Gazetelerdeki haberlere göre bu yazı yayınlanmadan bir-iki gün önce Kanadalı Colin Stewart, BM Genel Sekreteri’nin “Kıbrıs Özel Temsilciliği ve BM Barış Gücü Misyon Şefliği”ni resmen devralmış olacak. Kıbrıs Sorununda atılacak bir sonraki adımlarla ilgili “Özel Danışman” atanması da var. Bu göreve Stewart mı yoksa başka biri mi atanacak henüz belli değil. Rum Yönetimi Stewart’ın Kıbrıs adasında iki lider ile yapacağı görüşmelerin Kıbrıs Sorununda “kısmi bir hareketlilik” yaşanması beklentisi içinde... Rumlar “federasyon çözümü” ısrarlarından vazgeçmedikçe değil kısmi hareketlilik bu adada bir dal bile kıbırdamaz. Eğer Rumlar işbirliği yapabilecek iki ayrı devletli çözüme yanaşmazlarsa yeni BM Kıbrıs Özel Temsilcisinin yapabileceği bir şey yok...
KKTC Devleti, Hükümeti ve Halkının iki devletli çözüm önerisinden vazgeçmesi ve tekrar “federasyon” kısır döngüsüne dönmesi söz konusu olamaz. KKTC Devleti, BM’ye ve tüm dünyaya iki devletli çözüm, KKTC’nin uluslararası statüsünün kabul edilmesi politikasını defalarca duyurmuştur. Bu çözüm önerisinden geri dönüş yoktur. KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Tatar bu gerçeği bir kez daha Colin Stewart’a anlatacaktır. “Kısmi Hareketlilik”miş.... Rumların ve BM’nin halâ “federasyon” çözümünde ısrar etmeleri anlaşılır gibi değil. Onlar artık gerçeklerle yüzleşmeli. KKTC içindeki “federasyonculara” gelince; bu insanlar Rumların federasyon çözümündeki ısrarının esas nedeninin KKTC Devleti’nin ortadan kalkmasına yönelik olduğunu anlamadılar mı? KKTC Devleti ortadan kalktıktan sonra Rumlarla birleşerek azınlık ortağı olmayı nasıl kabul edebilirler? Eşit ortaklık, eşit temsiliyet olsa bile (ki böyle bir eşit ortaklık hiçbir zaman söz konusu olmadı, olamaz da) KKTC Devleti birlik içinde 1983’de bağımsızlığını ilan ettiğimiz, KKTC bağımsız, egemen Devleti ortadan kalktıktan sonra AB vatandaşı olmuşsunuz ne yazar? Kurulabilecek bir “federal Kıbrıs Cumhuriyeti” içinde yaşayan “Kıbrıs Türk Toplumu” olarak birleşik bir Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki statünüz ne olacak?... Bunları hiç düşündünüz mü?... KKTC’deki iç sorunlar ile geleceği teminat altına alan bağımsız, egemen KKTC Devleti’nin tanınma misyonunu karıştırmamak lazım.