Hatay’da Fransız bayrağının indirilip, Türk bayrağının çekilerek anavatanımız Türkiye’ye katılmasının 84’ncü yıldönümü olan 23 Temmuz 2023’te törenlerle kutlandı.
Büyük lider, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “40 Asırlık Türk Yurdu Düşman Elinde Esir Bırakılamaz. Hatay Benim Şahsi Meselemdir. Hatay’ı Mutlaka Alacağım” sözleri, Hatay’ın vatan topraklarına katılması konusu her zaman birinci önceliğiydi.
24 Temmuz 2023 tarihli yerel yazılı basınımızda, konu ile ilgili yer alan açıklamasında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün , 8 Ocak 1937 tarihinde Hasan Rıza Soyak’a , kendisi için ne denli büyük önem taşıdığını vurguladığı Hatay’ın Anavatan Türkiye topraklarına katılmasının 84’ncü yılı Hatay ve Suriye cephesinde üç defa görev yapan, Harp Akademisinden Kurmay Yüzbaşı olarak Şam’da bulunan ve Hatay’ın hem tarihsel hem de stratejik önemini en iyi bilen Atatürk’ün büyük çabaları sonucu Anavatan’a katılan Hatay, medeniyetin en kadim şehirlerinden biri olarak aradan geçen onlarca yılda Türkiye’nin en güzide şehirlerinden biri olmuştur” dedi.
Geriye dönüp bakacak olursak; Hatay’ın yeniden Türkiye’ye katılma süreci 5 Temmuz 1938’de başladı. Hatay Millet Meclisi, 29 Haziran 1939’da oy birliği ile Türkiye’ye katılma kararı aldı. 23 Temmuz 1939’da Pazar günü saat 11.40’ta yapılan Anavatana katılış töreninde, Antakya’da kışladan Fransız bayrağı indirilerek Türk bayrağı çekildi. Böylece , Türkiye’nin 67’nci vilayeti kurulmuş oldu.
Geriye dönüp baktığımızda Hatay, I. Dünya Savaşı sonrasının çözümlenemeyen sorunlarından biriydi. 1516 yılında Osmanlı Devleti egemenliğine giren Hatay, stratejik anlamda anavatanımız Türkiye için oldukça önemliydi. Savaştan sonra hakimiyet, Türklerin elinden çıktı. Ancak Türkiye, Hatay’ı anavatana katmak için büyük çaba gösterdi. Üstelik Hatay savaşla değil, tamamen diplomatik başarı ile yeniden Türk topraklarına katıldı.
Hatay, Osmanlı Devleti ve İtilaf Devletleri arasında 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondoros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra Fransızlar tarafından işgal edildi. 20 Ekim 1921’de Türkiye’nin Fransa ile imzaladığı Ankara Antlaşması’yla da Hatay, Fransa yönetiminde, Suriye sınırları içinde kaldı..
..Ancak, bu anlaşmada yer alan hükümlere göre , büyük çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hatay’da özerk bir yönetim kurulacaktı. Türklere milli kültürlerinin korunmasında her türlü kolaylık sağlanacak ve Türkçe resmi dil olarak kullanılacaktı. Bunun üzerine Fransa , Hatay ve çevresini “Kuzey Suriye Hükümeti” adı altında Milletler Cemiyeti’ne tescil ettirdi. Hatay, özerk bir yönetim olarak uluslararası alanda kabul gördü.
Fransa’nın 1935’te Suriye ve Lübnan üzerindeki mandasını kaldırmasıyla birlikte bölgede dengeler değişti. Fransa, 9 Kasım 1936’da bölgedeki tüm haklarını Suriye’ye devretti. Ancak bu durum, Türkiye’yi memnun etmedi. Türkiye, Ankara Anlaşması’nın ihlal edildiğini ifade etti. Sorun, çözülemeyince konu Milletler Cemiyeti’ne götürüldü.
Fransa’nın, Milletler Cemiyeti tarafından alınan kararı uygulamadaki isteksiz tavrı, Türkiye’nin önemli bir hamle yapmasına yol açtı. Türk Askeri, Hatay sınırına yığıldı. Ortaya çıkan bu yeni durum Fransa’nın olaya daha ılımlı yaklaşmasına sebep oldu. Bunda Atatürk’ün rolü çok büyüktü. Hatay sorununu çözmeye kararlı olan Atatürk, hastalığının ilerlemesine aldırmadan Mersin ve Adana’ya gitti. Türk Askerinin resmi geçit törenlerini yerinde izledi. Amacı Suriye ve Fransa’ya gözdağı vermekti.
Atatürk’ün bu hamlesi çok geçmeden işe yaradı. Fransa, Hatay’a kendi Valisi yerine bir Türk Vali atayarak iyi niyet gösterisi yaptı. Sonraki aşamada Türkiye ile Fransa tekrar masaya oturdu. Yapılan anlaşma neticesinde Hatay’ın toprak bütünlüğü ve siyasi statüsünün ortak şekilde korunmasına karar verildi. Böylece 5 Temmuz 1938’de Türk Askeri Hatay’a girdi. Bu , tarihi bir dönüm noktası demekti.
Kurmay Albay Şükrü Kanatlı komutasındaki Türk Tugayı sabah saatlerinde Payasta’n ve Hassa’dan sınırı geçerek Hatay’a ulaştı. Yıllar sonra Türk Ordusunun Hatay’a ayak bastığı haberi halkı sokaklara döktü. Şehrin girişinde yaklaşık 100 bin kişilik kalabalık , Türk ordusunu bekliyordu. Türk Tugayı “Yaşasın Türk Askeri, Yaşasın Atatürk” nidaları altında şehre girdi.
Çok geçmeden bir sonraki aşamaya geçildi. 24 Ağustos 1938’de seçime gidildi. Seçimle oluşturulan Meclis 2 Eylül 1938’de açıldı ve “Hatay Cumhuriyeti” ilan edildi. Hatay’ın ilk ve ayni zamanda son Cumhurbaşkanı olarak Tayfur Sökmen seçildi.
Meclis, Antakya’yı başkent yaptı. Antakya, İskenderun ve Kırıkhan’dan oluşan Hatay’a, Reyhanlı ve Yayladağı da eklendi. İstiklal Marşı , Milli Marş olarak kabul edildi. Hatay’ın bayrağı ise, Atatürk’ün şeklini belirlediği Türk Bayrağına benzeyen ama yıldızının içi kırmızı bir bayraktı.
Bir yıl sonra Avrupa’da Nazi tehdidi baş göstermeye başladı. Bu, beklenen bir fırsattı. Avrupa’da yaşanan gelişmeler üzerine Fransa , askerlerini Hatay’dan çekme kararı aldı. Hemen ardından Hatay Millet Meclisi, tarihi kararını vermek üzere toplandı. 29 Haziran 1939’da oybirliği ile Hatay’ın Türkiye’ye katılması kararlaştırıldı.
Mustafa Kemal’in kafasında Hatay’ın vatan topraklarına katılması konusu, her zaman birinci önceliğini koruyordu. Atatürk’ün “40 asırlık Türk Yurdu Düşman Elinde Esir Bırakılamaz. Hatay Benim Şahsi Meselemdir. Hatay Benim Namusumdur. Hatay’ı Mutlaka Alacağım” söylemi Hatay’ın vatan topraklarına katılması konusu Mustafa Kemal Atatürk’ün her zaman birinci önceliğiydi.
Atatürk, “Neden Hatay Benim Şahsi Meselemdir” dedi başlıklı makalesinde Ali Berham Şahbudak: “Bu gün ülkemizde ‘siyaseten’ çürümüş olan sözde siyasetçilere bir daha Hatay Neden Atatürk İçin Bu Kadar Önemliydi Bir Daha Hatırlatmak İstedim!.. Kuşkusuz ki ülkemizi yıllardır yönetenler bilim ve liyakati yok sayarak” din, iman, bayrak aldığı cevap şu olacaktı:
Atatürk “Hatay’a Şahsi Davam Olarak Bakıyorum”!.. Sözünü ettiğim bir durumda tutacağım yolu çoktan kararlaştırmış bulunuyorum. Cumhurbaşkanlığından ve milletvekilliğinden istifa edeceğim, serbest bir Türk vatandaşı olarak bu işte arkadaşlarla birlikte Hatay topraklarına geçeceğim” demişti.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk için özel bir öneme sahip olan Hatay, Milli Mücadele sonrasında da Türkiye Cumhuriyeti Devletine “Hatay Cumhuriyet olarak değil” Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir ili olarak haritada yerini alıyordu artık. Peki Atatürk, neden “Hatay Benim Şahsi Meselemdir” demişti?
Hatay için “Kırk Asırlık Türk Yurdu Düşman Elinde Kalamaz” diyen Atatürk, 1 Kasım 1936’da TBMM açış konuşmasında “Milletimizi gece gündüz meşgul eden başlıca büyük mesele, gerçek sahibi öz Türk olan İskenderun, Antakya çevresinin geleceğidir. Bunun üzerinde ciddiyet ve kesinlikle duruyoruz” diye konuşmuştu.
I.Dünya Savaşının ardından Hatay, 1 Mart 1918 tarihinde müttefik devletlerden Fransa tarafından işgal edilmişti. 28 Ocak 1920 tarihinde Misak-ı Mali’ye dahil edilen Hatay, Milletler Cemiyeti’ndeki en keskin tartışmalara sahne olmuştu.
Atatürk Fransız Büyükelçisine “Hatay Benim Şahsi Davamdır. Şakaya Gelmeyeceğini Bilmelisiniz” demişti. Fransızlar, Hatay için silah gücünün kullanılacağını anlamaya başladılar. Atatürk, dış politikada diplomasinin yanında silahın da belirleyici bir rol oynadığına inanıyordu. Yoksa salt diplomasi ve Uluslararası Hukuk gibi kavramların, iki yüzlülüğü defalarca ortaya çıkmış olan batılı devletler karşısında işe yaramayacağını biliyordu.
Bir defasında Hasan Rıza Soyak, Atatürk’e “Silaha Sarılmaktan Başka Çare Kalmazsa Ne Yaparsınız? Sorusunu yöneltirken katılacak kuvvetlerle sorunu yerinde ve içten halledeceğim. İsterse Türkiye Hükümeti beni ve arkadaşlarımı asi ilan eder, hakkımda soruşturma da açar.
Atatürk 19 Mayıs 1938’de Ankara’daki törenden sonra trenle Adana’ya hareket etti ve 5 gün süren bu gezisinde askeri birlikleri denetleyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yorulduğunu hissesince askeri geçidin sonuna doğru “Marş-Marş İle Geçsinler” diye orduya emir verdi.
Geriye dönüp bakacak olursak; 1516 yılında Yavuz Sultan Selim döneminde Hatay bölgesi Osmanlı İmparatorluğu bölgeyi fethetmişti.
1918’de I.Dünya Savaşı sonunda bölge Fransızlar tarafından işgal edildi.1935’te Fransa; Suriye ve Lübnan üzerindeki mandasını kaldırdı. 1921-1935 yılları arasında Fransa bölgeyi Milletler Cemiyeti’ne Kuzey Suriye Hükümeti olarak tescil ettirdi. Misak-ı Milli sınırları içerisinde bulunan Hatay, Fransa ile yapılan 1921 Ankara Anlaşmasıyla Türkiye sınırları dışında kaldı.
1936 yılında Suriye ile anlaşan Fransa Hatay’daki haklarını Şam Yönetimine devretti. Türkiye bölgenin bağımsız olması gerektiğini söyledi. Milletler Cemiyeti İskenderun ve Antakya iç işlerinde tam bağımsız, dış işlerinde Suriye’ye bağlı olarak özerk bir devlet olduğunu kabul etti.
1938’de Türkiye, Hatay sınırına asker yığınağı yaptı. Bölgeye Türk Vali atandı. 5 Temmuz 1938’de 5 bin Türk Askeri Hatay’a girdi. Ağustos 1938’de Hatay Meclisi seçimleri yapıldı. Eylül 1938’de ise Hatay Cumhuriyeti ilan edildi.
1939’da Avrupa’da Nazi tehdidi artınca Fransa Hatay’daki askerlerini çekti ve bölgeyi Türkiye’ye bıraktı.. 29 Haziran 1939 tarihinde Hatay Meclisi oy birliği ile aldığı bir karar ile Türkiye’ye katıldı. Fransa Hatay’ın Türkiye’ye bağlı olduğunu kabul etti.
Sonuç olarak; 1 Kasım 1936’da TBMM açılış konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Milletimizi Gece Gündüz Meşgul Eden Başlıca Büyük Mesele , Gerçek Sahibi Öz Türk Olan İskenderun, Antakya Çevresinin Geleceğidir. Bunun Üzerinde Ciddiyet ve Kesinlikle Duruyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
13 Ağustos 1938’de Hatay’da seçimlerin yapılmasının ardından Hatay Cumhuriyeti kuruldu. Seçimle oluşturulan Meclis 2 Eylül 1938’de açıldı ve ‘Hatay Cumhuriyeti’ ilan edildi. İstiklal Marşı, milli marş olarak kabul edildi. Hatay’ın bayrağı ise Atatürk’ün şeklini belirlediği Türk bayrağına benzeyen ama yıldızının içi kırmızı bir bayraktı. Tayfur Sökmen Hatay Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Atatürk, bu gelişmeleri duyma ve görmenin mutluluğunu yaşadı.
9 ay sonra 29 Haziran 1939’da Hatay Cumhuriyeti oy birliğiyle Türkiye’ye katılma kararı aldı.
23 Temmuz 1939 Pazar günü, saat 11.40’ta yapılan anavatana katılış töreninde, Antakya’da kışladan Fransız bayrağı indirilerek Türk bayrağı çekildi. Böylece Hatay, Türkiye’nin 67’nci Vilayeti oldu.
Türkiye Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa…
Kaynak:1- https://tr.linkedin.com/pulse/atatürk/neden-hatay-benim-şahsi-meselemdir-dedi-ali-berham-şahbudak
Kaynak:2-https://www.yenicaggazetesi.com.tr/hatayin-ana-vatana-katilisi-kutlu-olsun-ataturk-hatay-benim-sahsi-meselemdir-fransiz-bayragi-boyle-indirilip-türk-bayragi-boyle-gondere-cekilmisti
Kaynak:3-https://www.sozcu.com.tr/2019/gündem/hatayin-turkiyeye-katilmasinin-ilk-adimi-81-yil-once-atildi-5215869