Dün gece Başakşehir-Galatasaray maçı olmasına rağmen Girne Mete Adanır Stadını dolduran taraftarlar geldiklerine hiç de pişman olmadılar.

Goller desen var. Pozisyon, inanılmayacak kadar çok. Direklerden dönen toplar, kalecilerin kurtardıkları, altı pastan çerçeveyi bulamayan vuruşlar. Temposu hiç düşmeyen 90 dakika,  havada uçuşan sarı kartlar ve bunlardan iki tanesinin kırmızıya dönmesi…

Hafta içinde zorlu kupa maçına çıkan T. Ocağı’nın yorulacağını bekliyorduk. Buna rağmen özellikle ilk yarıda T. Ocağı ilk yirmi dakika dışında daha iyi oynadı. Karşılıklı gollerle ilk yarı sona erdi.

İkinci yarıda Candy’i forvete çeken Mehmet Hoca, onun da iyi oyunu ile pozisyonlar buldu. Candy, mükemmel oyununu ikinci gol ile süsledi ama hemen arkasından Oha da ikinci golü atarak ona nazire yaptı.

Oha, iki gol atarak görevini yaptı. Çok da koştu ama ikinci yabancıları Levan ona ayak uyduramıyor.

T. Ocağı, her şeye rağmen genç futbolcuları ile başarılı sonuçlar alıyor bu sezon. Bir de yabancıları iş yapsa, eminim daha da başarılı olacaklar.

Lefke, başladığı 11 ile maçı bitirdi. İleride oynayan üç yabancısı da çok çalıştılar, çok koştular ama Candy’e ayrı bir parantez açmak gerekiyor. İki gol attı, birçok pozisyona girdi. İnanılmaz sert ve düzgün vuruşlar yapan bir futbolcu. Eğer Cenk’in köşelerden çıkardığı toplar olmasa, Candy’nin attığı gollerin sayısı dört-beş olurdu. Tabi bir de Kasım kendisine ayak uydurabilse idi.

Kasım, eski golcü kimliğini kaybetmiş gibi görünüyor. İlk yarıda pozisyon bile bulamadı. İkinci yarıda Candy ile yer değiştirdi. Candy, kendisine “Al da at” dercesine paslar çıkardı ama O bu topları efektif kullanamadı.

İkinci yarıda tempo yükselince, haliyle sertliklerle birlikte kartlar da çoğaldı. Önce Semih, sonra onun faul yaptığı Remzi çift sarı ile oyun dışı kaldılar.

Özellikle Lefke taraftarları hakeme çok yüklendiler ama Hakan Muhtaroğlu bu temposu yüksek maçı hiç de kötü yönetmedi.