmak isteyeceklerdir. Bundan sonra tek hedef olmalıdır. Dünya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını kabul etmeli ve de tanımalıdır..
.. Yunanlıların kötü niyetini herkesten önce gören Sedat Simavi, Kıbrıs davası için öyle cansiperane çalışmıştır ki, Hürriyet’in efsane Genel Yayın Yönetmeni Necati Zinirkıran anılarında onu “İlk Kıbrıs Şehidi” olarak belirtir. Kaynak: Kıbrıs ve Sedat Simavi ile ilgili bilgiler Hürriyet eski Genel Yönetmeni Necati Zincirkıran’ın anılarını içeren “Genel Yayın Müdür/Epsilon Yayınları” adlı kitabından derlenmiştir. Neval Sevindi, KKTC’nin Tanınması Sağlanmalı, 06.03.2017
Sonuç olarak; Sedat Simavi gönülleri Kıbrıs sevgisi ile doldurmuştur”. Sedat Simavi’nin Kıbrıs Türklerine ve davasına sahip çıkmasının arkasında iki sebep vardır. Birincisi, İstanbul ve Anadolu’da işgal yıllarında Yunanlıların yaptığı çirkinliklere, işkencelere şahit olduklarının aynısına Kıbrıs Türklerinin uğraması tehlikesini ortadan kaldırmaktı. Bir diğeri de Sakız Adasında babasının mezarının kaldırılması, bilinçaltında Sedat Simavi’yi “Kıbrıs Türklerinin de varlığının silinmesi ve üstünden geçilmesi tehlikesine” karşı çıkmak eylemine yöneltmiştir..
Kıbrıs sorununu Türk kamuoyuna ve Anavatanımız Türkiye Hükümetlerine mal eden ve Kıbrıs sorununun ulusal bir dava haline gelmesine büyük destek veren; Hürriyet Gazetesi ve Kurucusu Sedat Simavi’yi ölümünün 68. Yıl dönümünde saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.
Kaynak: 1- https://www.turkcebilgi.com/sedat_simavi
Kaynak: 2-https://www.biyografi.net.tr/sedat-simavi-kimdir/
Kaynak: 3-sosyoloji.com/sedat-simavi-kimdir-hayati-eserleri-hakkinda-bilgi/41268.html
Kaynak:4-https://www.aydinlik.com.tr/ozgurluk-meydani/2017-mart/kktc-nin-taninmasi-saglanmali