Anayasa’nın 1. Maddesi şöyle buyuruyor.

“KKTC Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanır.”

Öyle miyiz?

Öyle olduk mu hiç?

Olacak mıyız?

Yok, sosyal olmak sadece bir süs.

Anayasamızın süsü.

Neymiş sosyal devlet olmak?

Halkı ile ilgilenen devlet demek.

Yaşantıları ile, yaşam düzeyleri ile.

Güvenlikleri ile.

İlgilenirken de önlemler alan devlettir sosyal devlet.

Umurumuzda mı?

Asla ve kat’a.

Umurumuzda olacak mı?

Ne münasebet..!

*****

Ülke infiale boğuldu.

Bir aile dramı yaşandı.

Anne, oğul, baba, nene ve dede.

Hayatlar göçüp gitti.

Üzüldük mü?

Çok üzüldük.

Bu üzüntümüzle facebook paylaşımları yaptık.

Önce anneye küfrederek.

Sonra da kendi çocuğumuzla resim paylaşarak.

Ne kadar iyi bir anne ve baba olduğumuzu hatırladık.

Hatırlarken elaleme de hatırlattık caka ile.

Şükrettik halimize.

Cinnet geçirmediğimiz için.

Katil olma noktasına gelmediğimiz için.

İntihar eşiğine gelmediğimiz için.

Ancak her olayın sosyal boyutu var.

Olmalı da.

Bu noktada devlet gereğini yapıyor mu?

Olayın sosyal boyutu akla geliyor mu? 

*****

Bu ülkeningörünmezyaraları var.

Aileiçişiddet var.

İşyerişiddetivar, baskıvar, ezilmişlik var.

Kapanakısılmışlık, çaresizilikleri var.

Bu ülkeninsosyalkanayanyaraları var.

Amabuülkesosyalbirdevletesahip.

Anayasasıöyleemrediyor.

HattaSosyalHizmetlerDairesi var.

Daireninamaçlarınebiliyormusunuz?

Sosyal, ekonomik ve kültürel kurumlar kurmak.

Kişilerin, toplumsal değişim sonucu karşılaştığısosyal, psikolojik sorunları çözümlemek.

Bu daire ne yapıyor?

Görevini ifa ediyor mu?

Yoksulluk paralarını partizanca dağıtmak dışında ne yapıyor?

Bu yaşanan dram da unutulacak.

Cenazelere katılacaks devlet erkanı.

Çiçekler yollayacak devlet parası ile.

Eve gidip başsağlığı dileyecek.

Ya sonra?

Bir başka olayla sarsılana dek yine unutacağız.

Ama biz sosyal devletiz.

Hadi ordan.