Kıbrıs Türk Halkının Varoluş ve Özgürlük Mücadelesinin  mihenk taşlarından biri olan  Erenköy  Direnişimizin 60. Yıl dönümünde, kahraman Mehmetçiklerimizi, Türk Mukavemet  Teşkilatı mensuplarını ,Mücahit halkımızı,  aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anarken gazilerimizi saygıyla selamlıyorum.
Rum-Yunan ikilisinin 21 Aralık 1963 Kanlı Noel silahlı saldırılarının ve katliamlarının hedefi, Megali-İdea hayalleri çerçevesinde  öncelikle 8 saat içerisinde Lefkoşa’da Kıbrıs Türklerini teslim almak ve 24 saat içerisinde ada genelinde etkisiz hale getirerek Enosis’e giden yolu açmaktı.
Türk Savaş Uçaklarının, Garanti Antlaşmaları çerçevesinde  25 Aralık 1963’te gerçekleştirmiş oldukları ihtar uçuşlarının ardından  Kıbrıs sorunu önce Londra’ya daha sonra da BM  Güvenlik Konseyi’ne taşınıyordu. BM Güvenlik Konseyi’nin  4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı kararının ardından adaya BM askerleri adaya gelmesine karşın Rum-Yunan silahlı saldırıları ada geneline yayılacaktı.
O günde Rum-Yunan ikilisinin öncelikli hedefleri Kıbrıs Türk Halkının  Erenköy’den anavatanımız Türkiye ile  olan  tek bağlantısını kesmek olacaktı.  Erenköy,  bugün kuruluşu 1 Ağustos 1958 olarak kabul edilen Türk Mukavemet Teşkilatının Lefke Sancağına bağlı bir Kovan Bölgesi olup 5 Türk köyünden ibaretti.  1960  resmi nüfus sayımına göre  Erenköy’de 299, Bozdağ’da 232, Mansura’da 127, Alevkaya’da 123  ve Selçuklu’da 66 Türk yaşıyordu.
Rum-Yunan ikilisinin 21 Aralık 1963’te başlayan Kanlı-Noel silahlı saldırılarında Kıbrıs Türk halkı TMT etrafında bütünleşerek anavatanımız Türkiye’ye güvenerek büyük mücadeleler verecekti. O günde anavatanımız Türkiye’de ve İngiltere’de  yüksek tahsilde bulunan Kıbrıs Türk gençliği uçakla Kıbrıs’a gelmek isterken Rum liderliği buna izin vermeyecekti. Bunun bir sonucu olarak İnönü Hükümeti’nin bilgisnde tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak 497 gencimiz anavatanımız Türkiye’den ve 71’i de İngiltere’den olmak üzere 568 kişi önceleri botlarla,  ilerleyen günlerde de hücumbotlarla Erenköy’e ayak basmışlardı.
Konu ile ilgili olarak ; KKTC’de Tören , Bayram ve Anma Günleri adlı kitabında sayın Mehmet Salih Emircan şöyle diyor: “500’ü aşkın gencin gruplar halinde Erenköy’e çıkmasına onay verilmesinin ardından 31 Mart 1964 gecesi yola çıkan gönüllü kafilesi, 1 Nisan 1964 günü , Türk Subayı Yarbay Sadi Eninanç başkanlığında Erenköy sahiline adım atmış ve başlayan bu takviye operasyonu 3 Eylül 1964’e kadar toplam 11 kafile olarak devam etmiştir”..
..Bölgenin stratejik durumu nedeniyle gerekli görülerek; Türk Mukavemet Teşkilatı TMT’nin ilk Komutanı E. Alb. Ali Riza Vuruşkan’ın yanında 4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına itiraz etmesi  ve konuşması  nedeniyle Rum hükümetinin adaya girmesini yasakladığı Türk Cemaat Meclisi Başkanı  Rauf R. Denktaş ve  de Milliyet gazetesi yazarı Ömer Sami Coşar da 31 Temmuz 1964’te Erenköy’e ayak basmışlardı..
Bu gelişmelerle birlikte Lefke Sancağı’na  bağlı ‘Kovan’ olan Erenköy’de 3 Ağustos 1964’te Erenköy Sancağı kurulur ve de TMT’nin ilk komutanı E. Alb. Ali Riza Vuruşkan “Akıncı Bey” kod adını alırken Erenköy , Erenköy Sancak’ı adıyla Erenköy Bölgesi mücadele tarihimizdeki yerini şerefle almıştır.
O günde 5 km’lik sahil hattını ele geçirerek bölgedeki Türklerin dünya ile olan bağlarını kesmek, silah, yiyecek ve personel takviyesini önlemek ve bu sahillere yapılacak muhtemel bir Türk çıkarma hareketini önlemek isteyen Rumlar, 06 Ağustos 1964 tarihinde  General Yeoryos Grivas ve Yardımcısı General Karayannis komutasında bütün cephelerde Havan ve Topların desteğinde ve BM kontrol ve gözetleme noktalarını da  yıkarak genel taarruz geçerler..
..Bu saldırıdaki Rum kuvvetleri 8. Taktik Gruptan 3 Bölük, 12. Taktik Gruptan 2 Bölük, 206. Piyade Taburu, 31. Komando Bölüğü, 6 Zırhlı araç, 185 . Sahra Topçu Birliğinden 1 Batarya, 81 milimetrelik Havan Takımı ve 3 Hücumbottur.
Çok yoğun düşman saldırıları nedeniyle 07 Ağustos günü saat 15.30’da Mansura köyündeki Mali Tepenin düşmesinin  ardından saat 20.00’de Mansura Bölgesi Mücahitlerine , silahlarıyla Erenköy’e çekilme emri verildi.  O günde, Rum Hücumbotları 40 mm’lik toplarla ara vermeden Türk bölgesini dövüyordu.  Saat 21.00’de Bozdağ mevzilerimiz, saat 24’te Selçuklu ve Alevkaya mevzilerimiz boşaltıldılar. Mücahitler , Erenköy’e çekilirken 4 Türk köyünün halkı da Erenköy’e sığınmışlardı..
Erenköy’de 06 Ağustos 1964 sabahı başlayan Rum silahlı saldırıları , anavatanımız Türkiye’nin ihtarlarına rağmen daha da yoğunluk kazanınca , 08 Ağustos 1964 günü anavatanımız Türkiye, toplam 64 uçağın görev aldığı sınırlı Jandarma operasyonunu başlatmak zorunda kalacaktı.
07 Ağustos 1964 akşamı uyarı uçuşu yapıp denize uyarı için bomba bırakan 4 Türk F-100 uçağından ders alınmaması ve  ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios’un Ateşkes Anlaşması yapılması için kendisine yapılan tekliflere General   Grivas  ve Yorgacis’in bölgede olduğu ve bölgeyi almadan geri dönmeyeceklerini söylemesi üzerine 08 Ağustos 1964  tarihinde saat 16.15’te düşman mevzilerini ve takviye güçlerini vuran Türk Savaş Uçakları hemen bir gün sonra saat 13.05’te nihai darbeyi indirirken bu arada Grivas ve Yorgacis bir helikoptere binerek bölgeden kaçacaklardı!...
..Kıbrıs Türk halkının anavatanımız Türkiye’nin desteğinde tarih yazdığı Erenköy’de en üzücü hadiselerden biri  08 Ağustos 1964 günü harekata katılan uçağının  düşürülmesi sonucu hafif yaralı olarak Rumlara esir düşen Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel’in hayatının baharında henüz 30 yaşında  Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesine destek verdiği bir günde Rumların kendisine yapılan kahpece işkenceler sonucunda şehit edilmesidir..
..Şehit Yüzbaşı Cengiz Topel’in Kıbrıs Türk Halkının kalbinde ayrı bir yeri vardır.. Kıbrıs Türk Halkının, büyük Türk Milletinin  şehit Pilot Yzb. Cengiz Topel’e duyduğu sevgi ve saygısı kuşaktan kuşağa canlı tutulacaktır..   YARIN DEVAM EDECEK..