11 Eylül 2001 tarihinde ABD de İKİZ KULELERİN vurdurulması olayı ile ivme kazanan Büyük Ortadoğu Projesi ( BOP ) yakın coğrafyamızdaki olası değişikliklerin de habercisi gibiydi.
Önce Irak, ardından Libya, Mısır , Suriye ve son olarak ta KÖRFEZ ÜLKELERİNDEN KATAR ın kıskaca alınma operasyonu ile de yaşananlar Özellikle TÜRKİYE CUMHURİYETİ için hayati önem arz etmiştir.
Sam Baba Ortadoğu coğrafyasını yeniden dizayn etmeyi bir kere aklına koymuş ve bunun gereğini yapmakla meşgul olmaya devam etmektedir.
Önceleri çekiç güç adı altında TÜRKİYE sınırında bir TAMPON BÖLGE oluşturmakla işe başladılar. Daha sonraları Kuzey Irak ta mevcut aşiretler ve çeşitli terör örgütlerini eğiterek Türkiye Cumhuriyeti topraklarını yol geçen hanına çevirttiler.
Musul ve Kerkük te yaşayan TÜRKMENLERİN katledilmesine ve oralardan sürgün edilmesine öncülük ettiler. Yetmedi sonunda da Kuzey Irak ta bağımsız bir Kürt devletini kurdurarak asıl niyetlerini ayan- beyan ettiler.
Rusya ise uçak düşürme krizini bahane ederek Türkiye Cumhuriyeti nin içine düşürüldüğü cendereyi görerek kendi çıkarları ekseninde manevralar ile alternatif PARTNER olduğunu göstermiştir. Bunun yanında dağılmakta olan Avrupa Birliği ülkelerinin yakın coğrafyaya girişlerine engel olunması maksadı ile de Türkiye’ye zeytin dalı uzatma politikasını uzmanlıkla uygulamıştır.
Son olarak bugün İRAN ın kalbi olan PARLEMENTO ve HUMEYNİ TÜRBESİNE düzenlenen saldırılarda göstermiştir ki bölgeyi kan gölüne çevirerek mevcut muhalif rejimleri alaşağı edilmesi için piyonlar vasıtası ile VEKALET SAVAŞLARI HIZ KAZANARAK DEVAM ETMEKTEDİR.
Peki tüm bunlar yaşanırken Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler ne yapmıştır?
Nemi yapmıştır?
İyi seyirci kalmıştır…
Kıymetli okurlarım izninizle konuları biraz açalım.
Tam da bu noktada yukarıda anlattıklarım ışığında yönetimlerin ihmaline, öngörüsüzlük ve beceriksizlikler de eklenince, maceracı ve edilgen dış politikamız güzelim Türkiye'yi bataklığa sürüklemiştir.
Şimdide yatıp, kalkıp kendi ülke insanı ile bile barışık olmayan ve MÜSLÜMANLIĞIN KABESİNİN BULUNDUĞU TOPRAKLARDA bir avuç SUUD AİLE FERTLERİNİN yönettiği ve kısa süre önce ARAPLARIN MEŞHUR KILIÇ DANSI eşliğinde üç yüz elli milyon dolarlık silah anlaşmasının mimarı ABD Başkanı Trump'ın ağzına bakıyoruz.
Şöyle:
Dış politikamızı yeni seçilmiş olan ve sorunlu başkan olarak anılacağına inandığım TRUMP ile ABD ipoteği altına verilmek için beklenti içerisinde olunduğunu görebilmekteyiz. 1946 Yılından itibaren bizleri her şeyimizle adeta esir alan SAM AMCA yine medet umulur bir yegâne kurtarıcımız imiş.
Gerçekten de bu
Ne ABD imiş arkadaş?
71 yıldır bizleri aldatmadıkları bir şey kalmadı; hâlâ TÜRKLER ve ARAPLAR Beyaz Saray'ın gözünün içine bakıyorlar!
İnanılır gibi değil. Kimsenin de aklına şu soru gelmiyor mu; Sam Amca bizim ve Ortadoğu coğrafyasının hangi sorunumuzda yanımızda durdu?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşları olarak hepimiz adına soruyorum. İşte Kıbrıs!.. 1964 yılındaki ABD Başkanı Johnson'un tehdit dolu mektubu unutuldu mu? Ya, garantör ülke olarak Türkiye Cumhuriyeti’nden kardeşlerimiz Kıbrıs'a çıkartma yaptığında ABD'nin Türkiye'ye 1974-78 yılları arasında uyguladığı silah ambargosunu unutmuş olabilir miyiz acaba?
– Yıllardır PKK'ya kol-kanat geren bunlar değil mi?
Ne oldu?..
Tüm bunlar Unutulup gitti mi?...
Anlaşılan yine ve yeniden Umutlarımız SAM AMCA oluvermiş!
Oysa Büyük Türk Ulu Önder Atatürk, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren özellikle komşularımız ile dostane ilişki genelde de tamamen barışçıl ve bağımsızlıkçı bir dış politika izlemiştir.
Örneğin, 1934 yılında faşist Mussolini'ye karşı, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya ile “Balkan Paktı” imzaladı.
1937 yılında İngiliz emperyalizmine karşı, İran, Irak ve Afganistan ile “Sadabat Paktı” imzaladı.
Yedi düvele karşı, 1936 yılında Montrö Boğazlar Antlaşmasını imzaladı.
Fransızlara karşı, Hatay'ı Türk topraklarına kattı.
Tüm bunları bir tek askerimizin burnunu kanatmadan başardı.
“Yurtta barış dünyada barış” diyerek yaptı.
Şimdi ise bizler tüm umutlarımızı dünyanın alay ettiği Trump a bağlamış durumdayız.
NE DİYELİM,
Allah hepimizin sonunu hayreylesin…