“Bu davayı kazanmak artık bizim için bir izzetinefis meselesi olmuştur. Büyük Türk milletinin kanını taşıyan biz 100.000 Türk ne bugün ne de yarın atıldığımız ve ant içtiğimiz bu zorlu uğraştan gerileyecek değiliz. Tatlı vaatler, yaldızlı sözler bundan böyle aramızda yer bulmaktan uzaktır. Evkaf ve yalnız Evkaf! Bizim olan ecdat yadigarı, kayıtsız şartsız bizlere devir ve teslim edilinceye kadar en müşkül şartlar içinde imkansızlık ve mahrumiyetlere katlanarak savaşımıza devam edeceğiz!”. 1955
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Barış ve Özgürlük Bayramımızın törenlerine her yıl düzenli olarak Türkiye Cumhuriyetini temsil eden yöneticilerin katılarak konuşma yaptıkları biliniyor. Gün nedeniyle yapılan konuşmalara önceki yıllarda karşımızdaki unsurun gösterdiği tepkiler kısa sürede sonlandırılıyordu. Bu yıl beklendiği gibi olmadı. Mendil büyüklüğündeki ülkenin yedeğine takılanların sayısı artıyor.Amerika’da yaşayan Rum ve Yunan lobilerinin temsilcileri =10 sivil örgüt= aylar öncesinden bu yıl kutlamalara Türkiye’den katılımın yüksek düzeyde olacağı gerekçesinin arkasına saklanarak Joe Biden’a mektup gönderdiler.
Gönderilen mektupta Kıbrıs’ın şu anda karşı karşıya olduğu yeni ve yenilenen tehditlere ilişkin olarak derin endişelerini iletiyorlardı. Her fırsat ve olanakta mağduriyet oyununu oynayıp zemin kazanmaya çalıştıkları biliniyor. Bu şekli ile de dünya kamuoyunu Türkiye’ye karşı Biden başta olmak üzere kışkırtmış oluyorlar.
Rum ve Yunan lobilerinin bu çabalarına karşı Türk Dernek, Federasyon, Vakıf veya Konfederasyonların aylar öncesinde başlatılan bu girişim konusunda ne yaptıklarının sorgulanması gerekiyor. Konuya ilişkin olarak hamaset yapmamalarının gerektiğini de kaydediyoruz.
Rum siyasetçiler arasında aklı başında olduğu bilinen Dışişleri Eski Bakanı YannakisKasulides,Kathimerinigazetesine Maraş konusundakiuyarılarını ve yönetimin uygulaması gereken diplomatik planını açıklıyor: “BMGK veya Genel Kurul’a başvuru yapılarak güçlü bir karar elde etmek. Buna karşın Genel Kurul’da 3’te 2’nin onayı gerekiyor. Türkiye ve müdahil kişiler aleyhine Lahey Adalet Divanı’na bile gerek olmayacağı AİHM’ne 5. Hükümetler arası başvuru, Kişilerin Türkiye aleyhine bireysel başvuruda bulunması”…
Buna koşut açıklamasının devamında “Rum Yönetiminin Londra ve Washington’da diplomatik çabalarının sürdürüldüğü belirtiliyor. Bunu yaparak Türkiye’nin yapacağı olası girişimleri engellemek, Maraş’ın yönetiminin BM’e devredilmesi ve Ercan Havalimanının uluslararası uçuşlara açılması” öneriliyor.
Bu durumda ne yapmamız gerektiğini söylemeye bile gerek olmadığını belirtmek istiyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin önemli merkezlerde Temsilcilikleri olduğu biliniyor. TC’nin işgüderlikleri ile iletişime geçilerek Kıbrıs uyuşmazlığının özü ile gündemden düşürülmemekte ısrar edilen Maraş’ın yasal statüsünün hiçbir tartışmaya yer bırakılmayacak şekli ile anlatılması gerekiyor. Kıbrıs Türklerinin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları olduğu, buna koşut Kıbrıs Cumhuriyeti’nin karşımızdaki unsur tarafından hangi gerekçelerle ortalıktan kaldırıldığı özellikle anlatılmalıdır.
Bunları yaparken dalındaki Elmanın olgunlaşmasını beklemeden çalışmalara başlanması önceliklerimiz arasında olmalıdır. Elma olgunlaşsa bile ağzımıza düşmeyeceğinin de bilincinde olmalıyız. Soykırım Dosyasının yazarı Harry ScottGibbons, “yaşadıklarınızı anlatmadığınız takdirde Rumlar boşluğu yalanlarla doldurur” diyerek yolumuzu gösteriyordu.
Bu uyarıyı hep birlikte dikkate alarak çalışmalarımıza ivme kazandırmamız gerekiyor mu ne...
SEVGİ ile kalınız…