Kıbrıs Türk Halkı, yıllarca anavatanımız Türkiye’nin desteğinde verdiği mücadelenin sonunda 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan etmiştir. Kıbrıs Türk halkına düşen görev temellerinde Mücahit halkımızın kahraman Mehmetçiklerimizin aziz şehitlerimizin canı ve kanı vardır.
Ama ne yazık ki Kıbrıs’ta siyasi çözüm adına yine de Federasyon görüşme süreci devam etmiş ancak olumlu bir siyasi çözüme varılamayacaktı.
Gerilere dönüp baktığımızda 24 Nisan 2004’te Annan Planına Türk tarafı ‘Evet’ derken Rumlar ‘Hayır’ demişler ve de bu gelişmelerin de ardından 1 Mayıs 2004 itibarı ile Kıbrıs Cumhuriyeti olarak AB’ne üye olmuşlardı.
Gelinen noktada bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2 uluslararası kuruluşta Gözlemci Üyedir ve de İslam İşbirliği Teşkilatı’nda adımız Kıbrıs Türk Devleti’dir.
Geçen yıl, 11 Kasım’da Özbekistan’ın Semerkand kentinde gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı Zirve Toplantısında adı oy birliği ile alınan kararla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti anayasal adıyla diğer bir değişle KKTC olarak Türk Devletleri Teşkilatı’na Gözlemci üye olmuştur.
Yakın geçmişe dönüp bakacak olursak TC Cumhurbaşkanı eski Yardımcısı sayın Fuat Oktay ve de TC Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan peş peşe Kıbrıs Türk Devleti olgusuna vurgu yaptıklarını görmekteyiz.
6 Ekim 2023 tarihli Kıbrıs Gazetesi’nin manşetten yansıyan haberine göre 15 Kasım 1983’te ilan edilen bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adı değişebilir!..
Konu ile ilgili olarak Taha Can Gürlek’in haberine göre Yüksek Mahkeme eski Başkanları Taner Erginel ve Nevvar Nolan ile deneyimli Hukukçu Ergin Ulunay “Kıbrıs Türk Devleti” adının nasıl alınabileceğine dair görüşlerini Kıbrıs Gazetesi’ne açıkladılar. “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” değişebilir.
Taha Can Gürlek’in haberine göre Yüksek Mahkeme eski başkanlarından sayın Taner Erginel “KKTC isminin değişmesinin uygun olduğunu belirterek “Anayasayı Değiştirmekte Hiçbir Sorun Olmaz” dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ismi belirlenirken merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’la konuyu tartışanlardan birinin de kendisi olduğunu anımsatan sayın Taner Erginel, Türk görüşüne Kıbrıs Türk Devleti adının uygun olduğunu vurguladı..
..Yine Yüksek Mahkeme eski Başkanlarından sayın Nevvar Nolan kararın Meclis’ten çıkması gerekir. Nolan “Anayasa’da devletin ismi ile ilgili bir kısım belirtilmişse, o zaman anayasaya başvurulması gerekmiyor. Anayasa’da direkt olarak bu şekilde belirtilmediyse , bu konu meclis iradesi ile ilgili kararın Cumhuriyet Meclisi’nden çıkması gerekiyor” dedi..
..Yine Hukukçu sayın Ergin Ulunay ise konuya farklı açıdan bakarak konunun ciddiyetine dikkat çekti ve “İsim Değişikliği Kurucu Meclis ve Referandumla Olur” dedi. Sayın Ergin Ulunay da isim değişikliğinin basit bir konu olmadığına dikkat çekerek “KKTC’ni ilan ettiğimiz gibi bir devrim ve ihtilal yaparak yeni bir devlet ilan edebiliriz ve bu devletin de yeni anayasasını halkoylamasına yeni bir anayasa olarak sunarız. Bu da halk referandumu demektir” şeklinde konuştu..
.. Hatırlanacağı gibi Türkiye’deki Milliyetçi hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde “Artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti demeye gerek yok ‘Kıbrıs Devleti’ demek gerek” şeklinde konuşmuştu..
Bu açıklamanın ardından Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da “Kıbrıs Türk Devleti” ifadesini kullanmıştı.
Bu söylemlerin ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin isminin değişip değişmeyeceği merak konusu oldu!.
Kıbrıs, konuyla ilgili Yüksek Mahkeme eski başkanlarından Taner Erginel ve Nevvar Nolan ile deneyimli hukukçu Ulunay’a isim değişikliğinin mümkün olup olmadığını sordu.
Yüksek Mahkeme eski Başkanlarından Taner Erginel, KKTC’nin isminin değişmesinin uygun olduğunu belirterek, “Anayasayı değiştirmekte de hiçbir sorun olmaz” dedi.
KKTC’nin ismi belirlenirken merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’la konuyu tartışanlardan birinin de kendisi olduğunu anımsatan Erginel, şunları söyledi: “Bence ismin değişmesi uygun olur. Anayasayı değişmekte hiçbir sorun olmaz..
..KKTC ismi saptanırken Denktaş Bey, karşı görüşler öne sürmüştü. Onunla bu konuyu tartışanlardan biri de bendim. Karşı çıkmasının sebebi şudur: “Temelde Kıbrıs’ta iki farklı ve zıt görüş vardır. Rum görüşü, bir federasyon veya benzeri bir şekilde müşterek bir devlet kurmaktır..
..Rumlar bu gelişmenin Girit’te olduğu gibi Yunanistan’la birleşme olanaklarını sağlayacağını veya fırsat yaratacağını düşünmektedirler. Ortaya çıkan her aşamada bir adım daha atacaklardır..
..Türk görüşü ise Dr. Küçük’ün ifade ettiği gibi ‘Taksim’ tezidir. ‘Taksim’, Kıbrıs’ta tamamen bağımsız iki devlet oluşması demektir..
..Rum hükümetleri her fırsatta Kıbrıs’ta müşterek bir devlet kurulması için algı oluşturmaya çalışmaktadırlar. Kuzey ve Güney Kıbrıs sözleri, Rumların propagandasına uygundur..
..Bu nedenle Denktaş beyle konuşurken ben, Kıbrıs Türk Devleti görüşünü savundum. Denktaş Bey “Hiç Değilse KKTC’yi Olsun Yapalım. Günü Geldiğinde Bir Adım Daha Atarız” dedi..
..Erginel, Türk görüşüne Kıbrıs Türk Devleti adının uygun olduğuna işaret etti, ancak bu yönde uygun zamanı beklemek ve her adımı dikkatli atmak gerektiğini ifade etti..
.. Taner Erginel şöyle devam etti: “Türkiye’nin önerisi önemlidir. Türkiye hükümeti sakınca görmediğine göre, bence yapılmalıdır ancak bu işin daha önce yapıldığı gibi referandum ile yapılması gerekir. Bunun da tatbik edilmesi için Cumhuriyet Meclisi tarafından bir yasa yapılması gerekmektedir.”
.. Yüksek Mahkeme eski başkanlarından Nevvar Nolan, KKTC’nin isim değişikliğinin nasıl yapılabileceği yönündeki soru üzerine şunları kaydetti:
Anayasa’da devletin ismi ile ilgili bir kısım belirtilmişse, o zaman anayasaya başvurulması gerekmiyor. Anayasa’da direkt olarak bu şekilde belirtilmediyse, bu konu meclis iradesi ile çözümlenebilir. Bu durumda da mevcut devlet isminin değişmesi ile ilgili kararın Cumhuriyet Meclisi’nden çıkması gerekiyor ama bunun nitelikli çoğunluk sağlanarak yapılması gerekir…
..Bu da meclis üye sayısının 3’te 2’sine ulaşılması demektir” ..
..Deneyimli Hukukçu Ergün Ulunay da isim değişikliğinin basit bir konu olmadığına dikkat çekerek , görüşlerini şöyle açıkladı: “İsim değişikliği basit bir konu değil. İlk isim, anayasanın 1’nci, 2’nci ve 3’ncü maddeleri altında değiştirilemez. Ancak yapılmak istenenin burada tam olarak saptanması gerekir..
..KKTC’ni ilan ettiğimiz gibi bir devrim ve ihtilal yaparak, bir kurucu meclis kurarak yeni bir devlet ilan edebiliriz ve de bu devletin de yeni anayasasını halk oylamasına yeni bir anayasa olarak sunarız..
..Bu da halk referandumu demektir. Çünkü ünlü Alman asıllı Amerikan Hukukçusu Hans Kelsen, anayasayı pront nöron denen bir temel norma dayanmaktadır. Bu temel norm, anayasayı ayakta tutan , o toplumdaki siyasal güçtür. Bu siyasal güç değişiklikler yapabilir, o ilkede darbe yapabilir, devrim yapabilir ve dolayısıyla anayasayı değiştirerek yeni bir anayasa yapılabilir..
..Dolayısıyla yapılması gereken Kıbrıs Türk Devleti’nin isim değişikliği değil de yeni bir devletin ilan edilmesidir. Bu yeni devletin de ilan edilmesi ile KKTC Anayasası yürürlükten kalkacaktır, onun dayandığı temel norm kalkacaktır ve dolayısıyla kurucu meclis yeni bir anayasa yaparak, bu yeni devletin anayasasını halk oylamasına sunacaktır..
..Bahsi geçen konu ancak bu şekilde olur. Bizim mevcut anayasamızı uygulamakla olmaz ve mevcut anayasa ile birlikte isim değişikliğinin hiçbir ihtimali yoktur. Kıbrıs Türk Devleti olarak ancak yeni bir devletin kurulması ile mümkün olabilir.”
Diğer yandan Giresun’da Kıbrıs Gazileri ile bir araya gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Bugün Kıbrıs Türk Halkı Bir Devlet Çatısı Altında Mücadelesini Sürdürüyorsa Bunun Şehitler ve Gaziler Sayesinde Olduğunu Vurguladı.
Federal Devlet çatısı altında bir çözüme “Hayır” dediklerini ifade eden KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar “Artık Kuzey Güney Yok. Kıbrıs’ta Egemen Bağımsız Bir Türk Devleti Vardır” dedi..
Sonuç olarak; Kıbrıs’ta dini, dili ve kültürü tamamen farklı iki ayrı halk vardır bağımsız ve egemen iki devlet vardır.
Gelinen noktada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerine “ Kıbrıs Türk Devleti” gündeme getirilmiştir..
Kıbrıs Türk Halkına düşen görev bağımsız ve egemen devletimize sahip çıkmak ve tanınmasını sağlamaktır…