“Federasyona Hayır”. KKTC Devleti ve Hükümeti böyle bir resmi açıklama yaptığı anda her şey değişecek. Kimse KKTC’yi suçlamayacak. KKTC, tekrar “federasyon müzakerelerine” başlamama kararı aldığı gün her şey değişecek. Yeni bir dönem başlayacak ve bu dönemin adı da tanınma süreci olacak. KKTC’nin tanınma sürecine girmesine en büyük engel yeniden başlayabilecek “federasyon çözümü müzakereleri”dir.  İki ayrı devlet çözümünün çok ağır bastığı şu günlerde, Rumların girişimleri ve BM’nin tarafların “federasyon” görüşmelerini tekrar başlatmak için “görüşme” yapmaları önerisi sonucu malum senaryo ile karşı karşıya kalma tehlikesi ortaya çıkmaktadır. Demek oluyor ki, birinci senaryo “federasyon” görüşmelerinin tekrar başlamasını reddederek tanınma sürecine girmek, ikinci senaryo ise “federasyon çözümü müzakerelerinin” tekrar başlaması, 35 yıllık bağımsız, egemen KKTC devletinin ortadan kalkması ve Rumların çok istediği “federal çözümün” gerçekleşmesi ile Rumların tüm adayı egemenlikleri altına alma hayalleri sürecine girmek...

Hiç kuşkusuz, birinci sanryo en uygun ve mantıklı olandır. Ancak bu senaryoda ilk adım “federasyon çözümünün” Kıbrıs adası için uygun bir çözüm olamadığını BM ve yabancı ülkelere anlatmak olmalıdır. Bunu yapmak o kadar da zor değildir. Düşünün, BM bile Crans- Montana’dan sonra “federasyon müzakerelerinin” sonlandığını açıklamıştı. Şimdi hem BM’ye, hem de KKTC açısından Kıbrıs politikalarının önemli olduğunu düşündüğümüz ülkelere bu konuyu tekrar anlatmamız kaçınılmazdır. İşte bu durumda KKTC Dışişleri Bakanlığına büyük görev düşmektedir. Birinci senaryonun Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte masaya yatırılıp sonuçlandırılması hayati önem taşımaktadır.

Gelelim ikinci senaryoya : İkinci senaryoda Rumların değişmez politikası tüm çıplaklığıyla ortadadır. Yani Rumların amacı, “federasyon çözümü” ile KKTC’nin ortadan kalkmasını gerçekleştirmek ve tüm adayı Rum Kıbrıs Cumhuriyeti egemenliği altına almaktır. Bu senaryoyu ortadan kaldırmak KKTC’nin Türkiye ile uygulayacağı politikaya bağlıdır. KKTC Devleti ve Hükümeti BM’nin “federasyon müzakerelerini” başlatma önerisine uymak mecburiyetinde değildir. İlk önce bu mesajı net bir biçimde BM’ye iletmek gerekecektir. Bu mesaj, diplomatik bir dille ve haklılığımızı ortaya koyacak biçimde BM’ye iletilmelidir.

Bundan sonra yeni bir dönem başlamıştır. Geri adım atıp “federasyon müzakerelerine” dönüşe “evet” demek, “oyunun” Rumların istediği biçimde devam etmesini sağlayacaktır. KKTC bundan sonraki süreçte egemenlik haklarını kullanarak tanınma istemelidir. KKTC Uluslararası Hukuk çerçevesi içinde tanınma hakkına sahiptir. Kısacası: Top bizde...