Şiirsel bir başlık, senaryolar olabildiğince duygusal, yaklaşımlar insancıl, anlatımlar yumuşacık, şarkıların satır araları oldukça karmaşık!

Adeta bir romanın kapağı, ya da bir belgeselin adı.

“Kumsaldaki portakallar”

Sahneyi ve zeminini biz kendi ellerimizle hazırlıyoruz ve sunuyoruz komşuya.

Ona  da sadece oyununu rahat, rahat oynamak düşüyor.

Hatta oyunu kolaylaştırmak, akıcı hale sokmak ve inandırıcılığını artırmak için figüran bile veriyoruz!

Bu kaçıncı oldu, hesabını tutmadım ama her fırsatta, her ortamda bu tezgah kuruluyor ve her seferinde bizden bir şeyler kopup gidiyor dünyaya karşı.

Mağusa da “Kumsaldaki portakallar” başlıklı ve de iki toplumlu, adına barış da ekledikleri bir etkinlik düzenlendi. Ne masumane, ne insancıl değil mi ?

Türkçe ve Rumca şarkıların söylendiği, barış adına gök yüzüne 41 adet beyaz balonun goy verildiği etkinlikte işlenen tema bölünmüşlüktü.

Kıbrısın bölünmüşlüğündeki tek etken Türklermiş gibi!

Futbolda değişmez bir kuraldır bu,  topun sahanızda oynanmasına izin verdiğiniz takdirde kalenizde her an gol görmeye hazırlıklı olmalısınız!

Dikkat ettiniz mi bilmem, hep adanın Kuzeyinde  oynanıyor oyun.

Barış şarkıları nedense hep kuzeyde söyleniyor, sahneler hep Kuzeyde kuruluyor!

 Dikkatlerin Kuzeyin üzerinde odaklanması için adeta yarış ediliyor!

İslele de denizin tatlandırdığı babutsalardan söz eden yok, ya da Piskobudaki cümbezin haşmetinden. Baftaki bağların, zivaniya-köfter muhabbetleri üzerine konuşulduğunu duydunuz mu hiç ?

Yayladan, Malyadan ya da Evdimden söz açıldığına şahit oldunuz mu ?

Neden göç etmek ve daha salim gördükleri yerlere yerleşmek ihtiyacı duydu bu insanlar?

1974 te mi başladı bölünmüşlük, önce buna karar verelim.

Yollardan, evinden, iş yerinden alınıp götürülen ve bir daha geriye dönmeyen Türkler değimliydi ?

1963 ten sonra olmadı mı bunlar ? Alınıp götürülen ve bir daha izi bulunmayan milletvekilimiz bile var !

Mağusa da kumsaldaki portakallarmış!

 

Denizin tatlandırdığı İskele babutsalarını ne yapalım ? Yazsanız ya bir şarkı da bunun üzerine! Çocuklara bunu da okutsanız olmaz mı ?