Fiyat İstikrar Fonu yıllardır kullanılmamıştı.

Halbuki dövizi önlemek için kullanılabilirdi.

Temel gıda pahalılığını önlenebilirdi.

Yani bu FİF çok işe yarayabilirdi.

Öyle demişti birileri.

Ne zaman?

Kasım 2017’de.

O günün hükümeti suçlanıyordu.

Dövize karşı önlem alınmadı diye.

Kendileri gelirse alacaklardı önlemi.

Hem de FİF ile.

Yanıbaşımızdaki Fiyat İstiktar Fonu ile.

Bir nevi FİF kahramanlığı olacaktı.

Halk da derin bir nefes alacaktı.

Ama heyhat.

Olmadı, olamadı.

Ne FİF kaldı, ne de FİF Kahramanı.

*****

Olmayan FİF mi sadece?

Maalesef ki değil.

Hak, hukuk, adalet denmişti biz saflara.

Nerede o haklar, hukuklar, adaletler.

Döviz mi?

Aldı başını gitti.

Hem de Kasım 2017’yi fersah fersah aşarak.

Zam mı?

Uçtu gitti ceplerden paralar.

Hesap sorma mı?

Belki başka bir sonbahara kadar rafta.

E geriye ne kaldı?

Geriye makamlar kaldı, gıcır koltuklar.

Geriye sözler kaldı kuma yazılan.

Geriye kandırılmışlık hissi kaldı, can acıtan.

******

Ammma, bu arada olanlar da var.

Mesela aniden Akıncı ile kapışmak.

Haa Akıncı da kapışılmayacak gibi değil ya neyse.

Mesela liyakat vardı bir yerlerde.

O liyakat, lakayıtıkla yer değişti.

Haa bir de ittifakları var.

Başlarına çökecek ucube ittifak.

Gecekondu gibi, derme çatma.

Onu bile başaramadılar azizim.

Başardıkları ne var desem diye çok düşündüm.

Ama var birşey.

Yükselen bir umut grafiği vardı.

Zirve yapmıştı.

İşte var ya o zirvedeki umut yok artık.

Nerde diye sorarsanız, yerlerde.

Umutlar artık yerlerde sürünüyor.

Başardıkları bu işte.

Umutları dibe vurdurmak.

Ama bunun da hesabını sorarız elbette.

Hepsine sorduğumuz gibi.