Kıbrıs müzakereleri, sankide, bir anlaşma ile sonuçlandı.

Ve, varılan anlaşma, iki halkın  önüne kondu. Referandum sonucu, Rumların NAI- EVET i, Türklerin de HAYIRı ile neticelendi.

Bir anket yapılmış ve iki halkın düşünceleri, izleyecekleri politika ortaya çıkmış.

Beyrutta , 1968 de BM  gözetiminde ,başlatılan müzakerelerde, günümüze kadar , hiçbir olumlu sonuç alınamamasına rağmen, başta BM yetkilileri, Kıbrıs Özel Temsilcileri, arabulucuları , “yapıcı, olumlu , ümit verici çalışmalar  olduğunu, bu kez büyük fırsat var, sorunu iki toplum çözecek, biz yardımlarımızı ve desteğimizi sürdüreceğiz...” demeçleri ile  iki halkı avuttu ve hala  uyutuyor, avutuyor, aldatıyor.

Yanılmıyorsam, 30 u  aşkın, BM görevlisi, temsilcisi, arabulucusu, UNFICYP  komutanı geldi geçti..

Şimdi de, Eide, sahnede.

Aceleye gerek olmadığını, önemli olanın iyi niyetle çalışmak ve uzlaşmaya varmak olduğunu söylüyor.

Kırkbeş yıldır sürdürülen, kesilen, yeniden başlatılan Kıbrıs müzakerelerinde , Allahaşkına siz söyleyiniz, bu güne kadar, bir arpa boyu ilerleme kaydedildi mi ?

Her yapılan öneriye, formüle, plana,  Kıbrıs Rum tarafı OXI-Hayır, demedi mi ?

Şimdi, bu kez evet diyecekmiş. Nerden çıktı bu kanaat , anlamış değilim.

Aşırı sağcı, milliyetci Rum liderler geldi geçti, müzakereci oldu. Ümitler hiç yeşermedi. Fakat, Dimitri Hristofyas, “barışcı, solcu, ılımlı” dedikleri ile, Türk tarafından solcu Talat da müzakereci olarak masaya oturduklarında, ümit zirveye tırmandı. “İki yoldaş, ılımlı lider, barışcı müzakereci sorunları çözecek”  hikayeleri pompalandı.

Yine  olmadı, düşkırıklığı yaşandı.

Bu süreçte de ,sonuç alınmayacağına, çekinmeden parmak basarım.

AKEL, solcu, barışcı dedikleri Rum siyasi partisi, yıllar önce Rum liderlerin, Ulusal konseylerin aldığı “enosis için sonuna kadar mücadele” kararından imzasını geri çekti mi ? Hayır.

Andros Kipriyanu, şu anda, AKEL genel sekreteri, lideri.

Onunla bir mülakatımda sormuştum. Papi-Baba diye tanınan Ezekiya Ppyuannunun atmış olduğu o meluın karardaki imzasını çekmesi mümkün mü ?

Doğru dürüst, net bir yanıt vermemekle beraber, enosisin artık mümkün olmayacağını ima etmişti.

Andros Kipriyanu, ılımlı ve barışcı bir siyaset adamı olarak, tutumu nedeniyle, Rumların aşırıcı EOKA cıları, ELAMcıları tarafından sertce eleştirilmişti, eleştiriliyor. Buna karşın, davet edilirse Türk yetkilileri ile Türkiyede görüşmeye hazır olduğunu belirtti.

Gitti ve görüştü varsayalım. Adaya geri döndüğünde Kıbrıs Rum tarafının katı pozisyonundan ayrılmasını sağlayabilir mi?

Mümkün değil. Çünkü, kendisi de , garntilere, Türk askerinin adadaki varlığına karşıdır. Doğrudur, bütün askeri güçlerin Kıbrıstan çekilmesinden yanadır, ancak, onun arzu ettiği asla gerçekleşemez, hele  hele, şimdi Orta Doğuda yaşanan siyasi, askeri gerginlik, çatışmalar sürerken. Baksanıza , İngilizler Ağrotur ve Dikelye üslerinin Fransızlara da açılmasından, bu iki üsden, bombardımanlara katılması için yararlanmasını öneriyor.

Bütün bu ciddi gelişmeler yaşanırken, Kıbrısta  erken çözüm ve referanduma gidiş, hayaldir.

En önemlisi, Rum halkının NAI-EVET demesi, daha  çözüm-anlaşma nedir bilinmeden, mümkün mü?

Önlerine konan her formüle, plana, öneriye OXI-Hayır diyenler,  şimdi, ne oldu da , birdenbire NAI-Evet, diyecekler?

Bütün istekleri, şartları, talepleri, yerine mi getiriliyor ?

Var mı , Kıbrısta ve Türkiyede  Rum-Yunan ikilisinin, isteklerine, taleplerine , çözüm formüllerine EVET diyebilecek tek bir politikacı ?

Siz Eideye bakınız. Aceleye gerek yok. Müzakereler 50 yıl daha varsın sürsün. Kimin umurunda ?

Çok büyük çıkarlar peşinde koşan süper güçlerin, arada bir Kıbrıstan söz etmeleri, buralara uğramaları da hayıra alamet değildir. Alman , Fransız, İtalyan, Rus, Mısırlı, İsrailli gelsin gitsin, John Jerry de gelsin gitsin......

Kıbrıs kangrenine neşter vurmak diye bir düşünce yoktur.

Varsın müzakereler devam etsin.... Aceleye gerek YOK.

 

Değil mi ya !! Bir cenerasyon daha göçmüş, kime ne !!