Bu gelişmelerin ardından Kıbrıs Türk Halkı arasında EOKA tedhiş örgütüne karşı çeşitli yapılanmalar oldu. KITEMB (Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği), Kara Çete, Volkan (Var Olmak Lazımsa Kan Akıtmamak Niye), 9 Eylül Cephesi gibi kuruluşların yetersizliğinin ardından 23 Kasım 1957 akşamı Lefkoşa varoşlarında Eğlence köyünde Mustafa Kemal Tanrısevdi’nin evinde Rauf R. Denktaş, Dr. Burhan Nalbantoğlu ve Mustafa Kemal Tanrısevdi tarafından kurulan ve 23 Kasım 1957’de hazırlanan kuruluş bildirilerinin 26-27 Kasım 1957 akşamı dağıtımı yapılırken bu bildiride tüm direnişçiler TMT’ye destek olmaya çağrılıyordu..
Neticede anavatanımız Türkiye’nin desteğinin alınmasının ve gerekli çalışmaların yapılmasının ardından ilk Bayraktarımız Yarbay A. Riza Vuruşkan’ın 31 Temmuz 1958 akşamı Ada’ya ayak bastığı ve göreve başladığı gün 1 Ağustos 1958 Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nin kuruluş günü olarak kabul edilmektedir.
Kıbrıs Türk Halkının, Kıbrıs Türk gençliğinin 27-28 Ocak 1958 direnişi Kıbrıs’ta derin izler bırakmıştır. 27-28 Ocak 1958 direnişimiz, Türk kamuoyunda artık İngiltere’ye güvenilemeyeceği düşüncesi ve inancına yol açmıştı.. 27-28 Ocak 1958 direnişi, Kıbrıs Türk Halkı ve Anavatanımız Türkiye’nin pozisyonunu güçlendirmişti. 27-28 Ocak 1958 direnişimiz Kıbrıs Türk Halkının sesini ve varlığını Anavatanımız Türkiye’ye ve dünyaya duyurduğu unutulmaz tarihi günlerdir.
1958 yılı, her yönüyle Kıbrıs sorunu ile ilgili en ciddi kararların alındığı bir yıldır. 1958 yılı, en kritik günlerin yaşandığı, Kıbrıs Türk gençliğinin tarihi sorumluluklar üstlendiği, yiğit ve özverili bir kuşağın , yaşamını ve geleceğini ortaya koyduğu bir yıl olmuştur.
1958 yılı, Kıbrıs Türk halkının kadını ile erkeği ile İngiliz Yönetimine ve Megali-idea hayalleri çerçevesinde Enosis’i gerçekleştirme peşinde koşan Rumlara karşı aktif bir mücadelenin yürütüldüğü bir yıl olmuştur. Özetle 1958 yılı, Kıbrıs Türk halkının geleceğe umutla bakmasına vesile olan olaylarla dolu bir yıl olmuştur.
Günümüzde kuruluşu 1 Ağustos 1958 olarak kabul edilen Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), EOKA’nın yarattığı terör ortamında verdiği mücadelenin sonunda Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakını önlemiş, Kıbrıs’ta Türklüğün onur ve şerefini düşmana çiğnetmemiş ve de Kıbrıs’ta Türklüğe bir vatan ve bir devlet yaratmıştır.
Bu yaşananların ardından Anavatanımız Türkiye’de 1958 yılında gerçekleştirilen mitingler, Rum-Yunan ikilisinin Enosis hayallerine karşı duyulan öfkeden kaynaklanmıştı. 1958 yılı yılında Kıbrıs sorunu Türkiye’de gündemin en üst sıralarındaydı. Türk kamuoyu, Kıbrıs sorununda ‘Taksim’ fikri etrafında bütünleşmişti.
Nitekim, Anavatanımız Türkiye’de 8 Haziran 1958’de başlayan ve 6 Temmuz 1958’e kadar devam eden mitinglerin esas amacı Kıbrıs konusundaki haklı davamızı dünya kamuoyuna duyurmaktı.
10 Mart’ta Lefkoşa’da, 8 Haziran’da İstanbul’da, 9 Haziran’da Adapazarı, 12 Haziran’da Ankara’da, 14 Haziran’da Kayseri’de, Ordu’da, 15 Haziran’da İzmir, Adana, Hatay, Kırıkkale’de, 16 Haziran’da Malatya’da, 17 Haziran’da Antalya, Samsun ve Elazığ’da, 21 Haziran’da Eskişehir, Balıkesir, Maraş’ta, 22 Haziran’da Konya, Bursa ve İskenderun’da, 23 Haziran Kastamonu, 24 Haziran’da Kars, 25 Haziran’da Çorum, Sivas, Bingöl, 26 Haziran’da Niğde, Ordu, Aydın, Tokat ve Afyon , 28 Haziran’da Mersin, Nevşehir, 29 Haziran’da Isparta, 2 Temmuz’da Çankırı, 4 Temmuz’da Gaziantep, Amasya, 5 Temmuz’da Urfa , Sakarya, 6 Temmuz’da Çanakkale, Zonguldak, Uşak, Diyarbakır ve Hakkari’de mitingler düzenlendi.. 6 Temmuz 1958’e kadar Türkiye’mizin her yanında gerçekleşen 43 Meydan Mitingi yanında 10 Kapalı Salon Mitingi düzenlendi. Bu mitinglerde konuşmacı sayısı 790, mitinge katılım ise 2 milyon 700 bini aşmıştı.
8 Haziran 1958 Pazar günü İstanbul’da Beyazıt Meydanı’nda yapmış olduğu tarihi konuşmasında Kıbrıs Türk Kültür Derneği Başkanı Mehmet Ertuğruloğlu “Kıbrıs, Anavatanla birleşmek için her fedakarlığı göze alacaktır. Türk Milleti Kıbrıs meselesinde kararlıdır. Adanın tamamı üzerinde hak sahibi olmasına rağmen dünya barışı uğruna son fedakarlık olarak Taksim’e razı olmuştur” derken Türkiye Talebe Federasyonu eski Başkanı Yavuz Kadıoğlu: Milli parolamız bir zamanlar “Kıbrıs Türk’tür Türk Kalacaktır” idi. Şimdi de “Ya Taksim Ya Ölüm” oldu” demişti.
Yine o günde Milli şairimiz Behçet Kemal Çağlar ve Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Derviş Manizade’nin de konuşma yaptığı Mitingte, Liderimiz Dr. Fazıl Küçük: “Can Vereceğiz, Kan vereceğiz ve Hür Kalacağız” demişti.
Miting sırasında “Dedem Koynunda Yattıkça Benimsin Ey Güzel Toprak”, “Taksim’e Razı Olmazsan Hepsini Alırız”, “Kıbrıs’a Yol Anadolu’dan Gider”, “Baş Verir Kıbrıs’ı Vermeyiz”, “Ölmek Var Dönmek Yok”, “Ya Öleceğiz, Ya Böleceğiz”, “Taksim Sulh İçin Son Fedakarlığımız”, “İnsan Kalpsiz, Türk Kıbrıs’sız Olmaz” gibi dövizler vardı.
Sonuç olarak 44 ilde gerçekleştirilen ve toplamda 2.5 milyonu aşkın kişinin yer aldığı Kıbrıs mitingleri Türk kamuoyunu Kıbrıs’a yönelik duyarlılığının , en önemli göstergesi olmuştu. Kaynak: Fevzi Çakmak, Türk Kamuoyunda Kıbrıs Algısı, 1958 Mitingleri.
Kıbrıs Türk ve Rum halklarının siyasi eşitliğine dayalı olarak 19 Şubat 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları temelinde Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Antlaşmaları ile Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edilir ve de 650 kişilik Türk Askeri Alayı ve de 950 Kişilik Yunan Askeri Alayı Mağusa Limanından adaya çıkarken Rum-Yunan ikilisi bu antlaşmaları Enosis’e sıçrama tahtası olarak görecekler ve de uzun ömürlü olmayacaktı..
21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti yıkılır ve de Kıbrıs Türk Halkının adanın her yanında silahlı saldırılara ve toplu katliamlara uğramasının ardından 11 yıl boyunca Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) etrafında bütünleşerek verdiği mücadelenin sonunda 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın mutluluğunu yaşadı. Kıbrıs’ta iki bölgelilik oluştu. Diğer bir değişle Kıbrıs’ta “Taksim” gerçekleşti..
Yıllarca devam eden görüşme sürecinden olumlu bir sonuç alınamamasının ardından 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edilmiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti; Kıbrıs Türk Halkının 1950’li yılların 2. Yarısından itibaren TMT etrafında bütünleşerek anavatanı ile birlikte yürüttüğü mücadelenin bir neticesidir.
Kıbrıs Türk halkına düşen görev bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için Anavatanımız Türkiye’nin desteğinde harekete geçmektir..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa…
21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti yıkılır ve de Kıbrıs Türk Halkının adanın her yanında silahlı saldırılara ve toplu katliamlara uğramasının ardından 11 yıl boyunca Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) etrafında bütünleşerek verdiği mücadelenin sonunda 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın mutluluğunu yaşadı. Kıbrıs’ta iki bölgelilik oluştu. Diğer bir değişle Kıbrıs’ta “Taksim” gerçekleşti..
Yıllarca devam eden görüşme sürecinden olumlu bir sonuç alınamamasının ardından 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edilmiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti; Kıbrıs Türk Halkının 1950’li yılların 2. Yarısından itibaren TMT etrafında bütünleşerek anavatanı ile birlikte yürüttüğü mücadelenin bir neticesidir.
Kıbrıs Türk halkına düşen görev bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için Anavatanımız Türkiye’nin desteğinde harekete geçmektir..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa…