KKTC de trafiğe kurban vermemiş aile yok gibi !
Annesinin, babasının, kardeşinin, bir yakınının acısını ta içinde duyan, onların gidişine çaresizlik içinde bakanlarımız çok!
Geçtiğimiz akşam gerçekleştirilen “yol yoksa, seyrüsefer de yok” eylemi ne yazık ki bu acıları çeken insanlarımızın ruh halini yansıtmaktan çok uzaktı!
Toplananların “çoktu-azdı” sayısı üzerinde durmayacağım.
Ancak eyleme öncülük edenlerin amaçlarının yollarla, seyrüsefer ruhsatlarının ödenmesine set çekmekle alakası yoktu.
Bana göre eylem, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönük siftah çekmekten başka bir şey değildi.
Neden bu kanaate vardım bilir misiniz?
Nedeni çok !
Üzerinde durulması, dikkate alınması gereken , yapılan protestolara gösterilen başlıklar bu ülkede bir günde oluşmadı.
CTP nin ve diğer siyasi yapıların iktidarda olduğu günlerde de uygulama aynıydı.
Böylesi sefil durumlara gelişimizin tek sorumlusu sadece var olan iktidar değil ki!
Hep unutarak, atlayarak, taraf tutarak davranıyoruz. İşte en büyük yanlışımız bu!
Yaşanmakta olan sorunlar katlanarak bu günlere vardırıldı.
Geçtiğimiz günlerde de yazdım, dörtlü koalisyon günlerinde seyrüsefer ruhsatlarına tarihinde görülmemiş oranlarda artış yapılmıştı.
Zamlar karşısında, dökülen, çukurlardan geçilmeyen yollara bakarak bu gün sokağa dökülenlerden “tık”ı çıkmış mıydı?
Katılımın düşük olduğu eylemin CSM operatörleri tarafından yayınlanması engellenmiş.
Bunun arkasında da var olan hükümetin olduğu iddia ediliyor.
Yapılan etkinliğin esasına yönelik olmasına değil de daha geniş kitleler tarafından izlenmesine dönük amaç taşıdığı ortada.
Çok büyük kitlelere ulaşabilmek tek amaçtı!
CSM operatör şirketlerine duyulan öfke bundan. Hatta “ günü geldiğinde “ denilerek tehdit edildiklerini bile söylemek mümkün.
Hele kürsüde yapılan konuşmalar! Hakaretleri de içeren taşkınlıklar!
Sorarım, bütün bunlar siyaset sahnelerine değil de nedir?
Bunlara bakarak ülke gerçeklerini görmezden gelmek mümkün değil!
Sadece yollar mı perişan ?
Gerçekler adına yaşananlar dillendirirken geçmişe dayalı devlet umursamazlıkları ve de hataları ele alınırken siyasi hedef gözetmeksizin değerlendirmelerde bulunmak zorundayız.
Aksi takdirde inanılır olmaktan uzak konumlarda kalırız.
Tıpkı geçtiğimiz akşam yapılan eylem gibi!
Eline mikrofonu alanlar arasında trafiğe kurban vermenin acılarını gerçek anlamda çekenler vardı.
Verilen trafik kurbanlarını neden göstererek siyasal nemalanmalara yeltenenler yok muydu?
Hem de nasıl. Yazık ki, ne yazık!
Eylem zamanlaması bakımından da üzerinde durulması gerekir konumdaydı!
Cumhurbaşkanlığına aday olanların bir bir meydanlara çıktığı, tarafların kendini ortaya attığı dönemde “yol yoksa, seyrüsefer ruhsatı da yok”!
Görüntü, suyu fazlaya kaçmış davranışların ta kendisiydi!