Dünya hala daha terörle çalkalanıyor.  Özellikle Türkiye’nin hücra köşelerinden, her delikten terörist fışkırıyor.  Türkiye’nin terörle savaşı ayrı bir olaydır.  Bugüne kadar gelmiş geçmiş siyasiler terörün dibini kazıyamadı.  AKP de kazıyamadı ma asgariye indirdi.
            Özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, nerdeyse terörün tükenmesi için hayatını koydu ortaya.  Her beyanatında teröre atıfta bulunuyor.  Terörün tükenmesi için boşuna İsveç ve Danimarka’ya ambargo koydu NATO’ya üyelik için.
            Bir taraftan Erdoğan ve ekibi terörle mücadele ederken, öte taraftan Amerika teröre prim veriyor.  Terör odaklarına en gelişmiş silahları ve mühimmatı gönderiyor.
            Suriye ve ırak sınırının ötesindeki terör odaklarının bombalanması ve imha edilmesi, gerçekten yapılması gereken bir askeri harekattı. 
            Şu anda dağlara kaçılılan gençlerin aile sayısı 354’e yükseldi.  Kolay mı insanın evladığını terörün kaçırması ve hasretlik duyguları içinde acılı zamanlar yaşaması?  O ailelerin eylemi, yürekten gelen acıların timsalidir.  Bu iş nereye kadar gidecek.  Buz gibi evlatlar teröristlerr tarafından kaçırılarak Türkiye aleyhine eleman yetiştiriliyor.
            O kaçırılan evlatlar neyi biliyorlar? Bazıları Türk polisine teslim olurken, insan düşünüyor.  Bu gençler çocuk gittiler dağlara, olgun insanlar olarak geri döndüler.  Nerdeyse aileleri onları tanıyamayacak kadar değişmiş bulacaklar, bir gün dönme şansını elde ederlerse.
            Koca Amerika Ortadoğu’nun karışık durumundan yararlanark daha da bölgeyi içinden çıkılmaz bir labirente dönüştürüyor.  Bu dünya ne zaman ve hangi şartlarda huzura kavuşacak.
            Şöyle bir düşünün bakalım...
            Amerika Ortadoğudaki sorunların bitmesini istiyor mu?  İngiltere de istemiyor.  O nedenle değil mi ki Kıbrıs üslerini kullanıyor.
            Körfez savaşlarında İngiliz üslerinin nasıl kullanıldığını gördük.  Hala üslerden yararlanıyor.
            İngiltere boşuna mı Kıbrıs’ta üs istemişti Kıbrıs Cumhuryeti kurulurken.
            Her zaman vurgu yapmışımdır.
            Bütün Arap dünyası bir bütün olsa, hiçbir güç karşılarında duramaz.  Ama maalesef birisinin ak dediğine öteki kara diyor.  Yani aralarında bütünlük yok.
            Son on gün içinde nerdeyse otuza yakın fidan gibi Mehmetçikler şehit olmuşladır.  Yüraklerimiz yandı o Mehmetçiklerin şehit olmalarından.
            Geçtiğimiz Perşembe günü binlerce insan protesto yürüyüşü -yaptılar şehitlerin anısına.
            Bir sözümüz var Anavatan’la ilgili.
            Anavatan grip olur, biz ansırmaya başlarız.  Yani o kadar derin üzüntülere boğuluruz Türkiye’nin başına gelen felaketlerden.
            Siz istediğiniz kadar batıya mesaj gönderin.  Onlar bildikleri yoldan dönmüyorlar.  Dünyanın neresinde huzur vardır?  Hiçbir yerinde.
            Tarihe damgasını vuran İkiz Kuleler’e yapılan terör saldırıarı, asla unutulamaz.  Teröristlerin bugüne kadar yaptıkları en acımasız saldırı, uçakları ikiz kulelerin içine gömmeleri ve yüzlerce insanın çaresizlik içinde can vermeleri unutulamaz.
            O saldırı sahneleri hala gözlerimin önündedir.  Yani insan düşünüyor...
            Teröristler neden ikiz kulelere hava saldırısı düzenlediler?
            Ortadoğu’na Amerika’nın düzenlediği eylemler, silahlı saldırılar ve mühimmat temini, Arapları veya teröristleri harekete geçirmiş ve Amerika’ya gereken dersi vermişlerdir.   Bu olayı bizim tasvip etmemiz mümkün değil.
            Mesela İsrail-Filistin savaşlarında ABD Başkanı Biden’in İsrail Başbakanı Netanyanu’u ziyareti ve kucaklaşmaları Filistinliler’in yüreklerinde sonsuz bir kin tortusu oluşturmuştur.
            Amerika Arapların kinlerini ve intikam duygularını çok iyi bilir.  Hatta intihar fedailerini de bilirler.  Filisttin’de 22 bin kişi hayatını kaybetmiştir İsrail bombardumanlarından.
            Hani derler ya...
            Bu tekerlek dönecek diye...
            Evet bu tekerlek dönecek ve ergeç Filistinliler bu acının intikamını alacaktır bana göre.
            Amerika Ortadoğuya huzurun gelmesini istiyorsa, İsrail’le Filistin için bir öneri koymalıdır ortaya.  Bu ateşi söndürmelidir.
            “İsrail’le Filistin’in yan yana iki eşit devlet statüsünü” benimsemeli ve bu acıları bitirmelidir.
            Hani derler ya Araplarda deve inadı vardır diye.
            Filistinli’ler de acılarla yoğrulmuş bir millettir.  Onların acılarını idrak edemeyen Biden neden İsrail hükümetine yürek veriyor?
            Herhalde ABD Türkiye’nin tahammülünü sınıyor.
            Türkiye bu durumu hazmedemiyor.  Avrupa Şnsan Hakları Mahkemesi şimdilerde yargılıyor ve İsrai Başbakanını  savaş suçlusu ve savaş katili olarak yargılıyor.
            Yargıladıklarında ne olacak?  Madem arkalarında ABD’yi seziyor, bu iş kırk sene daha devam eder.
            Siz istediğiniz kadar ABD’nin yürek verdiği İsrail’i yargılaın.  Esas yargılanması gereken kişi, Amerikan Başkanı Biden’dir. Yani azmettirici bir katil gibi. Bunun başka izahı yoktur ve olamaz da.