Türkiye Cumhuriyetinin  kurucusu , ilkeleri ve düşünceleriyle  dünya  tarihine yön veren  ve  tüm dünyanın  haklı takdirini  kazanmış olan büyük lider  Mustafa Kemal Atatürkü ölümünün 77. Yılında saygıyla anıyoruz.

30 Ekim 1918de Mondoros Mütarekesinin imzalanmasından birgün sonra  Adanaya gelerek Yıldırım Orduları Komutanlığını devralan  Mustafa Kemal Paşa “Savaş müttefikler için bitmiş olabilir; ama  bizi ilgilendiren   savaş , istikbalimizin  savaşı  ancak şimdi başlıyor,” sözleri ile  Milli Mücadelenin başlangıcına  işaret ediyordu.

Milli Mücadelenin parolası, “Ya İstiklal Ya Ölüm”, hedefi “Tam bağımsızlık”, güvencesi  “Halkın bağımsızlık aşkı ile dolu kararlılığı”  idi.

Türk halkında doğuştan var olan  bu nitelikleri özümseyerek  benliğinde  yücelten “Milli hudutlarımız dahilinde  hür ve müstakil yaşamak istiyoruz” diye dünyaya haykıran büyük önder devlet adamı ve komutan  Mustafa Kemal Paşa idi..

Mustafa Kemal Paşa , Adanadan sonra  İstanbula  girişinde  boğazdaki  işgalci  gemilerine bakarak  “Geldikleri gibi giderler” diyerek milli mücadele azmini  ve kararlılığını  Samsuna çıkmadan önce  yürekten ifade etmiştir.

Anadolunun  bütün yönlerden düşman saldırısı ile  karşı karşıya  kaldığı günlerde  19 Mayıs 1919 günü  Samsuna çıkan   Mustafa Kemal Paşa  planlı bir şekilde  iç ve dış engelleri  aşıp halkla  bütünleşerek , Samsundan Havzaya, Amasya, Erzurum ve Sivas kongrelerini tamamlayıp , Kayseri Hacıbektaş üzerinden 27 Aralık  1919da Ankaraya ulaşmış ve bütün yörelerden halkın temsilcileri ile TBMMni açarak  , milli mücadeleyi , bütün  cephelerde  başarılı bir şekilde zafere götürmüş ve Büyük  Taarruzla noktalanmıştır.

Mustafa  Kemal Paşa ; İzmirde  Halide Edipin  “Savaş bitti, şimdi rahatladık” anlamına gelen sözlerine karşılık “Halide Onbaşı, savaş bitmedi asıl savaş şimdi  başlıyor” diye  karşılık vermesi, Kurtuluş Savaşının  zaferle sonuçlanmasından  sonra yeni  Türk Devletini  kurmak için  kurum ve kuruluşlarda yapılacak  birçok devrimler  yanında , en zoru olan Türk toplumunu tümüyle  çağdaş ve uygar  bir duruma  getirilmesi hedefini düşündüğünü  ima  etmiştir.

Milli Mücadelenin önderi Mustafa Kemal Paşa , Büyük Taarruz emrinde  “Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir! İleri” demiş ve 9 Eylülde İzmire ulaşarak  Milli Mücadeleyi zaferle  sonuçlandırmış  , Mudanya  Mütarekesi ile  Doğu Trakyayı teslim alırken,  Lozan Anlaşması ile Milli  Mücadelenin  tüm kazanımları güvence altına alınmıştır.

Mustafa Kemal , öğrencilik yıllarından beri kurgulayarak düşünce geliştirdiği ve Kurtuluş Savaşı boyunca  bir “Milli Sır” gibi gönlünde, kafasında ve dilinde  sakladığı Cumhuriyeti  en uygun bir zaman olarak gördüğü 29 Ekim 1923de TBMM kararı ile  ilan etmiştir.

“Akıl ve bilim benim manevi rehberimdir. Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir”diyen Başkomutan   Mustafa Kemalin   komutasında  ve önderliğinde  yapılan  ve her safhası eşsiz bir büyük  destan olan  “Milli Mücadele” , tarihin  altın  sayfalarında  ve halkımızın  gönlünde  unutulmaz  kutsal yerini almıştır.

Cumhuriyetin ilanı ve devrimler kısa sürede  Türkiyemizi  karanlıktan aydınlığa çıkarmış ve Mustafa Kemal gençliğe eserlerini emanet ederek :

Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet  muhafaza ve müdafaa etmektir. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” demiş ve bu gerçek , “hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet/hakkıdır , Hakka tapan milletimin İstiklal” dizeleriyle  İstiklal Marşımızda veciz bir şekilde yerini bulmuştur.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürkü sevgi , saygı ve özlemle anıyoruz.

 

Kaynak: Yahya Aksoy, Milli Mücadele , Bütün Dünya, sayfa 15-18 Başkent Üniversitesi Kültür Yayını 1Ekim 2015