“Kıbrıs Sorunu”nundaki son gelişmeleri yorumlarken, gerçekleri ve gerçek olmayanları net bir biçimde ortaya koymak kaçınılmazdır. Sonunda gerçekler daima kazanır. Şimdi diyeceksiniz ki, Türkiye-KKTC gerçekleri başka, Rumlar, Yunanistan ve AB’nin gerçekleri başka. Tüm dünya sorunlarını incelerseniz şöyle bir tablo çıkar ortaya. Siyah gerçekse sonunda daima kazanmıştır. Beyaz gerçek değilse hep kaybetmiştir. Bir de gri var tabii... Bir sorunu çözmek için gri’de kalırsanız, gecikmeli de olsa sonunda kaybedersiniz. Bir sorunun yıllar boyu sürüncemede kalması gri’den kaynaklanmaktadır. “Kıbrıs Sorunu”nda yakın geçmişte gri’de kalmak, KKTC için istediği sonuçtan uzak kalan bir yaklaşımdı. Türkiye - KKTC ortak “Kıbrıs Sorunu” politikasının bugünkü durumda gerçeklere dayalı olduğu açıkca belirlenmiştir. Yani kısacası, KKTC’nin uluslararası hukuk çerçevesi içinde tanınma hakkına sahip olduğu ve KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar’ın da  “Egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devletin işbirliği” politikasının gerçeklere dayalı olduğu ortadadır. Bu gerçek tartışılmaz.
Şimdi, AB’nin Dışişleri Bakanı posizyonundaki Avrupa Komisyonu Yüksek Temsilcisi Borrell Fontelles’in Kıbrıs adasını ziyareti sırasında yapmış olduğu açıklamaya vurgu yapmak gerekir. Ancak, geçen haftaki yazımda da belirtmiş olduğum gibi, AB’nin KKTC Devleti ve Halkı’na karşı yıllardır izlediği politika aynen şöyledir: “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuzey bölgesinde yaşayan Kıbrıs Türk azınlık Toplumu.” Gerçek olmayan uyduruk ve aşağılayıcı bir politika... Gelelim Borrell’in açıklamasına; “Kıbrıs (ki burada “Kıbrıs” dediği zaman tüm Kıbrıs adasını kastediyor.) AB üyesi olup, çözümden sonra da üye olarak kalmaya devam edecek.” Bu açıklamanın gerçeklerle hiçbir ilgisi yok. AB üyesi olan sadece Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’dir, 1983’de bağımsızlığını ilan eden KKTC AB dışındadır. İşte bir gerçek daha... AB ve Rumların sürdürdüğü politikaların gerçeklerle hiçbir ilgisi yok.Türkiye-KKTC politikası ise gerçeklere dayalı bir politika.
Bu arada, KKTC’de yaşayan İngiliz vatandaşların, İngiltere’deki kendi milletvekillerine sürekli mektuplar göndererek, KKTC politikasını, tarihsel süreçleri de anlatarak tüm açıklığıyla ortaya koyduklarını ve İngiltere’nin “federasyon” politikasını değiştirip gerçeklere dayalı bir politika izlemesini istediklerini de belirtelim. “Cyprus Today” gazetesinde yayınlanan bir mektubun başlığı şöyle: “Time For the World to recognise the TRNC.”   Gerçekler ve gerçek olmayanlar karşılaştırıldığında, gerçekler eninde sonunda ortaya çıkacaktır.