Her Haspolat arıtma tesisinden konu açılsa, hırsımdan tırnaklarımı kemiriyorum!
Hele Haspolatla ilgili çevre teknik komitesinin, başta Meriç köyü olmak üzere Haspolat...
Her Haspolat arıtma tesisinden konu açılsa, hırsımdan tırnaklarımı kemiriyorum! Hele Haspolatla ilgili çevre teknik komitesinin, başta Meriç köyü olmak üzere Haspolat sonrası köy arazilerine vermiş olduğu tahribatı görmezden gelerek ortaya koyduğu kayıtsızlığa hasta oluyorum! Bir süre önce sevgili Serhat İncirli Kıbrıs TV aracılığıyla, bu konuyu, Haspolattan Meseryaya açık kanallarda başıboş akıtılan boklu ve ilaçlı sıvının topraklarda yaptığı zararı gündeme getirdi! Lişina olayını onlarca kez köşe yazılarıma konu yaptım. Hiçbir ilgili tınmadı, utanmadı! Diğer köyleri bilmem ama Haspolat arıtma tesisinden toprak kanallarla Meserya ovalarına verilen su nedeniyle bu gün sadece Meriç köyünde 3000 dönüm civarında arazi Lişina olduğundan tarıma elverişsiz hale gelmiştir! Sevgili Ülker Fahri iki toplum arasına ayrılık tohumları ektiğimden beni Facebook arkadaşlığından atacak ama olsun, canı sağ olsun! Meserya köylüleri olarak, gerek Lefkoşa Rum, gerekse Lefkoşa Türk tarafında klozete oturup hacetini gördükten sonra sifonun her çekilişinde Haspolatta bulunan ve adında sözde arıtma eki bulunan tesise düşen boklu sıvı sayesinde, Meseryada atadan kalan topraklar çoraklaşıyor, çoraklaşıyor her geçen gün daha da kullanılamaz hale geliyor! Yaşananlara kayıtsız davranışlar içinde davranan, böyle bir sorun yokmuş tavrını takınan başta Lefkoşa Türk Belediyesi başkanı olmak üzere tüm ilgililer hiç sıkılmadan, Haspolat arıtma tesisini “Rumlarla ortaklığın başarıldığı ender alan” olarak göstermesi yok mu! Aymazlığın böylesine “pes” diyorum! Geçtiğimiz Cuma günü Tarım Dairesinden uzmanlar Meriç köyüne gelerek değişik yerlerden analiz için toprak aldı. Ancak analize hiç gerek duymadan gördükleri feci manzara karşısında Ziraat Mühendisleri donup kaldılar! Sanırım haftaya raporlar köylülerin ellerine geçecek. Rapor aşamasından sonra Haspolat arıtma tesisinden zarar gören tüm civar köylüler uğratılmış zararın tazmini için hukuksal girişim başlatacaklarını buradan şimdiden duyurmak isterim! Sadece Lefkoşa Türk Belediyesini değil, sıçıcı kitlenin büyük oranına sahip Lefkoşa Rum Belediyesi de bu girişimden kısmetlerini alacak! Dava onlar içinde açılacak! Görüştüğüm toprak sahiplerinden aldığım bilgiye göre gerekirse mesele İnsan Hakları Mahkemelerine kadar taşınacak. Belediye Başkanları ve ilgili taraflar istedikleri kadar hamasi söylemlerde bulunsunlar, dostluk, kardeşlik bağlarının kuvvetleneceği hikayeleri anlatsınlar, Meserya köylüleri yıllardan beridir gösterilen kayıtsızlığa, binlerce dönümü bulan toprak kaybına öfkeli!