20 Temmuz 1974 Barış Harekatının 2. Aşamasının 49. Yıl dönümünde mutluyuz, gururluyuz.
Bu vesileyle dönemin Anavatanımız Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı Bülent Ecevit’i, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ı, Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ü ve Rauf R. Denktaş’ı, Mücahitlerimizi, Mücahit Halkımızı, kahraman Mehmetçiklerimizi, Ulusal davamız adına canını ve kanını veren aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla selamlıyorum.
Rum-Yunan ikilisinin Enosis’e giden yolda gerçekleşen eylemleri ve 15 Temmuz 1974 darbesiyle hedefleri çok açık ve net olarak ortaya çıkarken 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı kaçınılmaz olmuştu.
Bu vesileyle, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatına giden yolda yaşananları bir kez daha gözden geçirmekte yarar vardır. Geriye dönüp baktığımızda Kıbrıs Türk ve Rum halklarının siyasi eşitliğine dayalı olarak, 19 Şubat 1969 Zürih ve Londra Antlaşmaları temelinde Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Anlaşmaları ile Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edilirken 950 kişilik Yunan Askeri Alayı ve 650 kişilik Türk Askeri Alayı Mağusa limanından adaya ayak basarken Kıbrıs Türk Halkı 82 yıllık hasretin ardından Türk Askerine yeniden kavuşmanın mutluluğu yaşıyordu.
Ancak ne var ki Rum-Yunan ikilisi bu antlaşmaları Enosis’e sıçrama tahtası olarak göreceklerdi. Nitekim 21 Aralık 1963 Kanlı Noel silahlı saldırıları ile 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti yıkılırken hedefleri Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını sağlamaktı. O günde K. Kaymaklının düşmesinin ardından Lefkoşa’ya silahlı saldırıların artması sonrası 25 Aralık 1963’te Lefkoşa’dan Ankara’ya yapmış olduğu yardım çağrısında Rauf R. Denktaş: “Son Mermilerimizi Atıyoruz, Vatan Sağ Olsun” diyordu.
Nitekim kısa sürede Rum-Yunan ikilisinin silahlı saldırıları ve katliamları ada geneline yayılacaktı. Kıbrıs sorunu önce Londra’ya taşınır. Tarafların, Londra’daki toplantısının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Kıbrıs sorunu BM Güvenlik Konseyine taşınır. 4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı ile 27 Mart 1964’te Kıbrıs’a Barış Gücü Askeri gelecek ancak şahitlikten öte bir görev yapmayacaklardı.
4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı karar öncelikle Rumların günümüze kadar gelen siyasi çözümsüzlükte ve Enosis mücadelesinde cesaretlendiren bir karar olmuştur. Nitekim, konu 186 sayılı karara o günde itiraz eden Rauf R. Denktaş’a Makarios adaya giriş yasağı koyacaktı.
Bu gelişmelerin ardından o günde Adaya BM Barış Gücünün konuşlanması yanında adaya 20 000 Yunan Askeri gelirken, Rum-Yunan silahlı saldırıları ve katliamları da ada geneline yayılacaktı. Yunanistan’da 21 Nisan 1967’de yapılan askeri darbe ile Alb. Yorgios Papadopulos, Tuğgeneral Stylianos Pattakos ve Tuğgeneral Nikolaos Makarezos’tan oluşan Cunta Yönetiminin iktidara gelmesinin ardından ilk hedefleri anavatanımız Türkiye’yi sınama açısından 15 Kasım 1967’de Geçitkale (Köfünye), Boğaziçi (Aytotro) köylerine silahlı saldırılar düzenlemişlerdi.
O günde 16-17 Kasım 1967 akşamı toplanan TBMM , 17 Kasım 1967 tarih ve 148 sayılı TBMM kararı ile Hükümete Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt dışında kullanılması konusunda yetki vermesinin ardından 17 Kasım günü Yunanistan’a ‘Nota’ verilmişti.
Bu gelişmelerle birlikte Garanti Antlaşmaları çerçevesinde Anavatanımız Türkiye, Kıbrıs semalarında savaş uçaklarıyla gerçekleştirdiği ihtar uçuşlarının ardından 30 Kasım 1967’de yaptığı açıklamasında Yunanistan Dışişleri Bakanı Pipinellis; 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs’ta var olan 950 Yunan Askeri dışında tüm Yunan Askerlerinin Adadan çekilmesini kabul ederken 12000 Yunan Askeri ve General Grivas Adadan BM kontrolünde çıkacaklar ancak kısa bir süre sonra gizli yollardan yine adaya dönüş yapacaklardı.
Yine, 4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarına itiraz ettiği için Makarios tarafından adaya girişi yasaklanan Rauf R. Denktaş’ın adaya giriş yasağı kaldırılacaktı. Bu gelişmelerle birlikte Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf R. Denktaş’ın 13 Haziran 1968’de adaya giriş yapmasının ardından Rauf R. Denktaş ve Glafkos Klerides arasında 3 Haziran 1968’de Beyrut’ta başlayan toplumlararası görüşmeler bir hafta sonra Lefkoşa’da devam edecekti..
Enosis’e giden yolda Makarios ile Cunta Yönetimi zamanlama açısından ters düşmüşlerinin ardından Enosis’in bir an önce gerçekleşmesini hedefleyen Yunan Cuntası’nın 15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntasının düzenlediği darbe ile birlikte Makarios’un Başkanlık Sarayı bombalanmıştı. O günde Makarios’un destekçileri öldürülüyor ve de Rum Polis merkezleri ve devlet daireleri işgal ediliyordu.
O günde Makarios’un öldürüldüğü ve karşı çıkanların da ayni akıbete uğrayacakları bildiriliyordu. Makarios ise darbenin ardından Trodos Dağlarından Baf’a geçer ve burada saklandığı yerdeki bir İngiliz vericisinden 17 Temmuz 1974’te yaptığı açıklamada sağ olduğunu duyuruyordu.
Nikos Sampson iktidara gelmesiyle birlikte 17 Temmuz 1974’te Kıbrıs Helen Devletini ilan edecekti!..
TC Bakanlar Kurulu, olası bir müdahale için 15 Temmuz’da Başbakan Bülent Ecevit’e tam yetki verdi. 15 Temmuz 1974 darbesi ile Anavatanımız Türkiye, Yunanistan’ı resmen uyarır ve de ültimatom verirken dönemin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Bülent Ecevit de nabız yoklaması için Londra’ya kadar gitmişti. 17 Temmuz 1974’te TC Başbakanı Bülent Ecevit, İngiltere Başbakanı Harold Wilson ve Dışişleri Bakanı James Callaghan ile görüştü. Ancak 1960 Garanti Antlaşmalarına bağlı olarak Adadaki oldu bittilere ve ortak hareket etme konusunda İngiltere isteksiz davranacaktı.
BM Güvenlik Konseyinin 19 Temmuz 1974 tarihli toplantısında Kıbrıs konusu ele alınır. Söz konusu toplantıda yapmış olduğu konuşmasında Makarios: “Yunanistan’daki Askeri Cunta, Kıbrıs’ın bağımsızlığına ve egemenliğine saygı göstermeksizin diktatörlüğünü Kıbrıs’a da taşımıştır. Adadaki darbe bir iç mesele değil, dışarıdan yapılmış bir istiladır” demişti.
Tarihler 20 Temmuz 1974’ü gösterdiği günün sabahında Türk Savaş Uçakları Kıbrıs semalarını süslemeye başlıyordu. O günde bir yandan Rum-Yunan Askeri birlikleri bombalanırken bir yandan da adaya havadan indirme ve denizden çıkarma yapılıyordu. Türk Komando Birlikleri adaya sevk edilirken 33 Donanma Gemisi de yola çıkmıştı.
Sonuç olarak; 20 Temmuz 1974 tarihinde TBMM’deki gizli oturumunda Başbakan Bülent Ecevit, Meclisi bilgilendiriyordu. TSK’nin Kıbrıs’a barış, huzur ve özgürlük getirmek ve adadaki Türklerin haklarını ve güvenliğini güvence atına almak için giriştiği harekatın 20 Temmuz sabah erken saatlerinde başladığını bildiriyordu. YARIN DEVAM EDECEK..