Yaşanan dönemde hiçbir ülkede dış yatırımcılara kötü gözle bakılmıyor. Dünyanın en
Yaşanan dönemde hiçbir ülkede dış yatırımcılara kötü gözle bakılmıyor. Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABDde yabancı yatırımcılara, olağan üstü kolaylıklar sağlanmakta, bürokratik işlemler sadece 24 saat içinde tamamlanmaktadır.Komünist Çinde bile, yabancı yatırımcılar el üstünde tutuluyor. Bizde ise yabancı yatırımcıların kendi çıkarları için ülkemize geldiği ve bize hiçbir faydası olmayacağı ileri sürülerek, bilinçsizce ve komik duruma da düşülerek yatırımlara karşı çıkılıyor. Dış yatırımcıların kaçırılması için her yola başvuruluyor. Yakın geçmişte Karpazda sinema platformu kurmak isteyen Necati Şaşmaza yapıldığı gibi, şimdi de Aziz Yıldırıma saldırılarak, yatırımdan caydırılmasına çalışılıyor. Bütün dünyada yatırımcılara kırmızı halı serilirken, bize kaza gelenlere, kiminle görüşeceği dayatılmakta ve bunu kabul etmemeleri nedeniyle de resmi makamlar tarafından kabul edilmemektedir. Gerçekten halkımızın kuruluşlarına sahip çıkılıyorsa ve onurumuzun korunmasına önem veriliyorsa,neden KTFFnun güneyde ayni düzeyde olan KOPa üye yapılmasına, devletimize ve makamlarına sahte,kukla sözcükleri ile hakaret edenlere,aleyhimizde açıklamalar yapan yabancı yetkililere ve aleyhimize haksızca kararlar çıkaran uluslar arası kuruluşlara hiç tepki gösterilmiyor? Yerli yersiz anavatan yetkililerine ve şimdi de yatırım için gelen Aziz Yıldırıma dayanaksızca saldıranlar, içlerindeki Kıbrıslı Türklere ve Türkiyeye karşı beşledikleri düşmanlığını ortaya koymuyorlar mı? Müsiad Başkanı Okyay Sadıkoğlu ve KKTC Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Erçin Çobanın gerçekleri ortaya koyan açıklaması, Aziz Yıldırıma saldıranların niyetinin Kıbrıs Türklerine zarar vermek ve Türkiye düşmanlığını körüklemek olduğunu akla getirmiyor mu? Sorumlu makamlarda görev yapanların, 25 milyon taraftarı olan bir STÖ başkanına haksızca küfredilmesine karşı çıkmak ve tek dayanağımız olan anavatanla aramızın açılmasını önlemek yerine, gereksiz gerginliği tırmandırmaları, ülkemizin çıkarına mı? KKTC kurumlarına saygı gösterilmesini istediklerini ileri sürerek, Aziz Yıldırıma saldıran ve küfredenlere arka çıkanlar, acaba kendileri devletimizin kurumlarına saygı gösteriyor mu?gösterilmesi için sorumluluklarının bilincinde hareket ediyor mu? Kurumlarımıza sahip çıkılması gerektiğini ileri sürenlerin, öte yandan İngiliz yönetiminden beri bizim yönettiğimiz KTFFnun güneyde ayni düzeyde olan KOPa üye yapılması ve futbolumuzun bizi düşman gören Rum yönetimin bir kurumunun güdümüne sokulmasını desteklemeleri, çelişkili bir tutum değil mi? KKTC kurumlarına küfreden, hakaret eden aşağılayanlara hiç ses çıkarmayanların, sırf kendisine dayatma yapılmasına tepki göstererek, KTFF ‘nu başkanı ile görüşmekten vazgeçen Aziz Yıldırımın kuruluşlarımıza saygı göstermediğini ileri sürmeleri, art niyetli ve iki yüzlülük değil mi? Ekonomik sıkıntılarla boğuşan ülkemize yatırım yapılmasını çağdışı gerekçelerle engellemeğe çalışmak, halkımıza yapılabilecek kötülüklerin en büyüğü değil mi? Ülkemizde yatırımlara karşı çıkılması, Türkiyeden gelen yatırımcılara kötü davranılması,haksızca anavatana saldırılması, anavatanla aramızın açılmasına çalışılması,yabancılar ve vatandaşlık mevzuatı ile kuzeyli soydaşlarımızın ülkemizden ayrılmağa zorlanması ve nüfusumuzun artmasının engellenmesi, tam da düşmanlarımızı sevindiren, onları umutlandıran ve tezlerini güçlendiren tutum ve davranışlar değil mi? Kısaca, sorumlu makamlarda bulunan siyasilerin, sadece yandaşlarını memnun edecek şekilde değil, tüm halkımızın çıkarlarını dikkate alarak hareket etmesinin ülkemiz için daha isabetli olacağı görüşündeyim.