Talat’tan kurtulmuştu CTP.
Fayda –zarar ilişkisinin zarar kısmıydı Talat.
Gönderildi ve Erhürman konsensus ile geldi.
Bölünme, parçalanma bitecekti.
Gençti, akıllıydı ve iyi bir hukukçu idi.
Ama olamadı bir türlü.
Un varken, su varken helva yapamadı.
Ne İsa, ne de Musa’ya yaranamadı.
Başbakanlıkta neredeyse 3 ay.
3 ayda akılda kalanlar ise zayıf.
Karmakarışık bir müşavirlik yasası.
Kapatılamayan bet ofisler.
Gece külüplerinin legalizasyonu.
Zamlar, enkaz edebiyatları.
Ha bir de DAÜ yasa değişikliği.
Varmı başka birşey?
Ha bir de ittifak aslanlığı.
*****
Bu kadarcık mı Tufan Erhürman?
Elbette değildir, olmamalı da.
Ama mesela ortaklarına güveniyor mu?
UBP Başkanı değişince ne olacak mesela?
Gidip 4 bakanlık almaya meyleden var mı?
Kardeşken kazık atacak olan var mı?
Hükümeti şahsi haslete alet eden var mı?
Var elbette.
Biz biliyorsak Erhürman da bilmeli.
Ayrıca neden icraat sıfır.
Neden icraatları konuşamıyoruz?
Neden partilisi heyecanlı değil?
Bunları da soruyor mu Erhürman?
Bildiğim Erhürman soruyordur.
Ceketimi alıp giderim mi diyor acaba?
Demese iyi eder.
Başka bir Yorgancıoğlu olur sadece.
*****
Geçen 3 ayda başarısız oldu Erühman.
İttifak aşkı sebepli hata yaptı.
Lefkoşa’yı Harmancı’ya pazarladı.
Zamlar UBP yüzünden dedi.
“E sen de yapmasaydın azizim” denmesine müsaade etti.
Hükümette koordinasyonsuzluğa göz yumdu.
Tüm bunları yine de aşabilir mi?
Aşmak için aslında hala zaman var.
Yerel seçim felaketini sıfır noktası yapar.
Hükümette hem davul, hem tokmağı eline alır.
Ve tekrardan işe koyulur.
Aklındakileri icraata döker.
Turizm ve eğitim için hayallerini gerçekleştirir.
Hak, hukuk ve adalet için kolları sıvar.
Bunları yaparsa ne ala.
Yapmazsa ne mi olur?
Yılsonu ortağı suni bir krizle hükümeti bozar.
Özgürgün’süz bir UBP ile ortak olur.
Bu arada Erhüman ne olur?
Büyük ihtimal akademik hayatına geri döner.
CTP’yi de tekrar kaosa teslim eder.
Herşey bu kadar net.