Her gün, her sabah, televizyon ekranlarından, radyolarımızdan konuşanları, konuşulanları dinliyorum. Gazete özetlerini okuyanlara kulak veriyor ve
Her gün, her sabah, televizyon ekranlarından, radyolarımızdan konuşanları, konuşulanları dinliyorum. Gazete özetlerini okuyanlara kulak veriyor ve soruyorum:
Benim gibi, acaba, yöneticilerimiz de , halkımızın haykırışlarını, şikayetlerini, eleştirilerini, önerilerini dinliyor mu, dikkate alıyor mu ?
Öyle anlaşılıyor ki, ne dinliyorlar , ne kulak veriyorlar, ne de dikkate alıyorlar?
Sonuç olarak da, halkın isteklerine, beklentilerine göre , olumlu ve yararlı, yani halk yararına icraat yapmıyorlar.
O zaman da sormak gerek.
Bunca bakan, milletvekili, yönetici ne işe yarıyor ?
KKYCnin halkını ,refaha ve güvene kavuşturmak için, ne yapıyorlar ?
Bana kalırsa, görüş ve araştırmalarıma göre, mevcut yöneticilerimiz, sürdürdükleri politikalar ile KKTC yi sonsuza dek, değil yaşatmak, batıracaklar.
Kıbrıs adasındaki Türk Kıbrıslı nüfusu 80-100 bindi.
Şimdi, adanın kuzeyindeki nüfusumuzu da tam olarak bilen de yok.
300-400-500 bin iddiaları var....
Türkiyede, herhangi bir il kadar, alanı, nüfusu olmayan KKTC de
On bakan, bir Başbakan, elli milletvekili ve bir de Cumhurbaşkanına gerek var mıdır ?
Mersin ilini bir vali, belediye başkanları ve muhtarlar idare eder, halkı yönetirken, Kuzey Kıbrısta bunca bakana, milletvekiline, müdüre, müsteşara, danışmana, uzmanlara vs. ihtiyaç var mıdır?
Yoktur kanaatına vardım.
Zaten, AB, BM, ABAD ve dünya devletleri KKTC,Türkiyenin bir alt yönetimidir diyor. Kuzey Kıbrıs Türkiyenin yönetimi altındadır inancındalar ve bunu açık seçik söylüyorlar.
O halde, Allahın da bildiği bu gerçeği, kullarından niye gizlemeye kalkışıyoruz?
Gelsin Ankaradan bir vali, Büyükelçi değil, VALİ, ve KKTC yi halkı ile birlikte yönetsin.
Dünya da, ne derse desin.
Bilinmiyor mu, KKTCnin bütçesi, savunması, harcamaları, altyapıları TC tarafından karşılanıyor ?
İşte, dünyanın gözleri önünde, en büyük proje.
Yakında, Türkiyeden su gelecek, getirilecek. Bu projeyi uygulayan, yatırımı yapan, paralarını, masrafı karşılayan kimdir ? Türkiyemizdir.
Sormazlar mı , kim kime bedava para verir, harcar, altyapısına, katkı koyar, savunmasını üstlenir, garanti eder ?
Yeter artık.
Geliniz gerçekleri görelim, mevcut durumu dikkate alalım ve oynanmakta olan komediye son verelim.
Kıbrıs müzakereleri imiş, Anastasiades masaya gelmezmiş... Gelmesin. Zaten nedir pazarlık konusu ? Doğal gaz mı, Su mu, adayı kimin yöneteceği mi ?
Hepsi palavra, palavra, palavra.
Ajda Pekkanın seslendirdiği gibi.