AB Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yani Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’ni AB’ye üye yaptıktan sonra “Şimdi tüm Kıbrıs adası AB’ye girmiştir.” açıklamasını yapmıştı.  Herkesin de bildiği gibi bu büyük bir yalandı. 1983’de bağımsız, egemen devlet olarak bağımsızlığını ilân  eden KKTC Devleti, uluslararası hukukun bu devlete verdiği tanınma haklarına rağmen hiçe sayılmış, yokmuş gibi addedilmiş ve AB “Kıbrıs politikası” Rumların politikaları ile birleştirilerek bugünlere gelinmiştir. Yani “müzakerelerin tekrar başlamasıyla KC içindeki Türk “ortaklığı”    tekrar gündeme getirilmiş ve adada  iki “toplumu” birleştirme planı yürürlüğe girmiştir. Nasıl bir birleşme?... Rumlar, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak devam edecek. Kıbrıslı Türkler ise, KKTC ortadan kalkınca, KC’nin başrolde olduğu bir “birleşik federal Kıbrıs”a yama olacak. Müzakerelerde Rumların planı budur.

Kıbrıs Cumhuriyeti, 1983’de bağımsızlığını ilân eden Kıbrıs Türklerı için yoktur. O tarihten bu yana Kıbrıs Türk halkı eski “ortağı” olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’ni aklından çıkarmıştır. Kıbrıs Türk halkı, 1983 yılından bu yana var olan KKTC Devletini  yüceltmeye çalışmış ve “Benim devletim KKTC Devletidir.” demiştir... Durum böyle iken, KKTC Devletindeki bazı kesimlerin halâ “ortaklık cumhuriyeti” olduğu iddia edilen Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki Kıbrıs Türk haklarından söz etmeleri hem çok yanlış, hem de abestir. Bu tür görüşler, Kıbrıs Türkünü KKTC Devletinden vazgeçip Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’nin başrolde olduğu ve Rumların Kıbrıs Türk halkını bir “azınlık toplumu” olarak yeni bir “federal devlete” yama yapmayı gerçekleştirebilecekleri bir yola itmektedir. Bu yüzden,  Kıbrıs adasındaki “sorunu” çözme çabaları sadece ve sadece iki devletin varlığından söz eden bir politika ile yürütülmelidir.

Unutulmamalı ki 1960’da kurulan KC’de eşitlik yoktu. Bu Cumhuriyette Rumlar yüzde 70, Türkler ise yüzde 30 temsiliyete sahipti. Dolayısıyla Kıbrıslı Türkler 1960’da kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde hiçbir zaman “eşit ortak” olmamıştı. Bu Cumhuriyet içinde Kıbrıslı Türkler bir azınlık olarak yer alacak ve yavaş yavaş sindirilerek bir Rum Cumhuriyeti içinde azınlık olarak kalacaktı.

Şimdi değişen birşey yok... Rumlar ayni hedefe yürümek istemektedir. “Birleşik Federal Kıbrıs” safsatası  ile Kıbrıs Türkünün 33 yıllık bağımsız egemen devleti ortadan kalkacak ve Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’nin  tekrar başrolü üstlendiği bir ortamda Kıbrıs Türkü yeni “federal devlette” azınlık olarak kalacak.  Rumların planı bu... Rumların hedefi bu... İşte bu yüzden Kıbrıs Türk halkı  “ Kıbrıs Cumhuriyeti bizim için yok... KC yok...” diyebilmelidir. KKTC halkının önündeki yol çoktan belirlenmiştir.  KKTC’nin devamı ve tanınması...