Adayın biri için Kıbrıs konusunda en donanımlı ve deneyimli o deniyor.
Bundan dolayı da en mantıklı, doğru ve gerçekçi şeyleri halka o söylüyor diye de ekleniyor.
Fikirleri ve yapabilecekleri ile Kıbrıs’ta çözüm arayışında fark yaratacak ilerleme bir tek o kaydedebilir deniliyor.
Toplumun yaşanmış ortak acı ve tecrübelerini temsil eden bir geçmişe sahip.
Zor şartlar altında olunsa da iyi eğitim ve azimle birçok şeyin başarılabileceğinin genç nesil için canlı örneği.
Topluma yansıyan bu yönleriyle bir yerde Kıbrıs Türkünün averajını temsil ediyor diye de yorum yapılıyor gıyabında.
Adada Kıbrıs sorunundan dolayı en büyük bedeli ödemiş kesimin bir ferdi. Şehit çocuğu ve göçmen ama kin güden söylemden uzak. Barışın dilini konuşuyor. Rumlarla iş birliğinden ve çözümün gerekliliğinden bahsediyor.
Yeri geldiğinde basın üzerinden değil, devlet terbiyesi ve ortak akıl içinde kalarak Türkiye’ye karşı da eğilip bükülmüyor.
Daha dün Ankara’ya davet edildiğinde doğru bulmayıp gitmeyerek de bunu açıkça gösterebiliyor.
Buna rağmen seçim yarışında ilk ikiye kalamayacağı tahmin edildiği söyleniyor.
İyi mi?
***
Diğer bir aday için de tepki oylarını kendi hanesine toplamak için durduk yere gündem yaratıyor deniliyor.
O bir söylediğinde ona karşı ada dışından söylenenlerden dolayı toplumda oluşan tepki de ona yarıyor deniliyor.
Bunu yaparak da ‘’ağayı’’ temsil eden ‘’reise’’ karşı mağdur ‘’efe’’ rolüne bürünme stratejisi kendiliğinden hayata geçiyor tespiti yapılıyor.
Kimin ‘’ağa’’ olduğuna varın siz karar verin.
Bizim ‘’efe’’ on sekizin içine çadır kurmuş santrafor gibi.
Seken bütün topları önüne düşüyor.
Karşı takım da ‘’şike’’ yapmışçasına ona çalışıyor.
Bu yönüyle de bizim ‘’efe’’ takdir görüyor.
Keyifle anlatılıyor tembelliğe dayalı fırsatçı seçim stratejisi.
Kıbrıs sorununda ve T.C devleti ile ilişkilerinde bizi içine soktuğu çıkmaz sokağı düşünmemizi istemediği hedefi ile hareket ettiği de söyleniyor.
Bunu söyleyenler kendilerinin bunun farkında olduğunu ama birçok insanın kendileri gibi düşünmediğini, bunun için bu adayın en yüksek oyu alacağı tahmin ediliyor.
Hadi buyur buradan yak.
***
Diğer başka bir aday parti tabanını ilk turda parti çizgisinde oy kullanmaya ve seçim sonrasında iktidar ortağı olabileceklerine ikna etmeye çalışıyor.
Motivasyonu bu seçimi araç olarak kullanmak.
Esas derdi bu seçim değil. Derdi hükümete bir şekilde girmek ve vatandaşlık dağıtarak bir sonraki adıma geçmek.
Hükümete girmek için fırsat bulsa Cumhurbaşkanlığına aday olmayacaktı çünkü yarattığı algı alacağı oydan fazla endişesi taşıyor.
Hasat yapamadan balon patlarsa endişesinde hesap yapıyor.
Bu seçimin en büyük sürprizi bu adayın kazanmasa da alacağı oy olabilir deniliyor.
Vallahi ben de dahil alacağı oyu merakla bekliyorum.
***
Diğer başka bir aday da et mi tavuk mu olduğu arasında bocalayıp duruyor.
Bir şeyler söylemek istiyor ama tam söyleyemiyor.
İpe çıkmayan ip cambazı gibi.
Mümkünse ipe çıkmadan ‘’sirkin’’ final sahnesinde karambolden yararlanıp en önde ben olabilir miyim hesabında.
Gittiği yere kadar diye seçime gün sayıyor ya tutarsa diye.
Bu aday için de çok dürüst, donanımlı dört dörtlük bir kişi, ‘’al da komşun olsun ‘’ deniyor ama diğer taraftan da savunduğu görüşü savunanın aslı varken ona rağbet edilmez deniyor.
***
Diğer bir aday da şov yapma peşinde.
İlgilenmediğini söylediği makama, sonrasında ördek gibi ses çıkarıp ‘’mecburum’’ diyerek koşar adım aday oldu.
Hazır olduğunu göstermek için oradan oraya sıçrayıp, ada dışından siyasileri ve adadaki uzantılarını da seferber edip ‘’cıvınıyor’’.
Adaylar içinde en rahatsız olan o deniyor.
Allahtan pandemi çıktı yoksa seçim gezilerini Mesarya yerine Anadolu’da yapmaya devam edecekti diye de ekleniyor.
Kıbrıs konusunda diğer üç adaya göre en tecrübesizi.
Bir Rum siyasi ile Kıbrıs konusunda bugüne kadar herhangi bir görüşmesi oldu mu bile belli değil.
En büyük partinin adayı olmanın rahatlığına rağmen endişeli.
Haksız da değil.
Yaşadığı endişe tüm siyasi hayatını sonlandırmak ile en tepe noktaya çıkmak arasındaki ikilemden dolayı.
Onun da hedefi bir önceki seçimde parti adayının aldığı oydan fazla oy almak.
Hesap uzmanı olduğu için artık aldığı oy sayısı mı yoksa yüzdesi mi diye uygun olanına göre kendine göre bir hedefi var.
Neticede siyasi kariyerinde her seçim denemesini, milletvekilliği ve genel başkanlık dahil, ilk seferde başaramamış.
Totem yapıyor anlayacağınız.
Bu defa olmadı diğer seçimde olurum yeter ki ayakta kalabileyim derdinde.
Yanındakilerin söylediğine göre kafasında gezinen tilkilerin kuyruğu birbirine değmiyor. Kimisine göre de kurnazlığı aklının önünde.
İkinci tura kalırsa, beni şimdi eleştirenlerin bir kısmı da nasıl olsa bana oy verecekler hesabında.
Parti tabanı ‘’goyun’’ diğerleri de ikinci tura kalırsam ‘’eşşek’’ gibi bana oy verir hesabında.
Tüm strateji bu varsayım üzerine kurulmuş.
Dedik ya hesap uzmanı.
Muhasebeyi iyi biliyor ama kırdığı potlarla tahsilatını yapacağını düşündüğü alacağına büyük bir karşılık ayırması gerektiğini unutuyor.
***
Son bir aday daha dahil oldu bu at yarışına.
Kendince bir süre de olsa ‘’nadasa’’ yatıp yeni umut olarak sahneye çıktı.
Alacağı oyun soyadına değil de kendine verilmesi endişesine uygun seçim logosu hazırlayıp tereddütlü bir şekilde aday oldu deniyor.
Çok iyi ve sabırlı bir ‘’marangoz’’ deniyor onun için.
Siyasi tarihimizde ‘’şans kapısını’’ elindeki kısıtlı olanaklara rağmen onun kadar büyük yapabilen ve kındırık kapılardan onun gibi bir arada bir derede geçebilen olmadığı için onun için de alacağı oy belli olmaz deniyor.
Merakla soyadının mı yoksa adının mı seçimde oylanacağı bekleniyor. Seçimdeki performansı ile siyasete başladığı partinin başına bile geçebilir deniyor.
Gel de onun alacağı oyu merak etme.
***
Ben de tüm bunlara ada dışından bakıp içimden ‘’ne ekersek onu biçeriz demekten’’ başka bir şey gelmiyor.
Haksız mıyım?
Aday olunan makamın gereklerini en iyi kimin yapacağını söyleyip, yine de ona oy vermeyeceğini söyleyenlerin seçiminden ne çıkar ki?
Kendine yardımcı olmayana kim yardımcı olur ki?
Bir de bizim için ileri görüşlü deniyor.
Merakla bu son iki cümlenin ne derece doğru olduğunu görmeyi bekliyorum.