BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide nin açıklamaları duyulan kuşkuları artırıcı nitelikte!
Bay Eide her ne kadar sona kalan zor durumlardan...
BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide nin açıklamaları duyulan kuşkuları artırıcı nitelikte! Bay Eide her ne kadar sona kalan zor durumlardan söz etse de 2016 yılı içinde anlaşmanın adeta çantada keklik konumuna getirdiği beyanatlarına karşın, bu durum Rum kesiminden yapılan açıklamalarla karşılaştırıldığında, elde olmadan “nereye götürülüyoruz” doğrultusunda endişe içine girmemizi mazur görsünler! Özel Danışman mümkünün de ötesinde uzlaşı olasılığından söz ederken, çözüm gerçek anlamda güvenilir, uygulanabilir ve de sürdürülebilir olabilecek mi? Güney Kıbrıs ın yaklaşımlarına ve de beyanlarına bakıldığında çözüm o denli uzak bir ihtimal ki! *************** Ne denli gerçeklik taşıyor bilemiyorum, TC Başbakanı Davutoğlu ile Anastasiadis Davos taki görüşmlerde "askeri güç içermeyen garantileri" ele alacaklarmış! Orta doğunun bu denli karmaşaya büründüğü, Ak denizin bu kesiminin başta Rusya ve ABD ,AB nazarında kıymete bindiği bir dönemde Türkiye nin Akdenizde adeta karnını sarmalayan Kıbrıs tan elini eteğini çekmesi, 250 binin üzerindeki ırktaşını, Anadolu dan gelmiş vatandaşını, Osmanlının yıllar önce düştüğü gaflete benzer bir şekilde sahipsiz bırakmasını mümkün görmediğimi vurgulamak isterim! Yukarıda da belirttiğim gibi güçlü dünya devletinin üs olarak kullanmak istediği Kıbrıs’tan askeri çekilmek ne derecede mantıklı ? Hele tek taraflı ilan edilen Münhasır Ekonomik Bölge sınırlarına ne olacak? Türkiye’ye, Doğu Akdeniz den tamamıyla el çektirilmek istenirken, bu bölge Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail ittifakının emrine verilmesine nasıl rıza gösterebilecek? Bir anlamda Türkiye dolduruşa getirilmeye, hiçbir şekilde dahil edilmeyeceği AB kapılarını aralayarak, Kıbrıs ta geri dönülemez tavizler elde edilmeye çalışılıyor! ********************* Önüme düşen bu bilginin doğruluğu ne boyutta gerçeklik taşımaktadır, bilmiyorum ama Larnakaya bağlı Köfünye (Geçitkale) köyünden olan Santos isimli Rum; 1974de Rumlar tarafından talan edilen Atatürk büstünden geriye kalan kafa kısmını tam 41 yıl evinde saklamış, şimdi onu KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncıya teslim etmek istiyormuş. Bunu bir gazeteci aracığı ile Akıncıya iletmişler. Akıncı; “Şimdi zamanı değil” demiş ve büstü kabul etmemiş. Atatürk büstünden geriye kalan kafayı almak uygun zamana mı bağlı? Y a da büst kafası teslim almanın zamanı var mı?