Güneyin niyetini bu denli aşikar şekilde ortaya koymasına rağmen Kuzeyden yükselen ifadelerin, yaklaşımların yumuşak hatta teslimiyetçi görünüm veren çizgilerde olması bana göre endişe duyulması gereken bir hadisedir.

Sanki de sahnelere oynanan bir oyun, sanki de dışarıdan bizi izlemekte olan kesimlere ulaştırılmaya çalışılan bir iyi niyet mesajı!

Karmaşık ilişkiler içinde bunu bulup çıkarmak epeyce zor. Günün sonunu sabırla beklemek tek çıkar yol!

Kuzeyin olaylara tevekkülle yaklaşımlarına karşın güneyin,

Rumların her geçen gün uzlaşmazlık çıtasını yukarılara çekmesi, dünyaya “haklı olan biziz” mesajını vermeye dönük uygulamalar olarak ele alınmalıdır.

Ne yazık ki böyle ele alındığı görünümünden uzak olduğumuz çok aşikar.

Cumhurbaşkanımız “çabalar sürecek” diyor.

Hem de bunu sayın Anastasiadis in “siyasi eşitlikten kasıt, merkezi hükümette ya da kurumsal yapıda alınacak her kararda oy hakkı olmasıysa, üzgünüm ama bu “siyasi eşitlik” değil, bir toplumun diğerine dayatma yapmasına olanak tanıyan “siyasi eşitsizlik” olur demesine karşılık söylüyor!

Sayın Akıncı “tüm kararlarda kurucu devletlerden birinin oy hakkı olmasını gerektirmez” ifadelerini kullanan Anastasiadis le bu söylemlerine rağmen hala daha uzlaşı olabileceğini dünyaya ilan ediliyor!

“Çabalar sürecek” deniliyor ama neyin çabası olacak bu?

Yarım asrı aşan ve nereler uzanacağı belli olmayan süreler söz konusu!

Bu süreler içinde itilip kakılan, horlanan, dünyadan dışlanan, dilenci konumuna konan bir halk durumuna getirilen Kıbrıs Türkü olmadı mı?

Sıkça ifade edilen bir yaklaşıma değinmek istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanımız büyük bir oy sağlayarak o makamda bulunmaktadır.

Sayın Akıncı nın halktan yetki aldığı günlerde Güney Kıbrıs tan siyasal eşitlik kavramlarına açık, açık olumsuz açıklamalar yapılmadığı gibi Kıbrıs Türkünün olmazsa olmazı olan garantörlüğün masaya yatırılacağı ifade edilmiyor, meydanlarda telaffuzu yapılmıyordu.

Yaklaşık bir yıl sonra gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halk sanırım değerlendirmesini yapacak, uzunca bir süre olarak düşündüğümüz bir yıl zarfında söylenecekler ve atılacak adımlar halk iradesine yansıması bakımından önem kazanacaktır.

Konu açılmışken, sayın Özersayın açıklamaları oldukça ibret verici açıklamalar olarak ele alınmalıdır diye düşünmekteyim. Beş farklı Rum liderle görüşme masasında olduğunu ifade eden Özersay Anastasiadisin diğer Rum liderlerden farklı görüş ortaya koymadığını siyasal eşitliğe hiçbir Rum liderin sıcak bakmadığını söylüyor ve bu açıklamayı hükümet adına değil de kendi kişisel tecrübelerine dayanarak yaptığını ifade ediyor.

Doğrusu merak konusu oldu, acaba hükümet olarak bu konularda ne düşünülüyor?