TRT1 televizyonunda 1 Nisan 2021 Perşembe günü gösterime giren “Bir Zamanlar Kıbrıs” adlı dizi film çok konuşuluyor.
Dizi çekimi yapıldığı, önce Gönendere’de yapılan çalışmayla duyuldu. Adının “Kıbrıs Ada Kışı” olduğu söylendi. Daha sonra çekimlere Mağusa ve civarında devam edildiği öğrenildi.Adı değiştirildi ve “Bir Zamanlar Kıbrıs” adıyla tamamlandı.
Dizinin ilk bölümünü görüp eleştirenler, yanlışlarını, eksiklerini vurgulayanlar kadar, methedenler de var. “Bu bir filmdir, belgesel değildir” deyip geçemeyiz.
Dizinin ilk bölümünü birkaç kez dikkatle izledim. Tarihi hatalar ve yanlış anlamalara vesile olacak sahneler var. 
İlk bölümde olayların 1963 yılının son günlerinde geçtiği anlaşılıyor. Balonlar döşenerek bir sünnet düğünü hazırlığı ve sakız sevkiyatı çalışması yansıtılıyor. Arkasından da Cikko Manastırı EOKA Karargahı’nda silah sandıkları görülüyor. Devamında EOKA yazılı şapkası ve üniformasıyla Nikos Samson görüntüleniyor. Bir kere EOKA gizli terör örgütünün sanki bir askeri birlik gibi üniformalı gösterilmesi hatalı. Arkasından EOKA’nın lideri Grivas görüntüye geliyor. O günlerde Grivas, Kıbrıs’ta değil, Yunanistan’daydı.
Tekrar düğüne dönülüyor ve Dillirga müziği fonda. 1963 yılında bu müzik yoktu. Bir zamanlama hatası daha.
Mağusa Limanı’nda yetkili İngiliz askerleri görünüyor. Rum-Türk ortak Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde İngiliz askerinin limanda ne işi ve ne yetkisi var?
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios, Yunan bayraklı arabasıyla makamına geliyor. Rumlar, Yunan bayrağını kullanıyor, ama cumhurbaşkanının resmi makam aracında değil.
Nihayet Grivas, Samson’a Tahtakale’den saldırıya başlama talimatı veriyor, ama Tahtakale’de Rum polislerin iki Türk’ü öldürme olayı yok. Devamında Küçük Kaymaklı, Kumsal baskınları ve sonrasındaki olaylarda mücahidin direnişi gösterilmeden üniformalı EOKA’nın baskın ve katliamları görüntüde.
Katliam görüntülerinden sonra Rauf Denktaş, Türkiye’ye telgraf çektiriyor. Kıbrıs Türk Cemaat Başkanı unvanıyla! Unvanın doğrusu Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Başkanı’dır. Kıbrıs Türkü’nün birinci lideri de Dr. Fazıl Küçük’tür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nden destek isteyecek olan da Dr.Fazıl Küçük’tür, Rauf Denktaş değil.
Türkiye’ye bu çağrıdan sonra Ankara’da bir Türk ajanı devreye konuluyor. Görevi Bakanlık Müfettişi. Kıbrıs Türkü’nün ona ihtiyacı varmış. Biz Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahale etmesini, asker çıkarmasını beklerken Ankara’dan bir ajan gönderilmesi uygun görülüyor.Unvanı da Bakanlık Müfettişi! Sanki Kıbrıs’a değil de Türkiye’nin bir iline müfettiş gönderiliyor.
Burada yine bir zamanlama hatası olduğu gibi görünüyor. İngiliz yönetimi döneminde Kıbrıs Türkü’nü örgütlemek üzere sivil olarak görevli gönderilmişti. Ancak 1963 Aralık olaylarından sonra artık gizli görevli değil, Türk Ordusu beklentisi vardı.

Filmde EOKA terörü görüntüleri sürerken azılı katil Nikos Samson genellikle mahzun mahzun bakıyor. Sanki istemeden bir görev yapıyor.
Dr.Küçük, Denktaş’ın yanına geliyor. Ankara’dan müfettişin geleceğini Denktaş, Dr.Küçük’e söylüyor. Dr. Küçük burada ikinci planda gibi.
Ajan Müfettiş, Mağusa Limanı’nda elinde kağıt kalem not alıyor. Rum Liman Müdürü’ne, Türkiye’den teşekkür plaketi hazırlatacakmış. Arkasından da yolda ajan müfettişin kahramanlıkları başlıyor! Anavatanın hediyesi olarak temizlik yapıyor! Denktaş da buna inanıyor ve seviniyor! Gülelim mi, ağlayalım mı?
Samson, daha önce tanıdığı anlaşılan esir Türk kadının hücresine giriyor. Sanki Türk kadın onun eski sevgilisi gibi!
Göç eden Türkler’e Rum saldırısıyla ilk bölüm sona eriyor.
Kıbrıs Türkü’nün yıllardır verdiği mücadelenin anlatıldığı bir diziye ihtiyaç vardı. Ancak bu dizide gösterime giren ilk bölümde görülen hatalar, beklentilere pek cevap veremiyor.
Dizinin 26 bölüm olduğu bildirildi. Dizinin gidişi, doğrusu ilerideki bölümler için de tereddütler yaratıyor.
Rum terörünün vurgulanması konusu doğru bir seçim. Ancak inandırıcı olması bakımından filmin kurgusu pek sağlıklı görünmüyor. Aceleye geldi gibi görünüyor.
Sonuçta bir filmdir deyip geçemeyiz. Madem ki tarih anlatılmak isteniyor, siyasi kişiler canlandırılıyor, o zaman tarihi doğru anlatmalı.
Belki ilk bölümde yapılan hatalar dikkate alınır ve bundan sonraki bölümlerde düzeltmeler yapılarak daha inandırıcı konulara yer verilir.
Tarihsel konular doğru anlatılırsa ve amaca hizmet ederse yararlı olur.