Her dönemde yarı kurak iklim kuşağında olmamızın sıkıntılarını yaşadık, yaşıyoruz, acılarını çektik, çekiyoruz.
Böyle olmasına rağmen ne acıdır ki köklü kararlar almada hep kararsız kaldık!
Yağmur yağmadı ağladık, yağdı sızlandık! Hep bu ikilemi yaşadık.
Yağmurun olamadığı, toprağın yağmura hasret kaldığı dönemlerde hayvanlara saman ihtiyacını Türkiye den temin ederek karşılamaya çalıştık.
Barajların çatlak topraklarını haber yaptık. İçmeye bile su bulmakta zorlandık.
Yağmurun yağdığı, hatta tıp deyip damladığı günlerde bile karalar bağladık, ne yapacağımızı şaşırır hallere daldık!
Topak su’ ya hasret, yapılaşma ise kontrolsüz su’ya inat büyüdükçe büyüdü.
Su aktı yolunu buldu, sel oldu felaketi getirdi.
Rekor olarak tanımlanmayacak yağışlarda bile alarm lar verilir oldu.
O kadar abarttık ki, meteorolojimizin hava muhalefetinin hayatları allak bullak edeceği anonsları yaptığı günlerde okulları kapattık!
Okula gidemeyen çocuklar pikniğe gitti!
Mevsim gereği üç beş gün yağan, soğuyan havalar karşısında ne yapacağımızı şaşırır olduk.
Alt yapıların yerinde saydığı, yıllarca çöpün çöp üstüne konmadığı içindir ki yollar kapandı, geçit vermez oldu, köprüleri sular aştı!
Tekneler alabora oldu, evleri sular bastı, hatta seller gencecik insanları aldı götürdü.
Bütün bunlar ne içindir bilir misiniz, doğayla oyun oynamaya kalkmanın bedelidir de ondan.
Rahmet istediler, çocuk yaşlarda büyüklerimle ava gittiğimde Kanlı derenin azgınlaştığı, dolup taştığı yerlere günümüzde apartmanlar konduruldu, lüks konutlar yapıldı.
Çok yağışlı yıllarda güneyde kapasitesinin üzerinde su toplayan barajların kapakları açıldığı takdirde ne büyük felaketler yaşanacak bilir misiniz?
Olasılıklar hiç hesaba katılmadan yayılan yapılaşmalar karşısında doğa zaman, zaman tepkisini ortaya koyacak ama sonuçta memnun kalmayan, acı çeken biz olacağız!
Şu günlerde havalar normal seviyelerine döndü ve biz bir hafta önce çektiğimiz sıkıntıları hemen unutuverdik.
Olası olumsuzluklar karşısında, bilhassa yapılaşma konusunda aynı hamam, aynı tas sürecini sürdürme tavrından taviz vermeden yolumuza devam.
Memleket alt yapıdan yoksun olmaya, dileyenin istediği yerde yapılaşmaya gitmesi normal karşılanmaya devam edecek, yine yollar kapanacak, yine köyleri sular basacak, zora girdikçe gelsin belediye, gelsin itfaiye, gelsin Sivil savunma.
Artık bir karar vermek şart oldu, ya bu deveyi güdeceğiz ya da sızlanmaktan vaz geçeceğiz!