Kıbrıs Türk halkının teslimiyetini öngören 24 Nisan 2004 Annan Planı Referandumunun  13. Yılı geride kalırken  şimdilerde  de   acı gerçeklerle karşı karşıyayız!..

Annan Planı ‘Adil ve Kalıcı” siyasi bir çözüm getirmiyordu. Annan Planı, Rumlara Kıbrıs’ın tümüne sahip olma olanağını veriyordu.Annan Planı, iki halka eşit egemenlik hakları tanımıyordu. Annan Planı ile Kıbrıs Türk halkı devleti KKTC’ni , egemenliğini ve bağımsızlığını ve self-determinasyon haklarını kaybediyordu.Annan planı, Kıbrıs Türk halkını anavatanı Türkiye’den ayırıyordu. Annan Planı, garanti anlaşmalarını sulandırıyordu, Kıbrıs Türk halkının yarısından fazlasını göçmen durumuna düşürüyordu.  Yabancı hukukçular bile bu planın kabulü, Kıbrıs Türk halkının intiharı  olur diyordu!…

O günde , “Referandumda ‘evet’ derseniz dünya ile bütünleşeceksiniz… Kurucu devlet olarak haklarınız 1960 Anlaşmalarından  çok daha  iyi olacak…. İzolasyonlar ve Ambargolar  kalkacak, tüm ekonomik sıkıntılarınız giderilecek … Evet derseniz Türkiye’ye de hizmet etmiş olacaksınız. Çünkü evet derseniz  Türkiye için  AB kapıları ardına kadar  açılacak…. Kıbrıs Türkü “evet” derse açıkta ve soğukta bırakılmayacaktı.  Kıbrıs Türkleri “evet” derse limanlarımız ve havaalanlarımız tanınacak, gemilerin  ve uçakların biri gelecek diğeri gidecekti… Türkler ‘evet’, Rumlar ‘hayır’ derse KKTC tanınacak”  deniliyordu…

Ancak, Kıbrıs Türkleri ‘evet’ derken Rumlar ‘hayır’ dedi.  Hayır diyen  Rum tarafı cezalandırılacağı yerde ödüllendirildi.  Günümüzde KKTC’nin tanınması bir yana ambargolar halen bütün şiddetiyle devam ediyor…Aradan 13 yıl geçti, dile kolay!.. Kıbrıs Türk halkına “evet” demesi için  baskı ve telkinlerde bulunanlar şimdilerde tarafımıza bile bakmıyorlar ve de Rum-Yunan ikilisine hizmet ederek   Federasyon adı altında  Birleşik Kıbrıs’ın oluşması için çaba harcıyorlar.

Ne acıdır ki, Annan Planı referandumunun  13. yılının geride kaldığı bugünlerde  dahi  konu ile ilgili  olarak belirli kişiler hariç ilgili makamlardan tıs yok!...  Sayıları parmakla gösterilecek kadar milletvekilimiz konuyu gündeme getirmeye çalışırken siyasi parti liderlerinden,  KKTC Hükümeti ve de sayın Cumhurbaşkanımız Akıncı’dan hiç ses yok!...   Annan Planı referandumuna Rumlar da ‘evet’ demiş olsalardı, bugün Kıbrıs’ta yok olmaya mahkum   ‘azınlık’ bir Kıbrıs Türk’ü olacaktı diyen yok!... 

Böylesi bir günde KKTC Hükümeti’nin ve de KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı’nın dünya kamuoyuna seslenerek Annan Planı referandumu öncesinde Kıbrıs Türk halkına verilen sözleri  ve vaatleri hatırlatmaları gerekmez miydi!... Büyüklerimiz böylesi bir günde; AB’nin,  Annan Planı referandumunda ‘hayır’ diyen  Rumları  bir hafta sonra 1 Mayıs 2004 itibarıyla AB üyesi yaparak ödüllendirdiklerini,  ‘evet’ diyen Kıbrıs Türk halkının cezalandırıldığını, verilen sözlerin ve verilen vaatlerin yerine getirilmediğinin hatırlatılması gerekmiyor muydu?

Kıbrıs Türk halkı, KKTC hükümetinden ve KKTC Cumhurbaşkanından; BM ve AB yetkililerine  muhtıralar vermesini ve de verilen vaatlerin hatırlatılmasını bekliyordu!...  Annan Planı referandumunun bu  yıldönümünde  tüm Parti liderleri, KKTC hükümeti ve de KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı, Kıbrıs Türk halkının   haksızlıklara karşı boyun  eğmeyen bir halk olduğunu dile getirerek ambargoların ve izolasyonların kaldırılmasını istemeleri  gerekirdi.2003’te kapıların açılması için  uğraş verenler, sınırlara  yürüyenler şimdilerde uygulanan ambargolara ve izolasyonlara karşı  herhangi bir tepki göstermiyor. Onlar sadece  “Çözüm hemen şimdi, barış engellenemez” sloganları ile eylemler peşinde…

Günümüzde Kıbrıs Türk halkını çözüm isteyen ve çözüm istemeyen diye ayıranlar bilmelidirler ki Rum  tarafında  siyasi görüşleri ne olursa olsun tüm siyasi partiler; adanın  tümü üzerinde  egemenliklerini kurma adına  tam bir  siyasi görüş ve ruh hali içinde hareket etmektedirler. Rumlarda dış politika çerçevesi  Ulusal Konsey’de  belirleniyor!..Rum liderliği 24 Nisan günü  yani referandumun 13. yıl dönümünde bile Ulusal Konsey olarak Kıbrıs sorunu ile ilgili görüşmeleri ve   Türkiye’de 16 Nisan’da yer alan referandumun sonuçlarını değerlendiriyordu!... Görünen o ki Rum liderliği görüşmelere devam kararı alarak  beklemeye  ve zamana oynamaya geçiyorlar…

Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkı yeniden aldatılamayacaktır. Kıbrıs Türk halkı bağımsız ve egemen   devletine  sahip çıkacaktır. Kıbrıs Türk halkı;   ABD, BM, AB ve diğer büyük güçlerin yeniden  oyununa gelmeyecektir…Elbet bir gün  uluslararası toplum, KKTC’nin bir ulus-devlet olarak doğuşuna ve tanınmasına  evet diyecektir……

Annan Planı gibi bir plana ve/veya  Birleşik Federal Kıbrıs gibi siyasi bir çözüme ‘hayır’!