Kıbrıs Türk Halkının “Varoluş ve Özgürlük”  mücadelesinin Lideri Dr. Fazıl Küçük’ü  ölümünün  37’nci yıl dönümünde saygı ve özlemle anıyoruz..
14 Mart 1906 tarihinde Lefkoşa  kazasına bağlı Ortaköy’de dünyaya gelen  Liderimiz Dr. Fazıl Küçük;  İlkokulu  Haydarpaşa’da  bulunan  ve “Tarakçı Mektebi” olarak bilinen  okulda  tamamladı.  Ortaokulu (Rüştiye) tamamlamasının ardından   Lise düzeyinde olan İdadi’ye devam etti.. İdadi’ye devam ederken  tahsilini yarıda kesen ve İstanbul’a  giden   Dr. Fazıl Küçük   Lise tahsilini  İstanbul’da  Özel İstiklal Lisesi’nde 5 Ağustos 1926’da tamamladı..
İstanbul Dar-ül Fünun Tıp Fakültesinin  I. Sınıfını başarı ile tamamlayan   Dr. Fazıl Küçük;  12 Haziran  1929’da okul ile  ilişkisini keserek önce  Fransa ve daha sonra da  İsviçre’ye  giderek  Tıp öğrenimini  Lozan Üniversitesi’nde tamamladı. Lozan Kliniklerinde ihtisas gören ve  Dahiliye Mütehassısı olan  Dr. Fazıl Küçük;  Mayıs  1937’de Kıbrıs’a dönerek  Lefkoşa’da  serbest doktor olarak  çalışmaya başladı. 
Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün  siyasi hayata atılması, her ne kadar adaya döndüğü 1937 yılında  başlamış olsa da,  Rumların İngiliz Sömürge Yönetimine  karşı   gerçekleştirdikleri 1931 isyanı günlerine kadar uzanır.
Ömrünü , Kıbrıs Türk halkının milli mücadelesine adayan, halk adamı liderimiz  Dr. Fazıl Küçük, ilerleyen günlerde  mücadeleye girişini “Düşünüyordum ki, Benden Hizmet Bekleyen Bir Vatan, Bir Türklük Vardır ve Bu Da  Vazifelerin En Büyüğü, En Kutsisi Olduğunu Anlayarak İşe Koyuldum” diye özetlemişti..
Başlangıçta Kıbrıs Türk Halkının sorunlarını ‘Söz’ Gazetesinde  dile getiren Dr. Fazıl Küçük, Söz Gazetesinin 1941’de yayınını durdurması üzerine  14 Mart 1942’de kendi gazetesi olan Halkın Sesi Gazetesini yayınlamaya başladı ve editörü oldu..
İngiliz Sömürge  Yönetimine  karşı  savaş  açan  ve  1942  Halkın Sesi Gazetesinde, “Türk , Hakkını Elde Etmek ve Hürriyetine Kavuşmak İçin Engel Bilmez” diyen Dr. Fazıl Küçük ısrarla  her vesileyle   “Kıbrıs Türk’ü Hür ve Bağımsız Yaşayacaktır” diyordu..
21 Mart 1943’te Lefkoşa Belediye Meclis Üyesi seçilen ve 6 yıl bu görevde bulunan Dr. Fazıl Küçük, 18 Nisan 1943’te Kıbrıs Adası Türk Azınlığı  Kurumu KATAK’ın  kurucuları arasında yer almasının ardından 23 Nisan 1944’te Kıbrıs Türk Milli Halk Partisini  kurdu.  Ana hedeflerinden biri Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakını önlemek olan  Kıbrıs Milli Türk  Halk Partisi, 23 Ekim 1949’da ‘KATAK’  ile birleşerek “Kıbrıs  Milli Türk Birliği Partisini kuran Dr. Fazıl Küçük parti başkanlığına getirildi.
Osmanlı Devleti’nin Kıbrıs’ı İngiltere’ye devretmesinden sonra Kıbrıs Türk halkı ile Rum Halkının ilişkilerini belirleyen en önemli etken, Kıbrıs Rumlarının “Enosis” mücadelesi olmuştur. Rumlar daha 1931’de Enosis  için isyan bayrağını açmışlar, toplantı yaparak  yürüyüşe geçmişler, Vali Konağını yakmışlardı. İngilizler bu ayaklanmayı kuvvet kullanarak  bastırması yanında Ada’da sıkıyönetim ilan etmişti.
28 Şubat 1947’de ise Kıbrıs Türk Halkının tepkisini çekecek bir başka gelişme olmuştur. Yunan Parlamentosu, “Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakının, Yunan milleti ile hükümetinin ulusal isteğini teşkil ettiğine ve bunu İngiltere hükümetine  bildirmek için Yunan  hükümetinin   yetkili kılındığına” ilişkin bir kararı alkışlarla ve oy birliği ile onaylamıştır.  Kaynak: Güngör Toplu, Kıbrıs Türklerinin Bağımsızlık Mücadelesinde Bir Dönüm Noktası “28 Kasım 1948 Mitingi”, E-Posta: [email protected]
Kıbrıs Valisi Lord Winster’in  istifasının ardından  ada genelinde siyasi mitingler düzenleyen Rumlar, Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı yönünde mitingler düzenlemesinin ardından Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün Başkanlığını yaptığı   Kıbrıs Milli Türk Birliği Partisi Kıbrıs Türk halkına ait kurum, kuruluş ve kulüpleri toplantıya çağırmasının ardından  alınan kararla 28 Kasım 1948’de Ayasofya (Selimiye) Meydanında miting yapılması kararı alınmıştır.  
28 Kasım 1948 günü sabahın erken saatlerinde başlamıştı akın. Çok kısa süre içerisinde dolup  taşıyordu Selimiye Meydanı. Bir Bayram havası estirilmişti.. Yalnız caddeler ve sokaklar değil, tümüyle dükkanlar , evler Türk bayrakları , Atatürk’ün   büyük boy resimleriyle donatılmıştı.. Görülmemiş bir gün yaşıyordu  Lefkoşa. Kadınıyla, erkeğiyle çocuğuyla bir başkaydı Lefkoşa o gün. Bu Enosis’e karşı , Lefkoşa’da  düzenlenen  ilk şuurlu mitingdi ve gerçekten güzel bir gündü…
..Miting  saat 11.00’de başladı. İlk önce  KATAK Başkanı Avukat Fadıl Korkut mikrofon başına geldi.. Daha sonra  Kıbrıs Türk Halk Partisi Genel Sekreteri Dr. Fazıl Küçük, Cemaat İşleri Komisyonu azalarından  Faiz Kaymak, yine  azalardan Mehmet Dana, Rauf R. Denktaş, Suphi Kenan, Dr. Nazif Denizer, Hoca Salih Efendi ve  Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Genel Sekreteri Kemal Deniz söz alarak heyecanlı birer konuşma yaptılar.. Yapılan konuşmalarda İngiltere’nin adadan ayrılması durumunda   ise Kıbrıs’ın   Türkiye’ye iade edilmesi gerektiği vurgulanmıştır..  Kaynak: Güngör Toplu, Kıbrıs Türklerinin Bağımsızlık Mücadelesinde Bir Dönüm Noktası “28 Kasım 1948 Mitingi”, E-Posta: [email protected]
28 Kasım 1948 tarihinde Lefkoşa’da 15 000 Türkün katıldığı Ayasofya (Selimiye)  mitingi  ile Kıbrıs Türk halkı sesini İngiltere’ye , tüm dünyaya ve özellikle Anavatanımız Türkiye’ye coşkulu bir şekilde duyurmanın mutluluğunu yaşarken bu mitingle beraber  Türkiye basını ve Kamuoyu  Kıbrıs Türk halkına ve Kıbrıs sorununa daha çok ilgi göstermeye başlayacaktı..
28 Kasım 1950’de Ayasofya (Selimiye) Meydanında yer alan Mitingte  yapmış olduğu konuşma ile  parlayan Rauf R. Denktaş söz konusu miting gününü hatıralarında şöyle anlatmaktadır:
“28 Kasım 1948’de Selimiye Camiinin önündeki meydanda tertiplenen büyük anti-Enosis  mitinginde ilk kez halka hitap etmiştim. İrticalen konuşmuştum. Heyecan yüklüydüm ve bu heyecanı halka iletebildiğimi hissediyordum. Yoğun alkışlar arasında kürsüden indim… Mitinge beklenenin çok üstünde bir halk kitlesi katılmıştı. O gün Dr. Fazıl Küçük’ün keyfine diyecek yoktu. Büyük bir imtihan verilmişti ve Türk Halkı bu imtihandan alnının akı ile çıkmıştı. Enosis’e hayır sesi ilk kez bu kadar güçlü bir ses olarak yükseliyordu”.  Kaynak: Rauf R. Denktaş, Kıbrıs: Elli Yılın Hikayesi, s. 120, Akdeniz Haber Ajansı Yayınları, I. Baskı, Mart 2008
II. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte Rum-Yunan ikilisi  tarihin derinliklerinden gelen Megali İdea hayalleri çerçevesinde  Kıbrıs’ta Enosis’i gerçekleştirmek için  harekete geçeceklerdi.. Bu çerçevede Rum  Ortodoks Kilisesi, Komünist AKEL Partisi desteğinde  15 Ocak 1950’de ada genelinde tüm Kiliselerde 2 hafta süreyle gerçekleştirilen  Enosis Plebisiti sonuçlarına göre Rumların %96’sı Enosis’e ‘evet’ demişlerdi..
Bu Plebisitin ardından Makarios II’nin 28 Haziran 1950’de ölümü üzerine ; 18 Ekim 1950’de  Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskopos’u olarak seçilen Makarios III : “..İsa’nın huzurunda yemin ediyorum ki, tek hedefim, Kıbrıs’ın Yunanistan’a  ilhakıdır ve bu hedefe ulaşmak için  yaşamım boyunca mücadele edeceğim” demişti.
Atatürk İlke ve Devrimlerine  yürekten bağlı olan  Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve dava arkadaşı Rauf R. Denktaş için  dava; Enosis’i önleme davasıydı, Türk Kıbrıs’ı  ezdirmeme davasıydı.  Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün  Kıbrıs tutkusu, Rum Ortodoks Kilisesinin  çanlarında haykırılan  “Enosis” çığlıklarına  ‘sus’ demekti..
15 Ocak 1950 Enosis Plebisitinin ardından  1950’li yıllarda  Kıbrıs’ın Yunanistan’a  ilhakını öngören Megali İdea’nın  yarattığı sıkıntılı süreçte Liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Kıbrıs Türk halkının  lideri olarak öne  çıkan  ve Kıbrıs  Türk Halkının yok edilmesi için  yapılan  tüm planlara  karşı köy, köy; kasaba , kasaba  gezerek  insanları bilinçlendirme adına   büyük fedakarlıklarla  çalışarak  Kıbrıs Türk halkının   direniş kaynağı olmuştur..
Liderimiz Dr. Fazıl Küçük , Kıbrıs Türk Halkının  varoluş ve özgürlük mücadelesi verdiği zor yıllarda  kutsal bir görev üstlenerek  Kıbrıs Türk halkına  milli mücadelesinde öncülük  etmiş, Kıbrıs Türk halkının  mücadele  tarihiyle özdeşleşmiş ve bütünleşmiştir..
Kıbrıs Türk Halkının varoluş ve özgürlük  mücadelesinde  Ulu Önder  Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün  mazlum milletlere ışık tutan  eşsiz mücadelesini  örnek alan  Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ü ve dava arkadaşlarını  bir kez daha  minnet ve şükranla  anıyoruz.. DEVAM EDECEK