Gerek hükümetler, gerekse Belediyeler, vergi miktarlarını belirlerken, devletten maaş almayanlar ile asgari ücretle geçimini sağlayan vatandaşların durumunu da dikkate almalı.

Özellikle de Belediye hizmetleri...

Gerek hükümetler, gerekse Belediyeler, vergi miktarlarını belirlerken, devletten maaş almayanlar ile asgari ücretle geçimini sağlayan vatandaşların durumunu da dikkate almalı.

Özellikle de Belediye hizmetleri için vergi alınırken, her hizmet için maliyetin çok üzerinde vergi alınmamasına özen gösterilmeli.

Hükümetler de kamu yararını korumak için, Belediyelerin dayanaksız, aşırı ve vatandaşın yaşamını zorlaştıracak düzeyde vergi almasına izin vermemeli.

Örneğin kanalizasyon vergisi alınırken,bu hizmet için belediyenin yaptığı harcama ve maliyet kadar vergi almalı.Çöp, aydınlatma,sağlık,ilaçlama vergileri de bu kıstas üzerinden alınmalı.İlk defa su bağlama vergisi ise, asgari ücret dikkate alınarak alınmalı.Diğer çeşitli vergiler de, vatandaşların gelir düzeyi ve ödeme gücü ile orantılı alınmalı.

Yoksa sırf personelin ödenebilmesi amacı ile, halktan ,orantısız, dayanaksız ve haksızca vergi alınması kabul edilemez.

Kuşkusuz belediye, istihdam ettiği tüm personeli ödemek ve bunun için de mali kaynak bulmak zorundadır.

Fakat ihtiyacı üzerindeki personeli ödemek için gerekli parayı,zamanında Lefkoşa Belediyesine, ihtiyacının çok üzerinde istihdam yapılmasını engellemeyen hükümetten talep etmeli.

Yoksa, halen Lefkoşa Belediyesinin yaptığı gibi,maaşları ödeyebilmek için, halktan orantısız vergi alması, başkalarının hatasının bedelini, hiçbir suçu olmayan vatandaşlara ödettirmesi demektir.

Lefkoşa belediyesinde İş başına gelen tüm yöneticilerin, halka hizmet etmek yerine,öncelikle çalışanların maaşlarının ödenmesine önem vermesi büyük bir hatadır.

Bu hatalı yönetim anlayışları nedeniyle, Lefkoşa halkı geçmiş iki seçimde eski Belediye başkanları seçmeyerek cezalandırılmıştır.

Buna rağmen, halen işbaşında bulunan Belediye Başkanının da, geçmişteki hatalı yönetim anlayışı içinde hareket etmesi, vatandaşın son iki seçimdeki mesajını dikkate almadığını gösteriyor.

Lefkoşa Belediyesi, vergilere zam yapılmasını isterken, önce sınırın hemen ötesinde güneyde alınan vergilere karşılık, verilmekte olan hizmetlerin düzeyini ve kalitesini dikkate almalı.

Güneyde maaşların ve kişi başına gelirin kuzeyden daha fazla olmasına ve üstelik çağdaş düzeyde hizmet de verilmesine karşılık, oradaki vergiler kuzeydeki kadar yüksek değildir.

Hele boş bulunan konut ve işyerleri için bile,belediyelerin vatandaşlardan emlak vergisi yanında bir de temizlik, aydınlatma, sağlık, gibi vergi alması yanlış, haksızca ve dayanaksızdır. 

İletişim ve ulaşımdaki gelişmeler nedeniyle halkımız, artık KKTC ve güney dışındaki ülkelerde de belediyelerin ne yaptığını ve ne kadar vergi aldığını bilmektedir.

Lidra veya Lokmacı barikatından güneye geçtiğimiz zaman, gördüğümüz büyük fark, halktan alınan vergilerin yerinde kullanılmadığını açıkça ortaya koyuyor.

Halen Lefkoşa belediyesinin halktan aldığı inşaat, emlak,iş yeri bulundurma, meslek,tabela, temizlik,kanalizasyon ve benzeri vergiler, İstanbul belediyesinin aldığı vergilerin bile çok üzerindedir.Buna karşılık Lefkoşa Belediyesinin İstanbulda olduğu düzeyde hizmet verdiği söylenebilir mi?

Küreselleşme, teknolojik gelişmeler ve kentleşme, Belediyelerin önemini ve gücünü artırması yanında, yerel yönetim anlayışını da değişmiştir.

Belediye hizmetleri, sadece haftada bir kez çöplerin toplanması, araçları uygunsuz yerlere park edenlere de ceza kesilmesi,üreticilerden vergi alması hatta bizde şimdiye kadar ihmal edilen alt yapı hizmetleri ile sınırlı klasik anlayışın çok ilerisindedir.

Son yıllarda mağdur edilmesine rağmen Lefkoşalılar, Belediye ve hükümete karşı etkili bir tepki göstermemiştir.Maalesef Sivil Toplum örgütlerinin de Lefkoşa halkının haklarına sahip çıktığı söylenemez.Fakat bundan cesaretlenerek vergilerin artırılmasına kalkışılmamalı.

Çünkü vergilerin artırılması,artık bardağı taşıran son damla olabilecek ve vatandaşların sokağa dökülmesine sebep olabilecektir 

Hükümet artık doğru hareket etmek ve doğru karar vermek için, mutlaka halkın sokaklara dökülmesini beklemek alışkanlığından vazgeçmeli.

Bu nedenle,belediyenin vergileri artırırken, hükümetin de buna onay verirken dikkatli olması gerektiği görüşündeyim.