Son bir ayı geçti, Türkiye’de asker, polis ve sivil halkı hedef alan terör saldırıları yaşanıyor.

Hemen her gün, Türkiye’nin bir köşesinden şehit haberleri...

Son bir ayı geçti, Türkiye’de asker, polis ve sivil halkı hedef alan terör saldırıları yaşanıyor.

Hemen her gün, Türkiye’nin bir köşesinden şehit haberleri geliyor.

Ocaklara ateş düşüyor.

Analar, babalar, eşler, evlatlar, sevgili ve nişanlıların yürekleri daha kor yanıyor.

Teskeresini alıp evinin yolunu tutan Mehmetçik şehit ediliyor.

Her şehidin yürek burkan ayrı bir hikayesi karşımıza çıkıyor.

İçimiz kan ağlıyor.

PKK terör örgütü ile onun yapılanmaları ve DAEŞ, DHKP-C terör örgütleri, başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olmak üzere Türkiye genelinde barış ve huzur ortamını bozan terör eylemlerini sürdürüyor.

HEDEF, SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRARI BOZMAK

Türkiyede 7 Temmuzdan bu yana devam eden terör eylemlerinde, teröristlerce, çoğunluğu tır 119 araç ateşe verildi.  Son 37 günde 33 şehit verildi, yararılar da var.

Terör saldırıları ile Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarı hedef alınıyor.

Türkiye, huzur ve istikrarını bozmaya çalışan terör örgütlerine karşılık veriyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), teröristlere ait hedeflere operasyon düzenliyor.

Ne dedik; terör, siyasi ve ekonomik istikrarı hedef alıyor.

Terör, istikrarsızlıktan, kargaşadan, kaosdan besleniyor.

Çok kısa bakalım; dünya genelinde ekonomik kriz yaşanırken, Türkiyede teğet geçti, Türk ekonomisi büyüdü.

KKTCnin komşusu, olası çözümde ortağı, AB üyesi Kıbrıs Rum kesimi, iflas bayrağını çekip, Troykanın ekonomik kontrolüne girerken, dünyanın tanımadığı KKTC ekonomisi Türkiye sayesinde kriz havası yaşamadı.

Yunanistanda olduğu gibi Rum kesiminde de bankalar günlerce kapalı kaldı. İnsanlar bankadaki parasını çekemedi. Para çekilmesine izin verildiğinde de limit konuldu.

GÜÇLÜ TÜRKİYE, GÜÇLÜ KKTC DEMEK

Komşusu ekonomik kriz yaşarken, KKTC, anavatanı sayesinde krizi hissetmedi.

Türkiyenin güçlenmesi, KKTCnin de güçlenmesi demek. KKTC Türkiyenin gücünü yaşadı.

Kıbrıs müzakerelerine, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile umut dolu yeni bir başlangıç yapıldı. Hedef çözüm. Güçlü Türkiye ile çözüm yolundaki KKTC’nin eli de güçlü olacak.

Ama noluyor; birden Türkiye’de terör saldırıları başlıyor.

7 Temmuzdan bu yana, terör her gün can alıyor.

Burada,  terörün sosyal boyutu yanında ekonomik boyutunu da göz önüne almak lazım.

Türkiye 3 yıldır terörle mücadele diyor. Uzmanların verdiği bilgiye göre terörün maliyeti 1 trilyon TL. Türkiyenin yapımına başladığı üçüncü boğaz köprüsünü 5.5 milyar dolara malolacağı düşünülürse, bu parayla 64 köprü yapılabilir.

Üçüncü hava limanı gibi 14 tane daha hava limanı yapılabilir.

İşin özü, Türkiye daha da büyüyebilir ve gelişebilirdi.

Ama bütün bunlara rağmen, son 30 yıldır terörle mücadele eden bir ülke olarak  önemli aşamalar kaydeden Türkiye, terör olmasaydı çok daha büyük gelişmeler sağlayabilirdi.

Terörle mücadelede, ekonomik kaybın yanında, şehitlerimizin ve gazilerimiz açtığı manevi yaraların ölçülebilir bir yanı ise hiç yok.

Terörle mücadele ederken, silahlı mücadelenin yanında, terörün ekonomik kaynaklarını kurutarak da mücadele etmek gerekiyor.

Terörün beslendiği, bilinen ekonomik kaynakları, vatandaşın da, teröre destek olmama adına destek vereceği küçük kaynaklar var.

Nedir bunlar?

Terör kaynağı için sokakta mendil satan masum çocuk da kullanılıyor, korsan kitap ve cd satanlar da kullanılıyor, otoparklar da kullanılıyor. Bunlar küçük kaynaklar.

Büyük kaynaklar ise uluslararası şirketlerin ve devletlerin kaynakları.

Terörün kaynağı olarak, insan ve hayvan kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığı da kullanılıyor.

İnsan ve uyuşturucu kaçaklığını yapanların Türkiye üzerinden de geçtiği söyleniyor.

TÜRKİYE TERÖRÜN FİNANSMANINA TAŞ KOYUYOR

Uyuşturucu kaçakçılığının yoğun yapıldığı Pakistan-Afganistan-İranın

Türkiyenin komşusu olması, bir anlamda Türkiyenin mücadele ettiği terör örgütlerinin de buralardan beslenmesini sağlıyor. Bir çok devlet ve bir çok uluslararası şirket de terörden besleniyor.

Terörle silahlı mücadelede, terör örgütlerinin ekonomik kaynaklarını da kurutmak gerekiyor. Buna da, teröre “terör” diyerek başlanmalı. Uluslararası şirketlerin ve devletlerin terörden beslenmemesi gerekiyor. İnsan ve hayvan kaçakçılığı ile uyuşturucu ticaretinin terör örgütleri üzerinden gelmesi engellenerek, finansman kaynakları engellenmeli. Terörün finansmanı konusunda herkesin ortak noktası olması ve teröre terör denmesi gerekiyor.

Korsan kitap ve korsan cd alırken vatandaş olarak bir daha düşünelim.

Türkiye, durduk yerde bir saldırı başlatmadı.

Ayrıca, Türkiye, bölgede Işıd ve terörle mücadelede önemli rol oynuyor. Türkiye’nin teröre karşı yaptığı haklı mücadelesine uluslararası toplum da destek veriliyor. Nitekim, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Türkiye’nin PKK,DEAŞ, DHKP-C terörüne karşı haklı mücadelesini Avrupa’ya yaptığı ziyarette muhataplarına anlatıyor ve destek görüyor.

 

Türkiye, huzur ve istikrarını hedef alan terör örgütlerine karşı operasyon yapıyor.

 

KKTC’de huzur ve güven içinde yaşıyorsak, bunu TSKnın adadaki varlığına ve Türkiye’nin gücüne borçluyuz.