1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları temelinde Kıbrıs Türk ve Rum Halklarının siyasi eşitliğine, egemenliğine ve ortaklığına dayalı olarak 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Antlaşmaları ile Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edilirken 950 Kişilik Yunan Alayı ve 650 kişilik Türk Alayı Mağusa Limanından Kıbrıs’a ayak basarken Kıbrıs Türk Halkı 82 yıllık bir aradan sonra kahraman Mehmetçiklerimize kavuşmanın mutluluğunu yaşıyordu..
Ancak bu antlaşmaları Enosis’e sıçrama tahtası olarak gören Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios; 1959 Zürih ve Londra Antlaşmalarının Kıbrıs Türk Halkına adil olanın ötesinde haklar verdiğini ve bu nedenle 1960 Anayasasının işlemez olduğunu öne sürmeye başlayarak Anayasa’da Kıbrıs Türk Halkına insanca yaşama hakkı veren 13 maddenin değiştirilmesini hedefleyecekti..
Makarios’un 22-26 Kasım 1962 tarihleri arasında 4 gün süren Ankara ziyaretinin ardından çıkan en önemli sonuç; Kıbrıs Cumhuriyetinin kuruluşunda yer alan Zürih ve Londra Antlaşmalarına aykırı düşecek bir düzenlemeye Türkiye’nin hiçbir şekilde izin vermeyeceğinin çok net olarak ortaya çıkması Rum-Yunan ikilisini derinden üzecek ama hedefledikleri yoldan dönmeyeceklerdi.. Ancak kendi bildiği yolda gitmeyi hedefleyen Makarios; Kıbrıs’ta şiddet eylemlerinin tırmandırılması suretiyle anayasanın tadil edilmesi ve kuruluş anlaşmalarının gözden geçirilmesi isteklerini uluslararası platformlara taşımayı amaçlayacaktı..
Netice itibarıyla Rum liderliği, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulduğu şekli ile yaşamasına şans vermeyecek ve de Kıbrıs Türk Halkını devlet kurumlarından dışlamaya, izole etmeye, Adadaki varlıklarını sona erdirmeye ve de Enosis’e giden yolu açmaya yönelik girişimlerde bulunacaktı..
Makarios’un Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasında yapmak istediği değişikliklerle hedefi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini oluşturan iki toplumlu, ortaklığa dayanan yapıdan üniter ve çoğunluğa dayanan sisteme doğru değiştirmekti..
Bunun için de Ankara’dan Kıbrıs’a döndükten sonra ilk iş olarak Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında var olan bağımsız Belediyeler maddesine aykırı olarak 31 Aralık 1962 tarihli Temsilciler Meclisi’ne Rum oylarının çoğunluğuyla bir kanun çıkarmak olacaktı..
Türkiye’nin Kıbrıs Anayasası’nın temelinde olan antlaşmalara uyulması konusunda ısrar etmesine rağmen Makarios, Anayasanın 13 noktada değiştirilmesi gerektiğine ilişkin görüşlerini 30 Kasım 1963’te açıkladı. 30 Kasım 1963’te Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının tadili için, Türk Cumhurbaşkanı Yardımcısının ‘veto’ hakkının kaldırılmasını içeren 13 maddelik önerileri Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük’e iletildi. Bu öneriler 6 Aralık 1963’te Dr. Fazıl Küçük ve Anavatanımız Türkiye tarafından ‘veto’ edildi..
Bu değişiklik önerileri esasında Türk toplumunun haklarının ve bunları teminat altına alan hükümlerin değiştirilmesini öngörüyordu.. Bunların kabulü; Türk toplumunun Rum çoğunluğun azınlığı olmayı kabul etmesi demekti.
Ankara ziyaretinde anayasayı aynen uygulama sözü veren Makarios; 30 Kasım 1963’te Anayasanın değişmesi gereken 13 ilkesini yayınlamış ve bağımsız Belediyeler ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayacağını duyurmasına Türk tarafı pek de şaşırmamıştı.
1960 Kıbrıs Cumhuriyetinin kuruluş anlaşmaları Enosis’i yasaklamasına karşın Rum-Yunan ikilisi tarihin derinliklerinden gelen Megali İdea hayallerinden vazgeçmiş değillerdi.. Nitekim Makarios da bunu her vesile ile dile getirmekten geri kalmayacak ve de Enosis’in gerçekleşmesini sağlama mücadelesine devam edecekti..
Ulusların ve toplumların kaderinde unutulmaması gereken nice olaylar vardır. Kıbrıs Türk Halkının da yıllardan beri süren bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi zaman zaman belirli günlerde somutlaşmış ve halkımızın hafızasında yer etmiştir.
21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırıları ile Akritas Planı uygulamaya konulurken hedefleri 8 saat içerisinde Lefkoşa’da Türkleri teslim almak ve 24 saat içerisinde Kıbrıs Türk halkını ada genelinde etkisiz hale getirmekti..
21 Aralık; acının ve kararlılığın yıldönümüdür. 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarının ve katliamlarının hedefi birkaç gün içerisinde Kıbrıs Türk halkını yok etmek, esir almak , Adada Rum egemenliğine dayalı bir Helen Cumhuriyeti kurmak ve ardından Rum-Yunan ikilisinin Megali İdea hayalleri çerçevesinde Enosis’i gerçekleştirmekti.
21 Aralık 1963’te Kıbrıs Türk halkını bir soykırımla ortadan kaldırıp adayı Yunanistan’a bağlamak için Akritas Planı çerçevesinde harekete geçen Rum liderliği hiç beklemedikleri bir dirençle karşılaşırlar. ..
20 Aralık 1963 gecesi saat 02.30’da Lefkoşa’da Tahtakale semtinde Rum polisleri tarafından arabalarına ateş edilen 2 soydaşımız Zeki Halil ve Cemaliye Emir Ali şehit edilirken 7 kardeşimiz de ağır yaralanıyordu..
Yine ayni gecenin sabahında Lefkoşa’da Girne Kapısı’nda Atatürk Büstü ve Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün evi kurşunlanmıştı.. 21 Aralık gününün gecesinde Türkeli (Ayvasıl) katliamı yaşandı. 14 günlük bebekten, 70’lik ihtiyarlara kadar 21 soydaşımız toplu çukurlara gömüldüler. Yine ayni gün Denya’lı 75 yaşındaki Bayram dede traktörün arkasına bağlanarak sürüklenerek şehit edilir..
22 Aralık günü T. C Lefkoşa Büyükelçiliği ve Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf R. Denktaş’ın Avukatlık Bürosu kurşunlandı.. Ayni gün Küçük Kaymaklı’ya ve Lefkoşa’da Kanlı Dere bölgesinde Türklere karşı silahlı saldırılarda bulunurlar...
22 Aralık’ta TMT’nin çanaklarının açılmasıyla birlikte Kıbrıs Türk halkı imkanları nispetinde müdafaa haklarını kullanma azminde ve kararındaydı.. Rum saldırılarına karşı TMT’nin ilk ateşi 22 Aralık gecesi Çetinkaya Türk Spor Kulübü’nden sıkılırken Kıbrıs Türk Halkının Rum katliamlarına karşı ilk silahlı direnişi başlıyor ve de Salahi Şevket TMT’nin ilk şehidi olarak kayda geçiyordu..
Yine Lefkoşa’da Aspava Bar yanında pusu kuran Rum Polisler; Kıbrıs Türk halkına karşı silahlı saldırılarda bulunurken Kızılbaş bölgesinden de Rum mevzilerinden Türk semtine kurşun yağdırılıyordu..
23 Aralık’ta Lefkoşa Devlet Hastanesinden 25 Türk hasta yatağından kaybolurken, 3 günlük lohusa kadın , çocuğu ile birlikte Lefkoşa Devlet Hastanesi penceresinden atılarak şehit ediliyorlardı.. Yine 23 Aralık günü Larnaka’da Türklere karşı yapılan saldırılar sonucu 9 kardeşimiz şehit oluyordu..
24 Aralık’ta Kumsal Bölgesindeki Un Fabrikası’na düzenlenen sabotajda TMT mensuplarından Tuncer Hasan, Aziz Güner ve Muhip Hüseyin şehit olurken; Yılmaz Bora ve Vural Türkmen yaralanıyorlardı… Yine 24 Aralık günü Lapta’dan Girne’ye gitmekte olan İbrahim Nidai ve Şevket Kadir şehit edilmişlerdi..
Yine 24 Aralık akşamı 150’den fazla silahlı Rum ; Lefkoşa’da Kumsal Bölgesinde silahlı saldırıya geçerler. Bu gecede Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı (KTKA)’da görevli bulunan Başhekim Nihat İlhan’ın eşi Mürüvvet hanım, 3 çocuğu ; 4 yaşındaki oğlu Murat yine 4 yaşındaki oğlu Kutsi ve 6 aylık oğlu Hakan Banyoda ve yine evde misafir durumda olan ev sahibesi Feride hanım şehit edilirken eşi Yusuf Güdem, akrabası Ayşe hanım ve kızı Işıl ve de teyzesi Növber hanım yaralandılar..
Yine 22 Aralık’tan beri K. Kaymaklı’ya düzenlenen saldırılar sonucu yaklaşık 5 bin kardeşimiz 25 Aralık’ta göçmen durumuna düştüler. K. Kaymaklı’da 6 şehit verirken 550 yaşlı kadın-erkek ve çocuk esir durumuna düştüler..
25 Aralık 1963’te Lefkoşa’dan Ankara’ya yapılan yardım çağrısında son mermilerimizi atıyoruz, ‘Vatan Sağ Olsun’ deniliyordu.. Bu çağrının arkasından Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı (KTKA), Garnizonundan çıkarak mevzilere yerleşirken diğer yandan da Türk Savaş Uçakları bir tek mermi bile atmadan gerçekleştirmiş oldukları ‘Uyarı Uçuşu’ ile Rum silahlı saldırılarını sustururken bu ihtar uçuşunun hemen ardından “Ateş-Kes” ilan edilirken 21-25 Aralık tarihleri arasında cereyan eden ve tarihe Kanlı Noel olarak geçen bir hafta içinde 92 şehit ve 473 yaralı verirken kayıpların sayıları ise belirsizdi..
Ama ne yazık ki o günde Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakını gerçekleştirmek için , Enosis’i hayata geçirmek için gerçekleştirmiş oldukları Kanlı Noel saldırılarını Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios; dünyaya “Kıbrıs Türk Toplumu isyan etmiştir” diye duyuruyordu..
25 Aralık 1963’te gerçekleşen Ateş-kes Antlaşması uzun sürmeyecek ve de Rum-Yunan ikilisinin Enosis’i gerçekleştirme adına uygulamaya koydukları silahlı saldırılar tüm adaya yayılacaktı..
Bu vesileyle 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarının 57. Yıl dönümünde Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ü KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ı ve dava arkadaşlarını, kahraman Mehmetçiklerimiz ve gazilerimizi, TMT mensuplarını, Mücahit halkımızı ve aziz şehitlerimizi saygıyla selamlıyorum.. DEVAM EDECEK..