10  Şubat 2017’de Rum Temsilciler Meclisi’nde hedeflenen  ve  yapılmak istenen tek bir şey vardı!.. O da, yaklaşık 2 asırdan beri Rumlarda ailede başlayan, İlk ve Orta dereceli okullarda, kiliselerde, askeri tesislerde  devam eden Türk düşmanlığını, Megali İdea hayallerinden kaynaklanan Enosis’in, “15 Ocak 1950 Enosis Plebisiti”nin Rum okullarında okutulması ve kutlanmasını  “Meclis Eğitim  Komitesi” eliyle resmileştirmekti!..

Şimdilerde, Anastasiadis’in  hedefi;  konu ‘15 Ocak 1950 Enosis Plebisiti’nin  ve  Rum-Yunan ikilisinin Megali İdea hayallerinden kaynaklanan  Enosis mücadelesinin Rum okullarında okutulması yetkisinin Türk tarafına yönelik olarak göstermelik bir şekilde  Rum Meclisi Eğitim  Komitesi’nden alınarak  Rum Ortodoks Kilisesinin kontrolü  ve denetimi altında bulunan  Eğitim Bakanlığına verilmesidir. Bilindiği gibi Rum Ortodoks Kilisesi’nin onayı olmadan hiçbir kimse Rum Eğitim Bakanı olarak atanamaz!..  Peki ne değişecek ki?

Bu gelişme, Türk tarafının beklentilerini   karşılamamasına rağmen  sayın Akıncı’nın, DİSİ’nin önerisinin Rum Meclisi  Parlamento Komitesi’nde onaylanmasını memnuniyetle karşılaması ve de  bu olumlu gelişme sonrasında, Rum  lider  Anastasiadis’le bu ayın sonunda sosyal bir  buluşma gerçekleştirmeye hazır olacağını Eide’ye aktarması; konu kararın Rum Meclisi’nde de onaylanması durumunda  sayın Akıncı’nın hiçbir şey olmamış gibi masaya   oturmaya kararlı olduğunun bir göstergesi olarak algılanmaktadır.

Yine, Yaşanan hareketlenmenin ardından  KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun  “Enosis Plebisiti’nin   okullarda kutlanmasının ortadan kaldırılması, müzakerelerin yeniden başlanmasına  olanak sağlayacaktır” demesi  kabul  edilemez bir gelişmedir. Konu  değişiklik sadece yetkinin  Rum Meclisi Eğitim Komitesinden alınarak Rum Eğitim Bakanlığına verilmesidir. Esasta bir değişiklik yoktur, Enosis konusunun okullarda okutulması ve  kutlanmasında bir değişiklik yoktur, niyette ve hedefte bir değişiklik yoktur. Türk tarafının görüşme masasına   dönmesini gerektirecek  olumlu bir gelişme  yoktur….

Türk tarafının  görüşme masasına dönmesini gerektirecek bir gelişme yoktur. Konu edilen gelişme, görüşme sürecinin tıkanmasına giden nedeni ortadan kaldırmıyor. Rum Meclisinde  yapılması hedeflenen değişiklik  görüşme sürecinin  yeniden başlamasına  olanak tanıyacak bir  gelişme değildir. Konu bu kadar basit ve açıktır. Ama buna rağmen Türk tarafı hiçbir şey olmamış gibi görüşmelere başlama hevesinde!.. 

Sayın Burcu,  Rum Meclisi’nin  almış olduğu 1950 Enosis Plebisiti’nin  okullarda kutlanma kararının  yanlışlığının   Rum toplumu  içinde  de  her geçen gün   daha çok  insan tarafından   dile getirildiğine işaret ederek  bu gelişmeleri memnuniyetle  gözlemlediklerini kaydetti.

Sayın Burcu,  “DİSİ Meclis Meclis Grup Sözcüsü    Nikos  Tornaridis, “Eğer  zaman geri alınabilseydi, DİSİ, ELAM tarafından  önerilen  1950 Enosis  Plebisiti’yle   ilgili yasa önerisini reddederdi” diyerek  bu kararın  yanlışlığının   Rum  toplumu içinde  daha fazla  idrak edilmesine katkı koymuştur” ifadelerini kullandı ve  biz de Tornaridis’e ve de  Anastasiadis’e  inandık!...

Rum tarafındaki göstermelik değişiklikle Rum okullarında okutulacak ve kutlanacak günlerin Rum  Meclis Eğitim Komitesi’nden alınarak Rum Eğitim Bakanlığına verilmesini  çok büyük bir değişiklikmiş gibi algılayarak, meclis  kararı geri alındı gibi düşünerek, Türk tarafı olarak görüşme  masasına oturmaya  hazırlanıyoruz. Meğer görüşme masasına oturmaya dünden razıymışız!.. Meğer  Türk tarafı görüşme masasına oturmak için   can atıyormuş!..

Sonuç olarak;  Rum-Yunan ikilisinin  Megali İdea hayallerinden ve  dolayısıyla Enosis’ten  vazgeçtiklerine veya  bu hedeflerinde şaşma olduğuna  inanmamız ve kanmamız ve hele hele Anastasiadis’e  güvenmemiz  büyük bir hata olacaktır.

Atılması gereken tek adım  vardır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için harekete geçmektir…