4 Kasım 2015 tarihli

4 Kasım 2015 tarihli   Alithia    gazetesinin  haberine göre  Kongrede konuşan  BM Genel Sekreterinin  Kıbrıs Özel  Danışmanı EspenBarthEide, “Kıbrıs sorununun  çözümünün  daha önce hiç olmadığı kadar yakın olduğunu ,  liderlerinkatetmesigerek son kilometre kaldığını” söyledi. Eide: “Kıbrıs halkı , son zamanların belki de en iyisi olan bu fırsatı kaçırmamalı” dedi. 

Kongreye Video-Konferans yönetimiyle katılarak   mesaj veren Avrupa Parlamentosu  Başkanı Martin Schulz da  , “Yeniden birleşmiş Kıbrıs bölgede model ülke olabilir” vurgusunu yaptı. Schulz , CumhurbaşkanıAnastasiadise hitaben “Anı yakalayın, Kıbrısın yeniden birleşmesi için    süratle siyasi anlaşmaya varmak için hiçbir çabadan kaçınmayın” dedi.

Schulz   devamla şunları kaydetti.  “ABnin üzerine bina edildiği ilkelere dayanacak yeniden birleşmiş Federal bir Kıbrıs,  vatandaşları için  parlak müreffeh geleceğinin garantisi  olacak. AB Kıbrıs sorununa  kapsamlı çözüm için  BM himayesinde  yürütülen müzakerelere büyük yatırım yapıyor. Müzakereleri  yakından takip ediyoruz.. Kıbrıs,  Millet ve dinlerden gelen toplumlar arasında  barış içerisinde birlikte yaşama ve işbirliği feneri olabilir” dedi.

Alithia gazetesinin 4 Kasım 2015 günkü haberine göre Güney Kıbrısa resmi bir ziyaret gerçekleştiren Avusturya Devlet Başkanı HeinzFischer ; Kıbrıs sorununun AB için  önemli olduğunu vurguladı ve “Kıbrısın yeniden  birleşmesi, ABnin hedefidir” dedi.

Fischer de  “Kıbrısın yeniden birleşmesi  AB ve uluslararası camia için önemli hedeftir” dedi  ve “Kıbrısın yeniden birleşmesi ABnin hedefidir” dedi. Fischer ,”Bir çözüm  Kıbrısa birçok kapı açabilir” dedi.

Anastasiadis, “Kıbrıs sorunu Avrupa sorunudur… Kıbrıslılar açısından  insan ‘İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler önemlidir” dedi….

5 Kasım 2015 tarihli yerel basınımızda yer alan haberlere göre,  Akıncı, “Hiçbir zaman   ne olursa olsun bir  çözümün peşinde olmadık” diyerek    özgürlüğün ve  güvenliğin temin  edileceği bir çözüm istediklerini vurguladı.   NikosAnastasiadisin “Mayıstan önce de çözüm olabileceğini  dile getirdiğini ifade eden sayın Akıncı : “Herkesin gönül huzuruyla onaylayabileceği  bir çözüm için çalışıyoruz. Umarım herkes gereken dersi almıştır. Ayni şeyler bir daha  yaşanmasın” diye konuştu.

Sayın Cumhurbaşkanımız, “Artık gerçeklerle yüzleşmek zamanıdır. Statüko devam edemez, sürdürülemez.  Bizimde  uluslararası camiada hak ettiğimiz saygın yerimizi almamız hakkımızdır. Yeni  bir  yapılanmayı genç  nüfusa sunmak gerektiğine inanıyorum” derken Rum Yönetimi NikosAnastasiadis, “çözüm ekonomi ve kalkınma için  katalizör olacak” dedi.

Resmi bir ziyaret için  Ankaraya giden ve  dün basınımızda yer alan haberlere göre  BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı EspenBarthEide , “… Kıbrıs  konusunda  uzun zamandır barışa  hiç bukadar  yaklaşılmadı… Bu süreç  Kıbrıs sorununu nihai olarak  çözmek için  muhtemelen  son yıllardaki  en iyi şans… Mülkiyet sorunu çözüm için anahtardır … Sayın Davutoğlu bana  bir kere daha şunu teyit etti ki  Türkiye çözüm istiyor…” dedi.  Kıbrısta  çözümün sadece  Türk kesiminin   değil,  bütün tarafların  çıkarına olduğunu belirten Eide,  adada birleşmiş  bir ekonominin  bütün politik  engelleri  ortadan kaldıracağını  savundu.

Eide: “… 2004 Annan planına  Türk kesimi  ‘evet , Rum kesimi ‘hayır demişti.  Dolayısıyla ayni durumla karşılaşmamak  için liderlerin   her iki toplumu  da ikna edebilmesi  gerekmektedir.  Anastasiadis şunu biliyor, o başarırsa  Akıncı da başaracak. Akıncı da  biliyor ki o başarırsa  Anastasiadis başaracak…” dedi.

Eide  hayal görüyor olmalı !.. Mayıs 2016da Kıbrıs sorunu ile ilgili siyasi bir  çözüm  bulunacağına dair  mevcut olan  inanç gerçekçi değildir. Gerçek şu ki   suni  bir iyimserlik  havası  yaratılmak isteniyor. Basınımızda  görüşmelerde kaydedildiği  iddia edilen  ilerlemelerin olmadığı yapılacak  kısa bir değerlendirme  ile ortaya çıkabiliyor….

Örnek verecek olursak “Toprak ve Mülkiyet” konusunda  ve de  “Dönüşümlü Başkanlık” konusundabir anlaşma olmadığı gibi  BM Güvenlik Konseyinin anladığı manada “İki toplumlu, iki kesimli Federasyon”un ne anlama geldiği konusunda da  Rumlar çok farklı  düşünmektedirler. Anastasiadis, “Kıbrıs sorunu Avrupa sorunudur… Kıbrıslılar açısından  insan ‘İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler önemlidir” diyor.Rumlar, AB ülkesi Kıbrısta AB normları geçerlidir ve de “3 Temel Özgürlük” uygulanmalıdır diyorlar.Bir diğer konu dini, dili , kültürü, gelenekleri, ırkı tamamen farklı olan bu halk  52 yıl aradan sonra  Birleşik Federal bir devlette nasıl yaşayabilirler ki? İki halkın  bir şeyleri paylaşma  ihtiyacı   olmadığı gibi  Kıbrıs Türk halkının da  AB üyesi bir devlet  olma  düşüncesinden hareketle yeni maceralar peşinde koşma lüksü yoktur.

Sonuç olarak  liderlerin  bir anlaşma ve uzlaşmaya varmak için özde vardıkları önemli bir ilerleme söz konusu değildir. Rumlar ben Kıbrısta ‘tek meşru devlet ve tek meşru hükümetim”  ve de ben bir AB ülkesiyim demeye devam ettikçe  siyasi bir çözüme  değil varmak bir adım bile ileriye atamazlar. Ana  temel konularda bile  anlaşma ve uzlaşma olmadıktan sonra  daha neyi konuşuyoruz!...

 

Bilinmelidir ki KKTCnin  olmayacağı , anavatanımız Türkiyenin etkin ve fiili garantörlüğünün olmayacağı  bir siyasi çözüm , Kıbrıs Türk halkı tarafından asla kabul edilemez….