Günümüzde gelinen noktada 10 Şubat 2017’de Rum Temsilciler Meclisi’nde 15 Ocak 1950 Enosis Plebisitinin Rum okullarında okutulması ve kutlanması yönünde alınan kararla Meclis Eğitim Komitesine verilen yetkinin yapılacak değişiklikle Rum Eğitim Bakanlığına devredilmesi konusunda DİSİ’nin başlattığı ve AKEL desteğinde “Parlamento Komisyonu”ndan geçerek 7 Nisan’da toplanacak olan Meclis Genel Kurulu’nun onayına sunulması Rumların Enosis hayallerinden vazgeçtiği anlamına gelmez!...
DİSİ ve AKEL’in göstermelik bu girişlerine inanarak ve kanarak görüşmelere yeniden başlanması büyük hata olacaktır. Esasta bir değişiklik yoktur, kararı geri çekme diye bir şey söz konusu değildir. Enosis’in okutulması ve kutlanması Meclis Eğitim Komitesi’den alınarak Rum Eğitim Bakanlığına verilecek ve iki asırdan beri gayrı resmi olarak yürütülen Türk düşmanlığı ve Enosis kültürü Rum Ortodoks Kilisesi denetimi ve yönetiminde Eğitim Bakanlığı kanalı ile yürütülecektir, bu kadar basit!....
Dileğimiz, Rum eğitim sisteminin esaslı bir değişime uğraması, yeni nesillerin, evlerinde ve okullarında Türk düşmanı olarak değil, iyi komşuluk duygularıyla yetiştirilmeleridir, bu bize yeter!...
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu “Anastasiadis ELAM terör örgütünün gölgesinde hareket etmektedir, demesi yanında “Rum tarafında gelmiş geçmiş atanan tüm Eğitim Bakanları , Rum Ortodoks Kilisesinin onayı ile atanır” demişti.Bu gerçek ortada iken isteklerimiz yerine getirildi düşüncesinden hareketle görüşmelere başlayamayız…
Rum Ortodoks Kilisesinin ana hedefi, ve siyaseti, Enosis’tir. Kıbrıs Türk halkı olarak, Kıbrıs Türk liderliği olarak bu gerçekleri görmek durumundayız.
Daha yakın geçmişte Anastasiadis, “Akıncı masayı dağıtmak için bir senaryo planladı ve oynadı, masadan kaçan kendisidir” derken, Rum Meclis Başkanı Silluris da, “Enosis mücadelemiz devam edecek” diyordu.. Çok merak ediyoruz, her vesileyle Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözüm istediğini dile getiren KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı’nın yüzüne Anastasiadis nasıl bakacak!...
Türk tarafının; DİSİ ve AKEL’in göstermelik bu girişimlerine inanarak, güvenerek ve de kanarak görüşmelere yeniden başlanması büyük hata olacaktır. Çünkü gerçekten esasta bir değişiklik olmayacaktır, kararı geri çekme diye bir şey söz konusu değildir, yetkinin bir merciden alınıp bir başka merciye verilmesi olacaktır.
Ayrıca bugüne kadar Rum Meclisi’nin 30 Temmuz 1964 ve 26 Haziran 1967’de Enosis konusunda aldığı kararlar vardır ve halen yürürlüktedir. Barış havarisi kesilen AKEL’in ise Mart 1966’da yapılan 11’nci Kurultayı’nda aldığı Enosis kararları vardır. Unutmayalım AKEL, konu edilen her iki dönemde de Meclis’e tam desteğini vermişti. Rum Meclisi’nin 1964’den beri aldığı Enosis kararlar halen geçerliliğini korumaktadır. Bu gerçekler görmezden gelinemez, gelinmemelidir.iken görmezden gelinemez….
Çok iyi bilinmelidir ki; Kıbrıs Türk halkı hala daha Enosis hayali ile yaşayan Rumlarla bir arada yaşamamızı hedefleyen ‘Birleşik Federal Kıbrıs’ gibi siyasi bir çözüme asla evet demeyecektir!..
Görüşme süreci koptuğu yerden devam edemez, etmemelidir… Görüşmeler ancak, eşit iki devlet arasında ve de sadece KKTC ve de ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyetinin karşılıklı olarak birbirini tanınması amacıyla başlayabilir.
Kıbrıs Türk halkı, Enosis hayali içinde yaşayanlarla yeniden müzakere masasına oturarak ve de bir anlaşmaya vararak yeni maceralara sürüklenemez, Kıbrıs Türk halkı bunu hak etmemiştir…