KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı, İstanbulda BM tarafından düzenlenen “İnsani Zirve” kapsamında verilen yemeğe davet edilip katılmasının ardından, bir kaşık suda boğulup

KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı, İstanbulda BM tarafından düzenlenen “İnsani Zirve” kapsamında verilen yemeğe davet edilip katılmasının ardından, bir kaşık suda boğulup  kriz yaratan Rum lideri Anastasiadisin tutumunu eleştirdi ve şöyle dedi: “Böyle giderlerse, Rum tarafı, bir tek şeye hizmet edecek. O da ülkede iki ayrı varlığın kök salmasıdır.” Sn. Akıncı yerden göğe kadar haklı. KKTC Cumhurbaşkanı   şöyle devam etti: “İyi niyetle bugüne kadar sürdürülen çalışmaları ikide bir sekteye uğratıp 2016 yılını da heba etmeye yönelirlerse, o zaman ayrılığı kökleştireceklerinin de bilincinde olmaları gerekir.”

Rumların korkusu ne biliyor musunuz ? Tabii ki, Türkiye Cumhuriyeti tarafından resmen tanınan 33 yıllık KKTC bağımsız, egemen devletinin tanınması... Bir İngiliz dostun da belirtmiş olduğu gibi “Life is too short for the solution of the Cyprus Problem. ( yani Kıbrıs Sorununu çözmek için yaşam çok kısa). Çözüm şu anda var. İki devlet ayrı ayrı olarak, iyi komşuluk ve işbirliği çerçevesi içinde mutlu bir yaşam sürdürme şansına sahip. KKTC topraklarında malı olan Rumlar ve Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarında malı olan Türklere tazminat ödenecek ve sorun çözülecek. Diğer konular hep Rumları memnun etmek için sonradan yaratılan suni sorunlar...

KKTCnin tanınmasına gelince: Rumlara söylenecek tek söz var. Korkunun ecele faydası yok... KKTCnin kısa bir süre sonra (eğer tanınma girişimleri başlatılırsa) tanınacağı kesin. Rumlar bu gerçeğe alışmak zorunda. Bu sonuca, iyi niyet, iyi ilişkiler ve gerçekçi politikalarla mı ulaşmak, yoksa çok kötü ilişkiler içinde ulaşmak mı daha iyi?... Seçim Rumlara kalmış...

Bakın Rum hükümet sözcüsü ne demiş: “ BM ‘sahte devletin yükseltilmesini ileriye götürdü.” Rum lider Anastasiadis ise, “İstanbuldakine benzer olayların yaşanmaması ve karşılıklı saygının olmasına bağlı olarak müzakereleri devam ettirmeye ve yoğunlaştırmaya hazırız.” buyurmuş. Ben, şahsen Rum liderin bu açıklamasını bayağı komik buldum. Hangi saygıdan bahsediyor?... Bir kaşık suda fırtınalar koparan, Türkiyenin ev sahipliğinde düzenlenen “İnsani  Zirve” ye KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı da davet edildi diye söylemediğini bırakmayan saygıdan mı söz ediyor acaba?...

 

İşte Rumların gerçek yüzü bu. İyi niyet bir yere kadar gider... İşte Rumların gerçek yüzünü gösteren bir örnek daha. Daha neler var, neler... Ancak şimdilik bunlara girmeyelim. Rumlar, eninde sonunda, 33 yıllık KKTC  bağımsız, egemen devleti gerçeği ile yüzleşecek. Olay bu kadar basit... Önemli olan ne biliyormusunuz? KKTC Devleti, hükümeti ve halkının birlik içinde KKTC Devletini tüm gücüyle sahiplenmesi ve desteklemesi. Böyle güçlü bir destek, uluslararası toplumun ibresinin bizden yana dönmesini sağlayacak.