19 Şubat 1959 Zürih ve Londra Anlaşmaları çerçevesinde imzalanan 16 Ağustos 1960 Lefkoşa Anlaşmalarıyla Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edilirken Rum-Yunan ikilisi bu anlaşmaları Enosis’e bir sıçrama tahtası olarak görüyordu.
Nitekim, 1960 Anayasasında Kıbrıs Türk halkına hayat hakkı veren 13 maddenin değiştirilmesi isteklerinin kabul edilmemesinin ardından 21 Aralık 1963’te gerçekleşen Kanlı Noel saldırılarıyla Akritas Planı devreye konuluyordu.. ..
Hem ekonomik hem de şiddeti içeren bu planın esas amacı; Enosis’e giden yolu açmaktı!.. Nitekim 21 Nisan 1966 tarihli Patris gazetesinde yayınlanan Akritas planına göre Kıbrıs Türk halkı ani bir saldırı ile yok edilecek ve Kıbrıs Yunanistan’a bağlanacaktı… İlk hedefleri Lefkoşa’yı 8 saat içinde teslim almak ve de 24 saat içinde Kıbrıs Türk halkını etkisiz hale getirerek Enosis’e giden yolu açmaktı.. Ancak bunu başaramayacaklardı..
Yunan Alayının da desteğiyle 22 Aralık’ta K. Kaymaklı’ya başlayan saldırılar sonucu 25 Aralık’ta K. Kaymaklı düşer ve de 5500 Türk göçmen durumuna gelirken o günde Türk Savaş Uçaklarının yaptığı ihtar uçuşu sonrası “Ateş-kes” sağlanmıştı..
Ancak yapılan ‘ateş-kes’ anlaşmasına uymayacak olan Rumlar saldırılarını bu kez tüm adaya yayarken Makarios, Kanlı Noel saldırılarını dünyaya “Kıbrıs’ta Türk toplumu isyan etmiştir” şeklinde duyuruyordu..
Her dönemde olduğu gibi bu dönemde de Limasol Türk halkı Rum saldırılarından nasibini alacaktı!.. 10 Şubat 1964’te başlayan ve 3 gün 3 gece devam eden saldırılarda zırhlandırılmış dozerler öncülüğünde yüzlerce Rum Limasol’un Türk bölgesine taarruz etmişlerdi. O günde; Mustafa Ali Zihni, Kemal Selim, Ayhan Hüseyin , Faik Cahit Karamanca, ve Münir Şago şehit düşmüşlerdi. Yine ayni günlerde Ali Fevzi ve Halil Hasan isimli iki sivil soydaşımız da şehit olmuşlardı..
Limasol Türk halkı; kendinden sayıca, silah ve mühimmat bakımından kat kat üstün Rum kuvvetlerine karşı direniş göstererek Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde hafızalardan silinmeyecek kahramanlık örneği sergilemiştir.. Aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz…
21 Aralık 1963-20 Temmuz 1974 tarihleri arasında 11 yıl boyunca silahlı saldırılara ve katliamlara uğrayan Kıbrıs Türk halkı TMT etrafında bütünleşerek anavatanı Türkiye’ye güvenerek verdiği mücadelenin sonunda 20 Temmuz 1974’ün mutluluğuna erişti..
1974 Mutlu Barış Harekatı , Kıbrıs Türk halkının aydınlık geleceği için çözüme doğru atılan bir adım olmuştur.Barış Harekatıyla Kıbrıs’a Barış ve Huzur gelmiş ve Kıbrıs’ta çözüm gerçekleşmiştir. Ölüme meydan okuyan Mehmetçik ve Mücahit olmasaydı, Kıbrıs’ta bugünkü özgürlük ortamını yaşayamazdık. 15 Kasım 1983’de ilan edilen devletimiz KKTC, bağımsızlığımızın, egemenliğimizin ve özgürlüğümüzün teminatıdır. Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı KKTC’nin teminatıdır…
Kıbrıs Türk halkını kendi vatanında Batı Trakya’daki kardeşlerimiz gibi ‘azınlık’ durumuna düşürmek ve Girit misali yok etmek isteyen Rum-Yunan ikilisi “Kıbrıs bir AB üyesi ülkedir, AB’nin garantörlüğü yeterlidir” diyor.
Ama tarih sayfaları öyle demiyor!.. Tarih sayfalarında acı gerçekler vardır... 1897’de Osmanlı Devleti ikna edildi ve İngiltere, Rusya, İtalya ve Almanya’nın garantörlüğünü üstlendiği Girit’ten çıktı ve de 10-11 yıl sonra Girit’teki Rumların isyanı üzerine garantör devletlerin sorumsuzca adadan çıkıp gitmesi sonrası Girit’in Yunanistan’a ilhakı gerçekleşir ve Girit Türkleri katliamdan geçirildi. Bu nasıl unutulabilir ki!..
Bu gerçekler ortada iken, Kıbrıs’ta yaşananlar varken; siyasi bir çözüm adına bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’den ve de anavatanımız Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmemiz söz konusu olamaz ve de olmayacaktır.. Kim ne derse desin Kıbrıs’ta çözüm gerçekleşmiştir…
Kıbrıs Türk Halkının toplumsal egemenliği, siyasal eşitliği, self-determinasyon hakkı , anavatanımızın etkin ve fiili garantisi ve de Kıbrıs’ta var olan bağımsız ve egemen iki ayrı devletin yan yana varlığı kabul edilmelidir...
“Atatürk, Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesinde, en karanlık günlerinde Kıbrıs Türk halkına önder olmuştur..Bugün sahip olduğumuz kazanımların; geçmişte çekilen acıların, yapılan fedakarlıkların kaybedilen yaşamların sayesinde gerçekleştiğini hiç ama hiç unutmayalım...
Şehitlerimize; özgürlüğümüz için, bağımsızlığımız için bize emanet ettikleri vatan toprakları için, Ay yıldızlı bayraklarımız için ve evlatlarımıza verdikleri gelecek için çok ama çok şey borçluyuz... Kıbrıs asla Girit olmayacaktır.. KKTC Sen Çok Yaşa…