Baharın başlangıcı olarak kabul edilen 21 Martta gece ve gündüz eşittir. Bu eşitlik insanların din, dil, ırk ayırımı yapılmadan herkesin eşit olduğu anlamına gelmektedir. 21 Marttan itibaren gündüzler uzayarak geceler kısalır....
Baharın başlangıcı olarak kabul edilen 21 Martta gece ve gündüz eşittir. Bu eşitlik insanların din, dil, ırk ayırımı yapılmadan herkesin eşit olduğu anlamına gelmektedir. 21 Marttan itibaren gündüzler uzayarak geceler kısalır. Bu coğrafik olayla, karanlıklar azalır aydınlık günler insanlığın hizmetine sunulur. Nevruz; Farsça ve Kürtçe bir kelimedir ve yenigün (yeni/new gün/roz) anlamına geliyor. Gün Işığı anlamına geldiğini söyleyen makaleler de okudum bu süreçte. Nevruz bayramı, geniş bir coğrafyada kutlanan önemli bayramlardan birisidir. Her halk, her toplum Nevruzu kendi geleneğine göre kutlamaktadır. Ortaasyadan Balkanlara kadar kutlanan bu bayram günümüzde daha çok İranlılar ve Kürtler tarafından büyük bir coşkuyla kutlanmaktadır. Nevruz, (Kürtçesiyle Newroz) Kürtler için tarihlerinde Demirci Kawa efsanesinde Demirci Kawa’nın kral zalim Dehhak’ı öldürmesi ve halkın özgürleşmesi anlamına geliyor. İranlılarda Nevruz büyük anlama sahiptir. İranlılar her yıl Nevruzu büyük şenliklerle yeni yılları olarak kutlamaktadırlar. Ortaasyada, Balkanlarda, Ortadaoğu da her halk Nevruzu bolluk ve bereket dileğiyle kendi adetince kutlayıp şenlik yapmaktadır. Alevilerde ise Dünya kuruluşunu bugün tamamlar. Dünyanın çeşitli yerlerinde, çeşitli mesajlarla kutlanır nevruz. Nevruz kutlamaları Kürtler, Farslar, Zazalar, Azeriler, Anadolu Türkleri, Afganlar, Arnavutlar, Gürcüler, Türkmenler, Tacikler, Özbekler, Kırgızlar ve Kazaklar tarafından kutlanan geleneksel doğanın uyanışı ve bahar bayramıdır. Nevruz baharın ilk günüdür ve bu gün bahar ekinoksu (gündüz ve gecenin eşitlendiği) günüdür. Her ne kadar son dönemlerde bir ötekileştirme sebebi olarak gösterilsede, bugün rengarenk kıyafetlerle, oyunlarla omuz omuza bir bayram coşkusundadır Nevruz. Kürt Mitolojisi: DEMİRCİ KAWA EFSANESİ Kürtlerde nevruzun Demirci Kawa Efsanesi’ne dayandığına inanılır. Kürt mitolojisindeki Kawa efsanesine göre, günümüzden 2500 yıl öncesinde Zuhak (Bazı kaynaklara göre Dehak) adında Asurlu çok ama çok zalim bir kralın altında yaşayan Kawa adında bir demirci vardı. Bu kral tam bir canavardı ve efsaneye göre her iki omuzunda da birer yılan bulunuyordu. Her gün bu iki yılanı beslemek için Kürtlerden iki genci sarayına kurban olarak getirtip aşçılarına bu iki çocuğu öldürtüp beyinlerini yılanlarına yemek olarak verdiriyordu. Aynı zamanda bu canavar kral ilkbaharın gelmesini de engelliyordu. En sonunda bu zulümden bıkan ve bir şeyler yapmak isteyen Armayel ve Garmayel adlı iki kişi kralın sarayına mutfağa aşçı olarak girmeyi başarırlar ve Kralın yılanlarını beslemek için beyinleri alınarak öldürülen çocuklardan sadece birini öldürüp diğerinin gizlice saraydan kaçmasına yardımcı olurlar. Böylece ellerindeki bir insan beyni ile kestikleri bir koyunun beynini karıştırarak yılanlara vererek her gün bir çocuğun kurtulmasını sağlamış olurlar. İşte bu kaçan kişilerin Kürtlerin ataları olduğuna inanılır ve bu kaçan çocuklar Kawa adlı demirci tarafından gizlice eğitilerek bir ordu haline getirilirler. Böylece Kawa’nın liderliğindeki bu ordu bir 20 Mart günü zalim kralın sarayına yürüyüşe geçer ve Kawa kralı çekiç darbeleri ile öldürmeyi başarır. Kawa etraftaki tüm tepelerde ateşler yakar ve yanındakilerle birlikte bu zaferi kutlarlar. Böylece Kürt halkı zalim kraldan kurtulmuş olur ve ertesi gün ilkbahar gelmiş olur. Türk Dünyasında Nevruz: Nevruz Türklerin (Göktürklerin) Ergenekon’dan demirden dağı eritip çıkmalarını, baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eder. Doğu Türkistan’dan Balkanlara kadar tüm Türk kavimleri ve toplulukları tarafından, MÖ 8. yüzyıldan günümüze kadar her yıl 21 Mart’ta kutlanır. Selçuklu ve Osmanlı’da millî bayram olarak kutlanan Nevruz, Nevruziye adlı şiirlere ve şenliklerle ziyafet verilerek kutlanırdı. Özel olarak hazırlanan Nevruziye adlı macun Osmanlı döneminden kalan bir kültür olarak bu gün hâlâ Manisa’da 21 Mart’ta Mesir macunu şenlikleri yapılmaktadır. Alevi ve Bektaşiler arasında da kimi yörelerde eski takvime atfen Mart Dokuzu adı verilerek kutlanan Nevruz’da özel ayinler yapılırdı, yine Zerdüştler ve Yezidiler’de 21 Mart’ı bayram olarak kabul etmişlerdir. Yeşil sarı kırmızı renklerle ilgili olarak da 1935te Altaylarda VII –XI asırlarda yaşamış Türk Beylerinin mezarlarında yapılan kazılarda yeşil, sarı kırmızı, renkli ipekli elbise giydirilmiş cesetlerin bulunması bu üç rengin Göktürklerde milli olduğu kadar dini değere de haiz olduğunu göstermektedir. (Belleten sayı 43,1947)1110-1189 yıllarında yaşayan İranlı büyük ali Abdulcelil El Kazvinin ifadesine göre Büyük Selçuklu İmparatorluğunun bayrağı, yeşil, sarı ve kırmızı renkteydi. Bugün Nevruz, Birleşmiş Milletlerin Dünya Manevi Kültür Mirası listesinde.... Son günlerde ve özellikle Pazar günü İskelede yapılan Nevruz Kutlamalarına katılan Cumhurbaşkanı ve Başbakan için ülkemizde de çeşitli yorumlar yapılmış, bu kimseler dar bakış açıları ile ayıplanmıştı. Kardeşliğin ve barışın yanında durarak, savaş ve ötekileştirmeye karşı mücadele vermek ayıplanır hale gelmiş ise birlikte yaşamaktan söz etmek, toplumsal birliktelikten bahsetmek hayal dünyasında yaşamakla eşdeğer olur kanısındayım. Barıştan korkan kendinden korkar.