1777 de
1777 de Kıbrıstaki Türk nüfusun 47,000, Rumların da 35,000 olmasına rağmen (Cyprus census1960), planlı uygulamalar ile, nüfus dengesi aleyhimize değiştirildi. Ayni sinsi oyun günümüzde de sürdürülüyor. Kıbrısın İngiltereye kiralanmasından sonra, çok sayıda Türk anavatana göç etti. Kalanlar da İngiliz yönetiminin bilinçli ve planlı uygulamaları sonucu, ekonomik bakımdan çökertilerek göç ettirildi. İngiliz yönetimi döneminde,1907 yılında çıkarılan‘12/1907 sayılı Taşınmaz mal Tescil ve değerlendirme Yasası ile Türklerin taşınmaz malları, bedava olarak Rumlara verildi ve böylece Türkler fakirleştirildi. Fakirleştirilen bir çok Türk aile, daha iyi yaşam koşullarına sahip olabileceği umudu ile, kızlarını Araplara satmak zorunda kaldı. İngiliz yönetimi,bir yandan çeşitli baskılarla Türkleri göç ettirdi. Öte yandan da Birinci ve ikinci Dünya savaşları esnasında, Ege adalarından çok sayıda Yunanlı göçmeni adamıza getirdi. Rum yönetimi,1963den sonra, güneye gelen Yunanlılara, hiç zorluk çıkarılmadan vatandaşlık verdi. AB üyesi olduğu için Yunanistandan da her isteyen, güneye yerleşebilmektedir. Böylece Rum kesiminin nüfusu, milyona dayandı. Öte yandan Rum tarafı, toplumlararası görüşmelerde ,1974den sonra ülkemize yerleşen soydaşlarımızın ayrılmasını istiyor. Toplumlar arası görüşmelerde hem sol hem de sağcı Rum liderler, olası çözümden sonra ,4 Yunanlıya karşı 1 Türke vatandaşlık vermesi koşulunu öne sürerek, gelecekte de nüfus üstünlüğüne sahip olmak istiyorlar. Halen Kıbrısın yaklaşık %70ini ele geçiren Rumlar, nüfus üstünlüklerine dayanarak, adanın tümüne sahip olmak çabasındadır. Öte yandan bizim siyasilerimiz, hala daha nüfusun belirleyici önemini ısrarla göz ardı etmektedir. Ülkemizde düz işçi sıkıntısı olacağı dikkate alınmayarak ve ekonomimizin baltalanması pahasına, son birkaç yılda yaklaşık 80 bin soydaşımız, baskılarla ülkemizden göç ettirildi. Rum-emperyalist işbirlikçilerinin, yoğun ve çok profesyonelce yürüttükleri kampanyalar sonucu, yasal hak sahibi olan Türkiyeli soydaşlarımıza bile vatandaşlık verilmiyor. Meclise sunulan yeni vatandaşlık yasa tasarısı, adeta nüfusumuzun artmasını engellemek amacı ile hazırlanmıştır. Yüksek öğrenimini tamamlayan gençlerimizin tümüne yakınının Anavatana göç etmesi hiçbir siyasi tarafından gündeme bile taşınmıyor. Özetle, Rumların nüfus politikasına, bilerek veya bilmeyerek içimizden de katkıda bulunuluyor ve geleceğimiz riske sokuluyor. İşin acı yanı,KKTCdeki hatalı nüfus politikası karşısında, uzun vadeli çıkarlarına zarar verilen Anavatanımız da, her nedense ses çıkarmıyor.