Türkiye 24 Haziran’ını seyrediyordum.

Önce Tayyip Erdoğan’ın söyledikleri vardı.

Ardından da Muharrem İnce’nin sözleri.

İnce diyordu ki “Senin vaat etme hakkın yok”

Manifesto, yapamadıklarının ispatı diyordu.

“Çünkü 16 yıldır iktidarsın” diye devam ediyordu.

16 yılda yapamadıklarını sıralamış diyordu.

Sonra aklım bize kaydı.

Lefkoşa Başkanı 4 yıldır işbaşında.

Mağusa’nınki de öyle.

Güzelyurt 20 seneyi aşmıştır.

Dikmen 12 yıldır.

Ama hepsi vaat yarışında.

-Ecek ve –acak dolu cümlelerle.

Sözüm çok da Harmancı’ya değil.

Ayni şekilde Arter’e de.

Ama diğerleri?

*****

Mesela Dikmen Belediye başkanı 3 dönemdir var.

Ne yaptı Yüksel Çelebi?

12 yıldır geldiği nokta ne?

12 yıldır vaatlerini yerine getirdi mi?

12 yılda yapamadıklarını, şimdi mi yapacak?

Vaatleri, aslında başarısızlıkları değil mi?

Ve karşısında Mustafa Erişmen.

Dümdüz bir adam.

Sözünün arkasında durmadığı görülmedi.

UBP’ye rağmen sağlam bir kaymakam oldu.

Hem de Girne’den.

Eğilmeden, bükülmeden.

Şimdi Çelebi’ye “dur bakalım” diyor.

“12 yılda yapmadıklarını mı sıralıyorsun” diyor.

Haksız mı?

Yerden göğe kadar haklı.

****

Güzelyurt, daha vahim.

Onlarca yıldır başkan olan birisi yine aday.

Özçınar, koltuğa yapışmış durumda.

Belki de tapu isteyecek noktada.

Ama karşısında kim var?

Defa, defa seçim kaybetmiş bir CTP adayı.

Kırk katır mı, kırk satır mı hesabı.

Güzelyurt’lu bu 2 adaya mahkum.

Mahkum edenler kim?

En başta CTP, ardından UBP.

Onların yanısıra ittifakçılar.

*****

Gelinen noktada hesaplar karışık.

Harmancı ve Arter, yeniden yetki isteyebilir.

İşlerimiz yarım kaldı diyebilir.

Amma Yüksel Çelebi derhal gitmeli.

Erişmen’e yetki verilmeli.

Özçınar seçilmemeli.

Aslında dediğim çok basit.

Bizi aptal yerine koymasınlar.

Onlarca yıl yapamadıklarını, vaat şeklinde sunmasınlar.

Ama illa ki ”yine başkan olacağım” diyorlar?

Seçmeyiveriniz gitsin.